Türkü dinlemenin aşağılandığı dönemde, türkü albümü çıkarma cesaretini gösteren ve 'türküleri sevdiren adam' olarak anılan Bingöl, yaklaşık 40 yıldır kendi alanının zirvesinde. Şimdilerde Evvel adını verdiği yeni albümüyle çok konuşuluyor usta sanatçı. 10 şarkılık albümünü iki yıl önce kaybettiği annesine ithaf eden Bingöl ile hem kariyerini hem de kariyerini borçlu olduğu annesi başta olmak üzere ailesini, çocukluğunu konuştuk.
- Evvel albümü için neden altı yıl beklediniz?
- Eskiden, 20 yıl önce her sene hiç sektirmeden bir albüm yapardık. A yüzüne B yüzüne koyulacak şarkıları seçer, süreleri ayarlardık. Uzun klipleri yayınlamıyorlar diye 4 dakikalık şarkılara klipler çekerdik. O zaman çok başka matematik vardı. Dijital Pazar gelişince artık fiziki satış kalmayınca albümlerin arasında 3'er 5'er yıl olmaya başladı.
- Albüm yapan da pek olmuyor hatta, hemen herkes tek şarkıyla çıkıyor.
- Evet, ben tek şarkılık single geleneğine hiç uymadım. Eski kafalıyız. 13 şarkılık bir albüm yaptım, üçünü koymadım. Dinleyenlerin bu kadar beklediğine değecek 10 şarkılık bir albüm oldu. Ortaya çok güzel bir şey çıktı. Güzel tepkiler geliyor.
- Albümü annenize ithaf etmişsiniz...
- Evet, anneme ithaf ettim. Alzhemier'dı rahmetli. Albüm yazımı 'İlk göz ağrın ve son unuttuğun evladın' diyerek bitirdim. En son beni unuttu gerçekten, beni son ana kadar hatırladı. Önce 2000 yılında kız kardeşimi, 2022'de de annemi kaybettim. Onların acısı beni çok sarstı. Başka şeyler de üretebilirdim belki ama annem ve kardeşim için ne yapabilirim diye düşündüm. Müzikte de kalp hazır olmayınca bir şey de çıkmıyor.
- Albüm hazırlık sürecini nasıl geçirdiniz?
- Onların acısıyla yine müzikle başa çıktım. Müziğe türlülere sığındım. Bu albüm süreci beni kısmen iyileştirdi. Bu süreçte dostlarım da bana yardımcı oldu. Mesela, klibini çektiğim türkü formundaki besteyi Olgun Şimşek getirdi. Adım Adım Adımladım Dünyayı diye bir deyiş okudum, albümdeki ilk parça, onu da Oktay Kaynarca gönderdi. İkisinin de türkü repertuvarı çoktur.
- Bir Bakmışsın Ömür Geçmiş adlı eseriniz çok etkileyici. Oradan hareketle siz geriye baktığınızda nasıl bir ömür görüyorsunuz?
- Dünya, yalan dünya. Hiçbir şeysiz geliyorsun, her şeyin peşine düşüyorsun, hiçbir şeysiz gidiyorsun. Öbür tarafta hesabını verebileceğimiz işler yapmak gerekir. İnancım gereği öyle yaşamaya çalışıyorum. Ömrüm, 12 yaşından beri geceli gündüzlü çalışarak geçti. 60 yaşında hâlâ çalışıyorum. Vatanıma milletime faydası olan iyi şeyler yaptığıma inanıyorum. Herkes kendi işini iyi yapsa dünyada sorun kalmaz.
- Yaş almaktan yaşlanmaktan korkuyor musunuz?
- Yok, 60 yaşındayım ama kendimi hiç yaşlı görmüyorum. İçimde hiç yaş almayan bir çocuk var. Her yaşın kendince bir tadı var bence.
- Estetiğe nasıl bakıyorsunuz. Yaptırmayı düşünür müsünüz?
- Yok, hiç inanmıyorum öyle şeyler yaptırmam. En güzeli doğal hali. O kırışıklıklar yaşanmışlıkla alakalı. Ben memnunum halimden.