Öztan'ın setlerle tanışması ise bir reklam filmiyle başlıyor: "İlk bu işlere adım atmam Elidor şampuan reklamıyla oldu. Orada çok dikkat çektim, sonra Başak Gürsoy'un ajansıyla çalışmaya başladım. O sene birçok reklam filminde oynadım. Gamzem de olduğu için devamlı beni güldürüyorlardı.
Hulusi Kentmen'le oynadığım bir reklam çekimi sonrası 'gamzeli kız' diye ismim çıktı. O zaman tek kanal olduğu için herkes aynı reklamı izliyordu. Sonra da Kelebek'in fotoromanlarında yer aldım. Şimdi nasıl diziler takip ediliyorsa o zaman da fotoromanlar öyle popülerdi. Hemen ardından sinema filmi teklifi geldi."
Alaylı oyunculardan olan Öztan, gelen film tekliflerini çekindiği için kabul etmemeyi düşündüğünü anlatıyor:
"GAMZELİ KIZ" DEMEYE BAŞLADILAR
"Acaba olur, olmaz gibi bir düşünceye dalmıştım. Rahmetli Oksal Pekmezoğlu beni ikna etti, 'Sen bu kadar fotoromanda oynadın, reklam filmlerinde yer aldın. Neden olmasın, bence çok yakışacaksın' dedi. Abdullah Şahin ile Ahu Tuğba'nın rol aldığı 'Şaşkın Milyoner' ilk filmim oldu. Ondan sonra ben de sinemayı sevdim, sinema da beni... Halkımız da sevmiş ki arka arkaya film teklifleri geldi. Önce Bahar Öztan ismi değil de 'gamzeli kız' demeye başladılar. Sonra basın beni yazmaya başladı. Tabii ki o zaman daha çok tanındım."
SOKAĞA MAKYAJSIZ ÇIKMAZDIK
Bahar Öztan, "Geçmiş ile şimdi arasındaki şöhret kavramında nasıl farklar vardı" sorusuna şu yanıtı veriyor: "Şimdi ile arada çok çok fark var. Biz makyajsız sokağa çıkamazdık, son derece bakımlı olurduk. Kolay kolay halk bizi göremezdi. Belli yerlere giderdik. Şimdi gayet rahatlar. Herkes her yere gidiyor, her şey göz önünde. O zaman öyle bir şey yoktu. Daha gizemliydi.