'İnci Taneleri' dizisinin etkisiyle pavyon kültürünün yüceltildiğini, yapılan pavyon güzellemelerinin bu batakhaneleri tozpembe gösterdiğini yazmıştım.
İsterse Emmy Ödülü alsın. Benim itirazım dizinin etkisiyle sosyal medyada pavyonların eğlenceli, güzel mekânlar olduğuna dair oluşan pozitif algı içindi. Rutin haberleri takip edenlerin bile pavyonların müşterilerin dolandırıldığı, kadınların sömürüldüğü ve fuhşun legalize edildiği yerler olduğunu bilir.
Pavyon güzellemelerinin negatif etki yaratma ihtimalinden de bahsetmiştim. Endişelerim yersiz değilmiş.
Kocaeli-Kartepe'de faaliyet gösteren İmorday isimli payvonda büyük bir kavga çıktı. Silah ve sopaların konuştuğu kavga neticesinde 4 kişi yaralandı.
'İnci Taneleri' dizisindeki Dilber karakterinin sosyal medyada yarattığı etki sonucunda pavyonlara yüzde 100 zam yapıldı. Birkaç ay önce İzmir'deki bir pavyonda, müşterinin ödediği 284 bin TL'lik faturayı anımsayanlar "Artışla birlikte fiyat 1 milyon olmuştur" dediler. Bunlar haber olan vakalar. Bir de haber olmayan büyük acılar var! Onlardan birini de alttaki yazıda okuyabilirsiniz.
GERÇEKTE PAVYONLAR...
'Popstar Mehtap' olarak hafızalara kazınan Mehtap Yılmaz, eskiden pavyonlarda çalıştığı günlerde yaşadığı olaylardan yola çıkarak çarpıcı bir 'Dilber' eleştirisi yapmıştı. İlk yazıda bahsettiğim haberlerden sonra o yorumu hatırlamakta fayda var: "Size anlatılanlar gibi bir hayat filan yok oralarda, ailenizden olursunuz, işinizden, hayatınızdan canınızdan olursunuz. Siz kadın bedeninden sermaye yapmaya çalışıyorsunuz! 15 yaşında, 16 yaşında evden kaçan kızlara şahit oldum, size gösterildiği gibi bir hayat, Dilber dansı yok. Kıyafetlerini övenler var, Dilber dansı kurslarını açanlar var, hiç utanmıyor musunuz kardeşim siz ya! Bu dansı çekenlerin yatacak yeri yok. Dayak yiyenler, senet imzalatılanlar bunları sizler bilmezsiniz. Orada çalışan kızların kimisi okuyor, ailesi yok! Bunların hepsini alacaksın bir pavyona koyacaksın, bunlar burada 15 gün dansçı olarak masa masa gezecekler, o hayatın gerçek yüzünü görecekler, sonra da bizi kurtarın diye yalvaracaklar!''