Türkiye, FIFA 2026 Dünya Kupası Elemeleri E Grubu ilk maçında deplasmanda Gürcistan'ı 3-2 mağlup etti. Mücadeleyi İtalyan Futbol Federasyonu'ndan Davide Massa yönetti.
Dünya Kupası yolculuğuna 3 puanla başlayan A Milli Takım'a galibiyeti getiren golleri; Mert Müldür ve Kerem Aktürkoğlu (2) kaydetti.
SABAH Spor'un usta yazarları, Gürcistan – Türkiye karşılaşmasını değerlendirdi. İşte yazarların yorumları…
MURAT ÖZBOSTAN: En hayati galibiyet
Dünya Kupası içimizi yakan bir özlem… Dün gece yeni bir yolculuğa umutlu başladık. Ama çok stres yaşadık. Grubun gelişim gösteren takımı Gürcistan'ı 3-2 yendik ama öldük öldük dirildik. Birkaç maddede maça bakalım: 1- Üçüncü dakikada gelen gol bizim için bir şanstı. Rakibin morali ve direnci bozuldu. İlk yarının sonuna kadar oyunu domine ettik ve nitekim ikinci golü de bulduk.
"KONSANTRASYON SORUNU YAŞIYORDU"
İkinci yarı attığımız 3. golle fişi çektiğimizi düşündük ama öyle olmadı. 2- Oyuna giren son günlerin sıkıntılı oyuncusu Barış Alper'in kontrolsüz bir faulü nedeniyle takımımız 10 kişi kaldı. Neden sıkıntı diyorum, son 15 günde yaşadığı ve yaşattıkları normal değildi. Montella'nın yerinde olsam psikolojisi normal olmayan Barış'ı bu seferlik kadroya almazdım. Nitekim atılmasını da buna yorumluyorum. Konsantrasyon sorunu yaşıyordu.
"KEREM SAHANIN YILDIZIYDI"
3-Tempomuz düşünce dağınık oynamaya başladık. Rakip 1 kişi fazla olmanın moraliyle cesaretlendi ve üzerimize oynayıp, baskıyı artırıp golü de attılar. Son 20 dakika biraz kâbus gibiydi. Güle oynaya götürdüğümüz gerildikçe gerildik. 4-İki gol atan ve daha sonra oyundan alınan Kerem Aktürkoğlu sahanın yıldızıydı. Eski takım arkadaşlarıyla küs olduğu ve konuşmadığı yönünde bir şehir efsanesi vardı. Yani yalan! Gol sevinçlerinde bunun da yalan olduğu ortaya çıktı. Görüntü güzel mutluluk tablosu harikaydı.
"İSPANYA MAÇLARINDAN NE ALIRSAK KARDIR"
Sonuca gelirsek; A Milli Takım zor bir deplasmandan 3 puanla dönerek elemelere büyük bir avantajla başladı. Final gibi bir maçtı. Grubun hayati önem taşıyan karşılaşmasıydı. İşte böyle bir maçtan galip çıkmaz ne olursa olsun altın değerindedir… Pazar günü Konya'da grubun favorisi İspanya ile karşılaşacağız. Ben İspanya maçlarına şöyle bakıyorum, ne alırsak kârdır.
GÜRCAN BİLGİÇ: Zoru kolay edip, zora soktuk!
Zor maçı "şipşak" gollerle elimize aldık ve yönetmeye başladık. İşler kolaylaştı derken, bir gol ardından kırmızı kartla 10 kişi kaldık ve işler yine zora girdi. Yine de kazanmak önemliydi, başardık. Arda Güler'in yönetiminde Hakan ve İsmail'in merkezi sağlam aldığı görüntüde, Kenan-Kerem-Yunus üçlüsünün çabukluğuna bıraktık pozisyonları. Hakkını da verdiler. Transfer dedikodularının ve yıpranmışlığın gölgesi altında oynayanlar var. Kerem Aktürkoğlu bu fırtınanın kurbanı olmak üzereydi ki, maçı kopartan "kahraman" olarak sürdürdü dakikaları.
"UĞURCAN'IN HEYECANINI FARK ETMEMEK MÜMKÜN DEĞİLDİ"
Uğurcan'ın da görüntüsünde benzer heyecanı fark etmemek mümkün değildi. Tüm defans Uğurcan'ı korumaya aldı, yakınında kaldı, ellerinden gelen yardımı yaptı. Montella'nın "aile olmak" üzerine söylediklerinin haklılığını da gördük bu yapıda. Kerem'in golü sonrasında, ona ilk sarılanlar arasında Yunus'un olmasının da altını çizelim. Fotoğraflardan silinse de sahada en iyi arkadaşı.
İnce bir ofsayt çizgisine takılan Gürcistan golünün arkasında Barış Alper'in kırmızısı gelince, başta söylediğimiz oyun yönetimi, mücadele formatına evrilmek zorunda kaldı. Değişiklikler bu yönde yapıldı. Rakibin kontrollü şekilde oyun kurmasına izin vermemek için, baskı da sürdürüldü.
"HER TAKIMI TEHDİT EDECEK KALİTEMİZ VAR"
Vazgeçmeyen, birbirinin arkasında duran "karakterli" oyunculara sahibiz. Elbette hatalar yapıyorlar, yanlış tercihleri de oluyor. Fakat hemen yarayı sarıyorlar. İspanya maçı öncesinde bu galibiyetin getireceği güvene sahip olmaları lazımdı. Dünyadaki her takımı tehdit edecek kalitemiz var. Ne yapacağımız kestirilemez.
MUSTAFA ÇULCU: Birliktelikle kazandık
Maça ön alanda şiddetli baskı ve duran top organizasyonu ile erken gelen golle başladık. Top rakipteyken alan parselizasyonunu iyi yaptık. Ne yapacağını bilen ve birlikte hareket ederek sonuç alan bir takımdık. İstediği gibi oyun kurma özgürlüğüne sahip olan Arda'ya Hakan ve İsmail müthiş konfor alanı yarattılar. Teknik direktör Willy Sagnol 15. dakikadan sonra bu etkiyi azaltmak için Arda ile Kochorashvili'yi adam adama oynatmaya başladı.
"10 KİŞİ KALINCA SIKINTILARIMIZ BAŞLADI"
Bu maçta en dikkat çeken farkındalığımız rakip alanda duran toplarda farklı set ve organizasyonlarımızın oluşu. İkinci golümüzü de bu farkındalıktan bulduk. Barış'ın ihracı ile 10 kişi kalınca sıkıntılarımız başladı. Skoru korumak için geriye yaslandık, Kvaratskhelia ile çok zorladılar. Üç puan ile başlamamız moral oldu. Elit kategori İtalyan hakem Davide Massa 44 yaşında. Geçen sezon Şampiyonlar Ligi'nde 8, toplamda 14 uluslararası maç yönetti. Bu sezon 3. maçı. Sarı kart ortalaması Şampiyonlar Ligi'nde 2.25, Serie A'da ise yükseliyor, 4.36...
"TEKNOLOJİYE İNANMAK ZORUNDAYIZ"
Hakemlerin beden dilleri, otoritelerinin verdiği kararlardaki doğruluk, eşitlik ve adalet ise saygınlığını oluşturur. 45+1'de Merih'ten dönen topta ve 47'de Orkun-Mekvabishvili mücadelesinde Gürcistan penaltı bekledi, devam kararları doğruydu. Gürcistan'ın attığı golde teknolojiye inanmak zorundayız. 70'te Barış, Kochorashvili'ye acımasızlık ve gaddarlık içeren faul yaptı.
"DOĞRU KIRMIZI KART..."
Massa'nın sahada tespit edememesi, VAR müdahalesi yemesi kalitesine yakışmadı, puanını düşürdü. VAR'da tanıdık isim Marco Di Bello hakemi OFR'ye davet etti ve doğru kırmızı kart çıktı. İtirazından dolayı Sagnol'ü tribüne gönderdi. 27 faul, 6 sarı, 1 kırmızı kartla maçı tamamlayan Massa'da İtalyan hakemlerine özgü kaliteyi göremedik.