UEFA Şampiyonlar Ligi'nde perdeyi açan Galatasaray, ilk maçında deplasmanda Frankfurt'a 5-1 kaybetti.
SABAH Spor'un usta yazarları, Ahmet Çakar, Levent Tüzemen, Ömer Üründül ve Bülent Timurlenk karşılaşmayı değerlendirdi. İşte dikkat çeken o sözler....
BÜLENT TİMURLENK: BİR ÇUVAL İNCİRİ BERBAT ETMEK
Davinson-Abdülkerim birlikteliğini bozup Singo'ya forma vermek, Kolombiyalıyı da sol stopere çekmek, katılmam ama bir teknik adam tercihi. Sezon başından beri set hücumlarından daha çok geçişlerde kolay pozisyon bulan G.Saray, Yunus'un golü ile öne geçtiğinde her şey yolunda gidiyordu. Almanlar uzun süre o golün etkisinden de kurtulamadılar. İki deyim var bu maçı anlatmak için: Birincisi, bir çuval inciri berbat etmek. Golü atan Yunus, Doan'ın beraberlik golünde bireysel hatayı yapan adamdı. Yetmedi, rakibin 2. golünde de orta sahada topun kontrolünü kaybedip Can Uzun'un golünün hazırlığına el verdi.
Şampiyonlar Ligi'nde 45 dakikada kalende 3 gol görüyorsan altından kalkmak zordur. Sadece Yunus değil elbet, Sane de basit top kayıplarıyla çok hücumu başlamadan ezdi bitirdi. İkinci deyim, güvendiğin dağlara kar yağması. G.Saray'a geldiği günden beri savunmanın sigortası olan, ligin en iyi stoperi kabul edilen Davinson, hem birinci golde hem dördüncü golde Uğurcan'ı bozup iki golü kendi kalesine attı.
"OKAN BURUK BİR KEZ DAHA AVRUPA'DA BÜYÜK HAYAL KIRIKLIĞI YAŞATTI"
5. golde oyunu Singo-Sara kurarken Davinson'un orta sahada ne aradığını da Okan Buruk anlatmalı. Tarihinizin en yüksek maliyetli kadrosunu da kursanız, basit hatalar yapmayacaksınız. Sadece basit hatalar değil, bugün 5. golün yeniliş biçimi bir sistem problemidir. Bu kadro Ahmed Kutucu maçı kurtarsın diye kurulmuş bir kadro değil. Okan Buruk, bir kez daha Avrupa'da büyük hayal kırıklığı yaşattı. Geçen sezonun başında Süper Kupa'daki 5-0'lık hezimeti hatırlayanlar, bugün benzer bir gidişatı görmüşlerdir.
LEVENT TÜZEMEN: FUTBOLDA BAŞARI AYRINTILARDA GİZLİDİR
Şampiyonlar Ligi seviyesinde en fazla sahne alan Galatasaraylı oyuncular, takım olarak bu kadar kolay ve ucuz goller yememeli. İlk yarım saatte Frankfurt'a top göstermeyen, Yunus'la erken golü bulan İlkay'ın akıl dolu frikiğine kötü bir vuruş yapan Barış'a rağmen Galatasaray taraftarlarına güven verdi. Futbolda başarı ayrıntılarda gizlidir. Yunus'un gereksiz pas fantezisi pahalıya patladı, Frankfurt golü buldu, tribünleriyle birlikte bir anda morallendi.
"SAÇ BAŞ YOLDURDULAR"
Yine Devler seviyesinde bir İtalyan hakem Guida böyle hata yapmamalı. Torreira'nın rakipten temiz çaldığı topa rağmen İtalyan, faul düdüğü çaldı ve Barış'ın attığı kafa golünü resmen engelledi. Oysa bekle, golü ver, eğer bir hata varsa VAR'dan döner. Galatasaray'ın devreye berabere gireceğini düşünürken, öyle kötü iki gol yediler ki tribünlere adeta saç baş yoldurdular.
Can'a bu kadar rahat vuruşu amatör maçta yaptırmazlar. Hayaller üç puandı, sonuç hüsran oldu. Yenilen iki golde Sanchez'in pozisyon hataları vardı. Uyarıyorum; Galatasaray'ı rakip kaleye hızlı taşıyacak dediğimiz Sane böyle oynayacaksa sorun yaratır. Dünya şampiyonu olmuş, Devler Kupası'nı kaldırmış, sayısız şampiyonluklara imza atmış İlkay, Galatasaray'ın saha içi öğretmeni olmalı, bütün takımı pozisyon bilgisi konusunda sürekli uyarmalı. Geçmişte bunu Mertens başarıyla yapıyordu. Yani Galatasaray'ın İlkay'ın liderliğine ihtiyacı var.
ÖMER ÜRÜNDÜL: AVRUPA'DA CEZAYI BÖYLE KESERLER
Galatasaray dün gece ilk 35 dakikada tahminlerimin dışında olumlu bir futbol ortaya koydu. Erken skor avantajı yakaladı. Sonra kontrolü eline aldı. Rakibi bir iki defa geniş alanda yakaladı ama pas tercihlerini yanlış kullandı. Başarılı bir frikik organizasyonunda da rakip gafil avlandı ama Barış net pozisyonu değerlendiremedi. Derken 37. dakika kâbus gibi geldi.
Yunus'un büyük hatasıyla çok basit bir beraberlik golü yendi. Kısa sürede genel bir çözülme ve arka arkaya gollerle soyunma odasına iki farklı yenik girildi. Artık işler çok zordu. Rakip doğal olarak oyunu geride kabul edip ani çıkışlarla farkı artırma düşüncesindeydi. Bunu da iki gol daha başardılar. Çok sevdiğim Okan Buruk kardeşime birçok defa yeri geldikçe vurguladığım ciddi eleştirimi tekrarlamak istiyorum.
Rakip, kondisyonu yüksek bir Avrupa takımı. İkinci yarıya risk alarak başlıyorsun ve hazır olmayan İcardi'yi sokuyorsun. Üstelik de bir orta saha çıkarıyorsun. Buna bizim ligde ceza kesemiyorlar ama Avrupa takımları hiç affetmez. Dün geceki gibi... G.Saray'dan kimi beğendin diye sorarsanız Singo derim. Sane ilk golün hazırlayıcısıydı ama fizik gücü çok yetersiz. Sonra da yok oldu gitti! Sonuç olarak benim şöyle bir genel görüşüm var; bizim ligimizin kalitesi çok düşük. Takımların yüzde 80'i çok yetersiz. Galatasaray bu takımlara karşı güle oynaya kazanıyor. Hiçbir direnç ve zorlanmayla karşılaşmıyor. Yürüyen İcardi bile bu haliyle gol atabiliyor. Ama Avrupa kulvarı özellikle Şampiyonlar Ligi işin içere girince cezayı kesiyorlar.
AHMET ÇAKAR: FRANKFURT'A YENİLMEN NORMAL AMA...
Avrupa Fatihi Galatasaray' derler ama son yıllarda Galatasaray Avrupa'nın cücesi olma yolunda hızla ilerliyor… Frankfurt, Almanya'nın vasat bir takımı ve asla Galatasaray'dan daha iyi bir takım değil. Üstelik dün gece de Frankfurt, Galatasaray'dan daha iyi oynamadı. Peki bu tarihi skor nasıl oluştu, cevabı çok basit; bireysel hatalar...
İlk 37 dakikaya bakıyoruz, Galatasaray önde, Barış Alper'le ikinci golü de bulabilirdi ama Yunus'un manasız fantezisi ile gelen hata Frankfurt'a beraberliği getirdi. Düşünebiliyor musunuz Şampiyonlar Ligi'nde 1-0 öndesiniz ama 13 dakikada 3 gol yiyip devreyi 3-1 geride kapatıyorsunuz. İkinci yarıda da Frankfurt 1-2 defa geldi, yine çok komik goller buldu. Önce top Sanchez'e çarptı gol oldu, ardından da oyuna sonradan giren Sane topla eveleyip geveleyince kaptırdı o da gol oldu.
Uzun yıllardır böyle bir maç seyretmemiştim. Asla oyun üstünlüğü Frankfurt'ta değildi ve Frankfurt da attığı tüm golleri hazırlamadan, organize olmadan, Galatasaraylı oyuncuların bireysel hataları ya da kendi kalesine vuruşlarıyla buldu. Gelelim Okan Buruk'a; ya kardeşim bir de Avrupa'da başarılı ol! Frankfurt'a yenilmen anormal değil ama böylesine farklı yenilmen ve bunu son birkaç yıl içinde bir çok kez yapmış olman sana fatura edilir. Sonra derler ki Okan Türkiye'de mükemmel ama asla Avrupa'da mücadele eden Galatasaray'ın hocası olamaz