Survivor ile adını geniş kitlelere duyurmayı başaran Nagihan Karadere sık sık yıllar içerisindeki değişimiyle gündeme geliyor. Nagihan Karadere geçirdiği operasyonlar sonucunda ise adeta bambaşka birine dönüştü.
Katıldığı davetlerde tercih ettiği cesur kostümlerle gözleri üzerine çeken Nagihan Karadere, önceki akşam Şişli'de bulunan bir otelde düzenlenen ödül törenine katıldı.
Ödül töreninden paylaşımlar yapan Nagihan Karadere güzelliğiyle tüm dikkatleri üzerine çekti.
Nagihan Karadere, derin göğüs dekolteli mini leopar elbisesiyle sosyal medyayı salladı.
Öte yandan Karadere, geçen aylarda Gökhan Çınar'a içini dökmüştü. Sevgisiz kaldığını söylediği çocukluğunu, hayatını kararttığını anlattığı olayı, ilk gençliğini, ailesini, hep güçlü kalmak zorunda olduğu kariyerini, evliliğini, boşanmasını, anneliğini bu sözlerle anlatmıştı:
Programın başlarında Dominik dönüşünün ardından kendi hayatına adapte olmaya çalıştığını dile getiren Nagihan Karadere, Survivor hakkında şunları söyledi; "Hayata uyum sağlamaya çalışıyorum. O kadar zorlu bir süreçten çıktık ki normal hayatımızı unutmuşuz. Adada basit bir hayatımız varmış. Tek görevimiz yarışmak ve karnımızı doyurmakmış."
"BENİM ÇOCUKLUĞUMDA SEVGİ EKSİK!"
Programın ilerleyen dakikalarında çocukluğunda yaşadıklarını duygusal bir şekilde aktaran Nagihan Karadere, o günleri şu şekilde ifade etti; '"Ben fakir bir ailede doğdum. Dört kardeşim vardı ve sadece içlerinden ben kız olarak dünyaya gelmişim. Üç erkek arasında büyüdüğüm için ben de kendimi erkek gibi yetiştirdim."
"Ailemin yanından erken yaşlarda ayrıldım. Anadolu lisesini 16 yaşımda kazandığımda yatılı yurda gittim. Oraya gittikten sonra daha çok kendimi keşfetmeye başladım.
Kendi kendime anne ve baba oldum. Bu süreçte her anlamda aileme destek olmaya çalıştım. Annem ile anne kız ilişkisini çok yaşayamadım. Annem çalışan bir kadındı."
"Babam şefkatli bir babaydı. İyi bir baba oldu ama iyi bir eş olamadı. Önemli olan çocuklarına iyi davranmasıydı. Keşke eşine de iyi davranabilseydi. Babam kötü bir insan değildi. Annem ile anlaşamadığı için bizlere katlanmak zorunda kaldı. Annemin üzerimizde emeği çok fazla.
Dört çocuk ortada kalmasın diye birçok şeye göğüs gerdi diyebilirim. Annemi de babamı da çok seviyorum. İyi ki evliliklerini her şeye rağmen yürütebilmişler. Onlar kavga ettiklerinde elimden bir şey gelmiyordu.
Ne annemi kurtarabiliyordum ne de babamı durdurabiliyordum. Öyle zamanlarda sadece üzülüyorsun ve izliyorsun. Keşke hiç olmasaydı diyorsun."
"EBEVEYNLERİN ÇOCUKLARINA 'İSTİSMARI' ERKEN YAŞTA ÖĞRETMESİ GEREKİYOR!"
Çocukluğunda yaşadığı cinsel istismarı anlatan Nagihan Karadere, o günler giderek yaşadığı travmayı şu şekilde aktardı; '"Ben henüz 12 yaşındayken bir istismar yaşadım. O dönemler küçük bir kasabada yaşadığımız için akrabalara gidip gelme olayları çok fazla oluyordu.
Uzak bir akraba diyebilirim hatta bu olay için. Her gittiğimiz yerde insanlara hizmet etmeyi de çok severdim. Mutfağa gider evdekilere çay servisi yapardım. Bir gün yine böyle bir durumda salonda herkes otururken ben mutfağa bardakları bırakmaya gitmiştim."
"Arkamdan birisi geldi ve sarıldı. Ben herhalde yengemdir diye düşündüm. Arkama dönüp baktığımda uzak akrabalardan birini gördüm. Bana sarılıp öpmeye başladı.