Türk mutfağının en sevilen çorbalarından biri olan kelle paça, aynı zamanda birçok kişinin "ağzıma sürmem" dediği çorbalar arasında yer alıyor. Canan Karatay ise "mutlaka tüketilmeli" diyor.
Yapılan çalışmalar sonucunda, kelle paça katılımcıların yüzde 24,4 ile hem en sevdiği çorba olurken hem de yüzde 17,7 ile asla yemem denilen çorbalar arasında ilk sırada yer aldı.
Karatay, kelle paça çorbasını "kolajen" deposu olarak nitelendiriyor. Aynı zamanda magnezyum yönünden de zengin olan bu çorbayı düzenli olarak tüketmek, sağlığınızı korumanın en iyi yollarından biri.
Vücutta kas kütlesini artırmak için de kelle paça çorbası en ideal seçeneklerden biri. Yoğun protein içeriği sayesinde hastalıklara karşı korurken aynı zamanda kas ve iskelet sistemini de destekler. Artan kas yoğunluğu ise ilerleyen yaşlarda vücudunuzun dinçliğini korumayı sağlar ve istediğiniz bir görünüme de sahip olmayı kolaylaştırır.
Kelle paça çorbasının yapımı esnasında kullanılan limon, sarımsak gibi diğer malzemeler aynı zamanda bu çorbanın faydasını artıran unsurlar arasında yer alıyor. Vitamin ve mineral desteği de sağlayan bu çorba, aynı zamanda bağışıklık sistemini de güçlendirebilir.
Canan Karatay'ın "sabah akşam içmeyi ihmal etmeyin" dediği bu çorba, bağışıklığı güçlendirmesi sayesinde virüslere karşı kalkan olduğuna dair önemli uyarılarda bulunuyor.
Genç kalmak isteyenler için de en iyi kolajen biri olan kelle paça çorbası, cilt dokusunun yenilenmesinde de oldukça etkili. Bu sayede hem kemik ve eklemlerin ihtiyaç duyduğu kolajeni, hem de cilt dokusunda yaşlanma sürecinde ortaya çıkan kolajen yıkımına karşı koruyuculuk sağlıyor.
Fakat uzmanlar, kelle paça çorbasının tüketimi konusunda yüksek yağ içeriği sebebiyle dikkatli olunması gerektiği konusunda uyarıda bulunuyor. Yüksek kaloriye sahip olması ve hayvansal yağ içeriği kilo alımına ve kolesterolün yükselmesine sebep olabilir. Bu nedenle kararında içildiğinde, bu çorba adeta bir şifa kaynağı olarak biliniyor.