YouTube videolarıyla ve rol aldığı diziyle adından sıkça söz ettiren Nisa Bölükbaşı, Bi' Başka'da İrem Erbaş'ın konuğu oldu.
Katıldığı yarışma programından sonra büyük bir kitle edinen Nisa Bölükbaşı, oyuncu Barış Murat Yağcı ile çok konuşulan ilişkisinden Cemal Can Canseven ile olan dostluğuna kadar birçok konuda samimi açıklamalarda bulundu.
Nisa Bölükbaşı, Bi' Başka YouTube kanalında, sevgilisi Barış Murat Yağcı'ya evlilik için şart koştuğunu dile getirdi. Nisa Bölükbaşı, sevgilisi Barış Murat Yağcı'nın ensesindeki dövmeyi sildirmesini istediğini söyledi...
Hem ekran önündesin hem de YouTube kanalına da içerikler üretiyorsun. Nasıl gidiyor?
Yoğun geçiyor. Bazen çok yoruluyorum. Bugünkü röportajı da unuttum, gördüğünüz gibi geç kaldım :) Ama güzel gidiyor. YouTube kanalımda istediğim gibi konuşabiliyorum. Ama dizi için bu geçerli değil. Senaryoyu ezberlemek gerek. Ezber değil ama Türkçe ezber yapmak çok zor. Bazen o kadar farklı kelimeler çıkıyor ki hiçbir şey anlamıyorum. Şiir gibi ezberliyorum. Yönetmen de artık biliyor ben diyaloğumu ezberledikten sonra bir kelimeyi bile değiştiremez. Çünkü tüm metin uçar kafamdan. Ama 5 ay önce bile ezberlediğim senaryo kafamdadır.
"Karşıma gel, yüzüme söyle"
Şimdi biraz Survivor'ın hayatına kattıklarından bahsetmek istiyorum. Yarışma sonrası kazandığın ün seni korkuttu mu? Nelerle karşılaştın? Özgürlüğünde bir kısıtlama hissediyor musun?
Hissediyorum. Ben her zaman her şeyi üstüme alıyorum. Survivor'a gitmeden önce de böyleydi. Benim hakkımda bir şey söylendiğinde hemen modum düşer. Survivor bittikten sonra da hakkımda çok şey yazdılar. Twitter zehir, iğrenç bir yer. Orada çok güzel bir düğme var 'Sustur' diye. O tuşu çok kullandım. Artık istediğinizi yazabilirsiniz, görmüyorum. Susturdum hepinizi.
Önceden çok kötü şeyler okudum. Bari gerçek hesaplar yazsa ona da tamam diyeceğim. Ama 5 dakika önce profili oluşturuyorlar sonra bana saydırıyorlar. Ben de 'Karşıma gel. Yüzüme söyle. Bari kiminle konuştuğumu bileyim' diyorum. Belki bir kişi 10 tane fake hesap açıyordur. Başlarda aklım almıyordu.
Neden bu insanlar fake hesap açıp tanımadıkları insanların kalbini kırıyorlar diyordum. Kimisi kendi hayatındaki problemleri başkalarına saldırarak unutuyor. Ben de takmamaya başladım. Yardım arıyorlar kendilerince onlar da. Ama yine de arada inciniyorum tabii. Şöyle bir durum da var, ben her şeyi üstüme alınıyorum. Bu Survivor'da da oldu. Şimdi Survivor'a gitsem daha güçlü olurum. Bu süreçte aldığım yorumlar, karşılaştığım durumlar beni daha da güçlendirdi. Oradaki en büyük sıkıntım da insanlardı.
Peki, seni seven büyük bir kitlen de var. Onların ilgisinden memnun musun?
Bilmiyorum. Daha karar veremedim. Tabii insanların seni sevmesi çok güzel bir şey. Ama bir yandan da zor. Onlar için bir şeyler yapmaya onları memnun etmeye çalışıyorsun. Ama mutlu olmuyorlar. Ben de daha ne yapabilirim diye düşünüyorum :)
"Cemal Can'ın hayatının içinde ben yokum"
Yarışmada Cemal Can ile sıkı bir dostluğunuz oluştu. Yarışma sonrası aranızın bozulduğuna dair birçok haber çıktı. Yarışmada kalan bir dostluk muydu bu? Gerçek hayata dönünce devam edemediniz mi?
Cemal Can, adada en yakın olduğum kişiydi. Her şeyi konuşuyorduk, her şeyi beraber yapardık. Oradaki psikoloji farklı. Adada Cemal Can'ın içindeki gerçek Cemal ortaya çıktı. Ama sonra gerçek hayata döndük. Normal hayatımızdaki kendimize döndük. Cemal de kendi hayatına döndü. Kendi hayatını seviyor. O hayatın içinde de ben yoktum. O yüzden görüşemiyoruz. Ama Cemal Can'ı çok özlüyorum.
"Barış'a 'Karar ver' dedim"
Barış ile olan aşkınıza gelelim. Nasıl gidiyor ilişkiniz? İlk kez nerede anladın ondan hoşlandığını? İlişkinizi neden sakladınız? Gün yüzüne çıkınca nasıl tepkilerle karşılaştınız?
Yarışma bittikten sonra ben Çek'e döndüm. Barış Alaçatı'ya babasının yanına gitti. Orada her gece beni arıyordu. Arkadaşları gidip eğleniyordu, Barış da şezlongta oturup benimle görüntülü konuşuyordu. 10 gün boyunca iletişimde kaldık. Beni sevdiğini söylüyordu. Sonra ben Türkiye'ye geldim. Barış "Sana sarılınca ne hissedeceğimi anlayacağım" dedi. Ondan önce Barış farklı farklı konuşuyordu. Bir "seni seviyorum" diyordu sonra "bilmiyorum" diyordu. "Başkalarıyla konuşamazsın, 2 sene bekleyelim" de diyordu. Ben de "Artık bir karar ver" dedim.
Neden 2 sene?
Benim büyümemi bekliyordu herhâlde :) Vakit geçirdikçe ben de bir şeyler hissetmeye başladım. Adada da son zamanlarda birlikte vakit geçirdik. Herkes "o sana kız kardeşim dedi, sen ona abi dedin" diyor. Olabilir. Orada aşk meşk düşünmüyorsunuz. Orada en fazla yakın hissettiğiniz kişi kardeşiniz olabilir ya da abiniz olabilir. Çünkü aile anlamına geliyor. Daha fazlasını düşünemiyorsunuz ki. Yemeğinizin peşindesiniz. Beni o kadar çok seviyordu ki şimdiye kadar onun en yakını kimdi? Kardeşi Yağmur. Bende de o yakınlığı hissettiği için kardeşim dedi. Kararımı değiştirdim, önceden kardeşimdi gibi bir konu yok. O an neyin içinde olduğunuzu anlamıyorsunuz. Ama belki de çok zaman önce vardı kafamızda aşk. Ama o an fark edemedik. Sonra gerçek hayata döndüğünüzde hisler de açılıyor.
"İlişkimizi sakladık ama derin yaşadık"
Ailen nasıl bakıyor ilişkinize?
Herkes destekliyor. Başlarda ilişkinin ne kadar gerçek olduğunu ve ne kadar süreceğini kimse bilmiyordu. O yüzden geri planda tutmamızı istedi babam. Ekran önündeki ilişkiler yıpranabiliyor. O yüzden uyardılar bizi. Sakladık ama daha derin yaşadık. Gösterelim diye yaşamadık. Birbirimizi sevdiğimiz için yaşadık ilişkimizi.
"Benimle evlenmek istiyorsan bu dövme olmayacak"
"Yok artık bu kadarı da pes" dediğin açıklama neydi son dönemde?
Barış'ın vücudunun her yerinde dövme var. Yaz aylarında dövmelerinin anlamını sormuştum. O da "Sana güvendiğimde söylerim" demişti. "Allah Allah" dedim. Bir zaman geçti, yine sordum. Anlatmaya başladı. Sıra ensesindeki dövmeye gelince "Boşver" dedi. Ben de "tamam" dedim. Sonra sosyal medyadan öğrendim ki eski sevgilisinin adı yazıyormuş. Sonra konuştuk. "Bütün dövmeler benim eski hayatımın bir parçası, silemem" dedi. Ben de dövmeyi istemediğimi söyledim. "Sileceksin" dedim. O sürekli "Seninle evleneceğim" diyor ya, ben de "Benimle evlenmek istiyorsan bu dövme olmayacak. O dövme varsa ben yokum" dedim. Şimdi bunun kavgasını yapıyoruz yani.