Ünlü oyuncu Onur Durmaz, Sabah TV'de 'Yasemİnce İtiraflar' programında Yasemin Döngel'e çok özel açıklamalarda bulundu. Özel hayatını gizli tutmayı tercih eden Durmaz, "ben eğleneceğim ve güleceğim biriyle yapabilirim, o mizahın tutması lazım" dedi. Hayatının bir dönüm noktası olduğundan bahseden oyuncu, "O yolculuk farklı bir yere taşıdı beni" ifadelerini kullandı. Programın sonunda da bir itirafta bulunan Onur Durmaz, "Beni ağlatabilen tek şey…" diyerek bombayı patlattı. İşte röportajın tüm detayları...
-Nasıl gidiyor hayat, neler yapıyorsun?
Gayet keyifli gidiyor. Çalışıyorum. Haftanın 5-6 günü setteyim onun dışında evdeyim.
YALNIZ BÜYÜYEN BİR ÇOCUKTUM
-Oyunculuktan ve diziden bahsedeceğiz. Öncesinde biraz seni tanımak isterim. Hikayen nedir, nerede başlıyor?
Tek çocuğum. İki çalışan ebeveyn ile büyüdüğüm için genelde yalnız büyüyen bir insanım. O yüzden de çok meraklı bir çocuktum. Hala da o merakım devam eder. Keyifli bir çocukluk geçirdim aslında. Düşündüğümde "yapmadım" dediğim çok da bir şey yok. Kimse yoksa oyuncaklarıma gösteri yapmaya bayılırdım. O bittikten sonra da anne-baba geldiyse akşam onlara, misafirler geldiyse onlara. Yazı yazmayı bile bilmezken anneme bilet yazdırırdım "5 dakika sonra başlayacak oyununuz" diye.
-O zaman çekingen bir çocuk değildin…
Yeni bir ortama girdiğimde, yeni insanlarla tanışırken biraz çekingenim. Ama o bir süre sonra açılıyor.
-Oyunculuk aşkı o zaman çocukluktan geliyor…
Evet evet. İlk tiyatroyla tanışma 8-9 yaşlarındayken oldu. Anaokulunda ve ilkokulda bile gösteri yapma ihtiyacı hissediyordum sürekli. Sahnede olmak ve bir şeyler üretmek çok keyifliydi. Babam amatör olarak müzikle ilgileniyor, benim için müzik de o zaman başladı. Oyunculuktan ziyade müzisyen olacağım diye düşünüyordum aslında. Tam tersi oldu.
-İlk profesyonel işin nasıl oldu?
Kamera önü olarak bakarsak bir reklam filmiydi. "Mesleğimi yaparken çalışıyormuş gibi hissetmiyorum" derler ya, tam olarak öyle. Aileden herhangi bir baskı yaşamadım, bu konuda rahattım açıkçası ama tabii ki baba ne olursa olsun "ya acaba başka bir şey de mi okusan?" demedi değil.
-Yargı ile çok iyi bir çıkış yaptın, inanılmaz bir popülerlik getirdi dizi sana. Şöyle bir dönüp baktığında, neler hissediyorsun?
Benim için de çok özel bir projeydi. Hepsini geçtim çok iyi bir senaryoydu. İçinde olmaktan ziyade ben büyük bir "Yargı" fanıydım. O karakter üzerine o kadar çok çalıştık ki aslında, o kadar emek verdik ki, ekipçe de bu işe çok emek verildi. Aradan 1-2 yıl geçti ama…
-Bana dün gibi geliyor…
Bana da öyle. İlk göz ağrın olur ya, 'Engin Tilmen' ilk göz ağrım ve onun yeri başka işte.