294 BORDEAUX-BREST ÜST
Ligin ilk haftasında Toulouse önünde izlediğim ve amatör takım görüntüsü veren Brest nasıl oldu da buralara kadar geldi inanamıyorum. Üstelik kötü de oynamıyorlar. Futbolun savunma yönünü sahaya başarıyla yansıtıyorlar. Zaten bu yıl bütün müsabakalarının alt bitmesi tesadüf değil. Bordeaux’nun da Tigana yönetiminde rakibinden farklı durumu yok. Ev sahibi, büyük bir kulüp görüntüsünden ziyade orta sıra takımı gibi... Skoru yakalamakta hep sıkıntı çekiyorlar ve bu nedenle gol attıklarında tamamen defansa yöneliyorlar. Müsabakada alt en garantisi ama cazip orandan TGS 0-1 de değerlendirilmeye alınmalı.
BARIŞ DİNÇARSLAN
356 EXCELSİOR (h)-AJAX 2
Excelsior’daki eksikler can sıkıcı boyutta ve o yüzden Ajax’ın oranları düşük açıklanmış. Yükseltmek için handikaplı seçime yönelmeliyiz. Ev sahibinde efsanevi yıldız Dennis Bergkamp’ın 19 yaşındaki golcü yeğeni Roland Bergkamp cezalı. Ayrıca savunmanın belkemiği Nieveld ile sağ kanat Wattamaleo da yok. Ajax ise Şampiyonlar Ligi’nde topladığı puanlar sayesinde moralli günler geçiriyor. Auxerre önündeki performansı sürdürürler ve buradan kolay bir galibiyetle ayrılırlar.
BARIŞ DİNÇARSLAN
380 CELTİC-G.RANGERS İY0
İskoçya’daki en büyük spor olayının, yani ‘Old Firm’in zamanı... İki tarafın da şu ana kadar ligde 8’de 8 yapması derbinin zorluğunu gözler önüne seriyor. Son 14 müsabakanın 10’unda ev sahipleri kazanmasına rağmen Rangers’ın daha kaliteli bir kadroya sahip olması, beni alternatif seçimlere yöneltiyor. Mesela İY 0 gibi... Rangers Teknik Direktörü Smith, buraya puan için gelecektir. Manchester United ile Bursaspor maçlarındaki taktiğini yakından görmüştük. McGeady’nin ayrılmasının ardından Celtic’in elinde rakibin katı defansını delebilecek bir isim bulunmuyor. İlk yarıda eşitlik bozulmaz.
BARIŞ DİNÇARSLAN
384 STOKE-MAN.UTD. ALT
Manchester United’da sıkıntılar artık göze batmaya başladı. Bir süredir sakat diye yedek bırakılan ama aslında iyi olduğu bilinen Rooney, gitmek istediğini açıklayarak başta Ferguson, herkesi şok etti. Onsuz Kırmızı Şeytanlar’ın tadının kaçtığı gerçek. Çünkü yıldız futbolcu bir golcüden çok, arkadaşlarını ateşleyici görev de üstleniyor. Stoke, iç sahada böyle güçlü takımlar önünde hiçbir zaman savunma güvenliğini ihmal etmez. Teknik direktör Pulis, rakip hücumculara adam adama markaj dahi verebiliyor. Sonuç tahmininden çok alt seçimi cazip görünüyor.
BARIŞ DİNÇARSLAN
437 F.BAHÇE-G.SARAY ALT
Fenerbahçe-Galatasaray derbisinde bahis açısından tarihi bir haftadayız. Çünkü Türkiye’ye iddaa girdiği günden bu yana en düşük oranla karşı karşıyayız. Bunun nedenlerini tek tek saymaya gerek yok. Konuk ekip hafta arasında tarihinin en kaotik günlerini geçirdi. Futbolcular bir tek gün bile rakibe odaklanamadı. Buna rağmen derbilerin sonucu önceden kestirilemez kestirilemez derdim ama sarı-kırmızılılar hem çok eksik, hem de son 15 yılın en kötü futbolunu sergiliyor. Zaten Kadıköy’e hep gergin giden Galatasaray, bu zor günlerde ağır bir darbe yememek için savaşacak ve muhtemelen bir Anadolu temsilcisi gibi rakibin tüm hücum yollarını tıkamaya çalışacak. Baros’suz, Arda’sız gol atacaklarını düşünmediğimden alt seçimini uygun buluyorum.
BARIŞ DİNÇARSLAN
457 LİLLE-MARSİLYA 02
Marsilya’nın, Şampiyonlar Ligi’nde Zilina’yı 1-0 yenmesi aslında kimseyi tatmin etmedi. Ama o maç ekstremdi. Çünkü rakip çok katı bir savunma anlayışıyla sahadaydı ve golü yedikten sonra dahi atağı düşünmedi. Ben konuk ekibe hala güveniyorum. Son haftalarda performansında gözle görülür bir yükselme var. Hatta şampiyonluk adayım Deschamps’ın talebeleri. Savunmada Heinze önderliğinde maksimum dikkatle oynuyorlar. İleri uçtaysa Gignac-Remy ikilisini besleyen Lucho Gonzales’i izlemek zevk. Lille ise bir türlü eski formuna ulaşamadı. Başta Hazard olmak üzere bazı futbolcuların kafasında bu kulübü bitirdiği açık. Marsilya istediğini alarak şehrine döner.
BARIŞ DİNÇARSLAN
278 ZARAGOZA-BARCELONA 2
İspanya’da puan alamayan iki takımdan biri konumundaki Real Zaragoza’da hala bir umut ışığı yok. Bilbao deplasmanında sadece 2-1 kaybetmeleri sizi yanıltmasın. Rakibin anormal goller kaçırdığı karşılaşmada ileri bile çıkamadılar. Uzatmalarda yakaladıkları ilk ve tek pozisyonda golü bulmaları büyük şanstı. Geçen sezon 2 maçta 10 gol yedikleri Barcelona’ya direnebilme ihtimalleri pek gözükmüyor.
ÇAĞDAŞ SEVİNÇ
322 VALENCİA-MALLORCA 1
Sorun nedir tam bilemiyorum ama belli ki milli maç arası Mallorca’ya pek yaramamış. Espanyol önünde karşılaşmanın başında kısa bir süre etkili olan Ada temsilcisi, sonra üstünlüğü tamamen rakibe kaptırdı. Üstelik Espanyol’un 10 kişi oynadığı yaklaşık 60 dakikalık bölümde neredeyse tek bir pozisyona bile giremedikleri gibi, fark yemekten zor kurtuldular. 4 yıldır takımda yer alan kaleci Aouate’nin, "Geldiğimden bu yana en kötü futbolumuzdu" açıklaması ilginçti. Valencia Teknik Direktörü Unai Emery ise yaptığı yerinde rotasyonlarla öğrencilerinin Şampiyonlar Ligi’nin ardından sorun yaşamasının önüne geçti. Son yıllarda kendilerine ters gelen rakiplerini yenip, zirve mücadelesini sürdüreceklerdir.
ÇAĞDAŞ SEVİNÇ
324 BOTAFOGO-VİTORİA BAHİA 1
Brezilya’da, Libertadores Kupası’na ligden 4 takımın katılacağı kararının çıkmasıyla Botafogo iyice hırslandı. Siyah-beyazlıların ilginç gidişatı var; üst üste son 8 maçta berabere kaldılar. Bu süreçte zorlu rakiplerle kapıştıkları için sonuçlar tepki yaratmıyor ama artık kazanabilecekleri bir müsabakaya çıkacaklar. Vitoria uzun aradan sonra galip gelerek biraz olsun rahatladı. Tecrübeli golcü Schwenk’in cezasının bulunmasının sıkıntısını yaşayabilirler. Rio temsilcisinde yönetim, taraftar sayısını arttırmak adına özel kampanyalar düzenledi. Bekledikleri galibiyeti artık bu hafta elde edeceklerdir.
ÇAĞDAŞ SEVİNÇ
395 LAZİO-CAGLİARİ 1
Bu sezon çıkış beklediğim Lazio şu ana kadar beni yanıltmadı. Daha önce Hernanes transferine özellikle vurgu yapmıştım. Güney Amerika’nın en komple futbolcusunu alan Başkent temsilcisi, onun katkısıyla şu an zirvede oturuyor. Cagliari ise aslında sonuçların gösterdiği kadar kötü değil. Örneğin İnter karşısında da epey pozisyona girdiler. Buna rağmen gol bulmakta ciddi sorunları var. Ev sahibi eğer liderlik stresi yaşamazsa galibiyet serisini sürdürür.
ÇAĞDAŞ SEVİNÇ
111 KARABÜK-ESKİŞEHİR 02
Bülent Uygun’un takımın başına geçmesiyle yeni bir hava yakalaması beklenen Eskişehir’in, Büyükşehir Belediye galibiyetini çoğu bahissever kaçırmadı. 36’da Koray’ın atılmasıyla 10 kişi kalan kırmızı-siyahlılar, böyle dişli bir rakip önünde 3 puan alarak çıkış sinyallerini verdi. Karabük’ün ise Bursa’da berabere kalması önemli başarı ancak Emenike’yi besleyen tek oyuncu Cernat’ın uzun süreli sakatlığı bana göre onları tahmin edilenden fazla zorlayacak. İyi bir seriye ihtiyaç duyan konuk ekibin en azından 1 puan koparmasını bekliyorum.
ALİ ERİM
310 REAL MADRİD-SANTANDER (h) 1
La Liga için sene başında öngördüğümüz ve sizlerle paylaştığımız tablo yavaş yavaş netleşmeye başladı. Biraz kıpırdanan Real Madrid, son 2 maçını toplam 10 gol atarak rahatça galip tamamladı. Zaten geçen sezon Barcelona randevuları hariç 36 mücadeleden 31’ini kazanıp, içeride 18’de 18 yapmışlardı. Şimdi hem Mourinho faktörü var, hem de futbolcular daha istekli. Varın gerisini siz düşünün... Devler Ligi’ndeki Milan müsabakası salı gecesi yapıldığından bir problem yaratmayacaktır. Ligde kalma hedefiyle yola çıkan Santander’in amacı puanları içeride toplamak. Havasını bulan ev sahibi handikapı aşacaktır. Son 4 sezonda bu statta gerçekleştirilen maçlar, 1-0, 1-0, 3-1, 3-1 şeklinde bitti.
ALİ ERİM
404 B.DORTMUND-HOFFENHEİM 1
Bu sezon 2-3 kez izleme şansı yakaladığım Hoffenheim’ın futbolunu çok beğendiğimi söyleyemem. Demba Ba, İbiseviç ve Mlapa’dan kurulu ileri üçlü topla buluştuğunda çok etkili ancak pas alamadıklarında oyuna hiçbir katkıları yok. Savunma yapmıyorlar. Mavi-beyazlılar geçen hafta ligin vasat ekiplerinden M’Gladbach önünde zar zor 3-2 galip gelirken, rakibin kişi kaldığı ve kendi kalesine gol attığı unutulmasın. Bu sezon fırtına gibi esen Dortmund’un ise perşembe gecesi yaptığı PSG maçı temposunu biraz düşürecektir ancak yine de ev sahibinin denenmesi gerekir.
ALİ ERİM
416 ARLES-LYON 2
Normal şartlarda bu iki takımı kıyaslamak bile Lyon’a büyük haksızlık. Konuk ekibin milli maçlar öncesi kendini bulmaya başladığını hafta içi çıkan İddaalıyız ekinde sizlerle paylaşmış ve Benfica önünde galibiyetini önermiştik. Portekiz temsilcisini 2-0 yenerek bizi yanıltmayan Lyon, Ligue 1’de kalıcı görünmeyen zayıf rakibini devirecektir.
ALİ ERİM
426 STUTTGART-ST.PAULİ 1
Gross’la yollarını ayırdıktan sonra yeni teknik direktör Jens Keller yönetimindeki ilk maçta Schalke ile 2-2 berabere kalan Stuttgart, galibiyeti fazlasıyla hak eden taraftı. Durum 1-0’ken ofsayt gerekçesiyle sayılmayan bariz gol ve yine 2-1 öndeyken, ev sahibi lehine verilen ucuz penaltı, 3 puanın gitmesinin asıl sebepleriydi. Yalnız kırmızı-beyazlıların futbolu ilerisi için umut verdi. Ligin yenisi St.Pauli’nin 4 galibiyetinin 3’ünün dış sahada gelmesi dikkat çekici ancak rakiplerin hepsinin vasat olduğu da gözden kaçmamalı. Perşembe gecesi Getafe’yi ağırlayan Stuttgart’ın, Bundesliga’daki pozisyonu itibarı ile mutlaka kazanması lazım. Taraflar arasındaki kalite farkı düşünülürse, ihtiyaç sahibi ev sahibine güvenmek yanlış değil. Ayrıca kırmızı-beyazlıların son 10 karşılaşmanın 8’inde gol yemesi ve bu 10 maçın tamamının üst bitmesi sebebiyle 2.5 üstü de değerlendirilebilir.
ALİ ERİM
437 F.BAHÇE-G.SARAY 1
Kadıköy’de gelecek bir galibiyet, Galatasaray için krizden çıkış anlamına geliyor ve bu sebeple futbolcuların motivasyonu yükselebilir. Ancak içinde bulundukları şartlar tamamen farklı olsa da bana göre aynı durum Fenerbahçe için de geçerli. Neticede sarı-lacivertliler en büyük rakipleriyle oynuyor ve her futbolcu bu galibiyetin camia için ne kadar önem arz ettiğini biliyor. Saha içinde ise konuk ekibin ciddi problemleri var. Son haftalardaki 11’i görünce insanın içi kararıyor. Baros dışında skoru etkileyecek, ekstra işlere imza atacak tek kişi bile yok. Misimoviç ikinci viteste, Pino savruk, Kewell güçsüz. Ayhan-Barış-Mustafa üçlüsü, senede 3 kez ceza sahasına giriyor! Elano zaten ortada yok. Sonuçta futbolda istek, zafer için en önemli şartlardan biridir ama Fenerbahçe’yi devirmek için sadece arzu yetmez. Formda, güçlü ve kaliteli isimlere ihtiyacınız var. Galatasaray’ın mevcut kadrosunda bu tarz oyuncu sayısı az.
ALİ ERİM
286 TRABZONSPOR-G.BİRLİĞİ 1
Trabzon, Beşiktaş derbisinde aldığı galibiyetten sonra Kasımpaşa filelerine de gönderdiği 7 golle, geçen haftaya damga vurdu. Sezon başından beri beğeniyle izlediğim bordo-mavililer, futbolun güzelliklerini sahaya yansıtmaya çalışıyorlar. Üstelik Gençlerbirliği maçı öncesinde takımda eksik de kalmadı. Konuk taraf ise Antalya yenilgisinden sonra hoca krizi yaşadı. Yönetim teknik direktör Thomas Doll ile yolları ayırdı. Deplasmanda işleri zor. Karadeniz ekibinin puan bırakacağını sanmıyorum.
İSMAİL ÖZTÜRK
379 ANKARAGÜCÜ-BURSASPOR 10
Bursaspor için tehlike çanları çalıyor. Ligde peş peşe alınan beraberlikler ve futbolcuların Şampiyonlar Ligi’nde yaşadığı hayal kırıklıkları takımı olumsuz etkiledi. Ankaragücü ise son 2 maçında Konya’yı 4-1, Galatasaray’ı ise 4-2 yendi. Kadro kalitesinin meyvelerini yeni toplamaya başlıyorlar. İki kulüp arasında geçmişten gelen bir dostluk var ama bu saha içine yansımayacak. Kıran kırana mücadele bizi bekliyor. Henüz ligde yenilgisi bulunmayan Timsah, unvanını başkentte kaybedilir.
İSMAİL ÖZTÜRK
437 FENERBAHÇE-GALATASARAY ÜST
İşte merakla beklenen maç! Yıllardır Şükrü Saracoğlu’ndan hüsranla dönen G.Saray bu kez karşı yakaya yaralı gidiyor. Rijkaard’ın görevden alınmasından sonra Hagi ile anlaşıldı. Yaşanan kaos sarı-kırmızılıları derbi havasından uzaklaştırmış gibi ama işin aslı öyle değil. Adım gibi eminim, futbolcular ‘Fenerbahçe’yi nasıl yeneriz’den başka bir şey düşünmüyor. Kanaryalar ise uzun aradan sonra ilk kez derbi öncesi huzur dolu. Ev sahibi favori durumda. Ama benim tercihim üst seçiminden yana.
İSMAİL ÖZTÜRK
278 ZARAGOZA-BARCELONA 2
Barcelona’nın eski futbolunu oynamadığını, Messi-David Villa ikilisinin düşen formunun hücumdaki üretkenliği direkt etkilediğini haftalardır görüyoruz. Ayrıca sakatlıkları süren Puyol-Xavi ikilisinin durumu da hala netleşmedi. Ama Zaragoza o kadar kötü bir takım ki, Katalanlar’ın tüm dezavantajlara rağmen takılmasını beklemiyorum. Ev sahibinin savunması ne pozisyon alabiliyor, ne de doğru düzgün kademeye girebiliyor. Takviye yapılmaması halinde küme düşmenin en büyük adayı onlar.
BARIŞ DİNÇARSLAN
310 REAL MADRİD-SANTANDER 1
Santander’in, beğendiğim takımlardan olduğunu yazmıştım. 1-0 galip tamamlanan Almeria maçında golcü Rosenberg biraz dikkat etse daha farklı bir skor yakalayabilirlerdi. Ancak Real Madrid de şu sıralar formunun zirvesine ulaşmış görünüyor. Sürpriz çıkabileceğini düşündüğüm Malaga deplasmanında bile Mourinho dersine iyi çalışmış ve rakibin tüm silahlarını etkisiz hale getirmeyi başarmış. Ronaldo-Mesut ikilisi uyum sağlayınca hücumda problem kalmadı. Böyle dev takımlar havaya girince durmaz.
BARIŞ DİNÇARSLAN
322 VALENCİA-MALLORCA TGS 2-3
Espanyol maçındaki kazayı beklesem de Mallorca’nın bu kadar kötü oynayacağı aklıma gelmezdi. Rakip 55 dakika 10 kişiydi ve buna rağmen kalecileri Aouate tam 8 net pozisyon kurtardı. O futbolun hemen arkasından teknik direktör Laudrup’un öğrencilerini eleştiren açıklamaları geldi. Bu yüzden Valencia deplasmanında konuk taraf direnç gösterir. Defansif futbol sergileyip, rakibi Cavenaghi-N’Sue ikilisiyle vurmaya çalışacaklar. Ama Valencia’nın daha organize olduğu inkar edilemez. Tercihim TGS 2-3.
BARIŞ DİNÇARSLAN
422 OSASUNA-MALAGA TGS 2-3
Osasuna, Deportivo deplasmanında aslında iyi değildi. Ama rakip o kadar kötüydü ki, galibiyeti kaçırdılar. Hakem tarafından net bir golleri ve penaltıları verilmedi. Camunas da kırmızı kartla atıldı. Malaga ise etkili hücum hattına rağmen ‘takım savunması’ yapmamasının bedelini Real Madrid’den 4 yiyerek ödedi. Zaten konuk ekibin futbolcuları da ‘agresif’ olamadıklarından yakındılar. Malaga’nın buradan puan çıkartmak için kora kor savaşmaktan başka çaresi yok. Taraf bahsi riskli. Orta karar bir seçim yapmalı.
BARIŞ DİNÇARSLAN
444 SEVİLLA-A.BİLBAO 1
Sevilla’nın, Gijon deplasmanındaki yenilgisini ölçü almıyorum. Rakip ekstra işler yaptı. Takımın başına Manzano geldikten sonraki hırsları ve motivasyonları o maçta da eksiksizdi. Kulüp cephesinden dün yapılan açıklamalarda Kharpaty Lviv randevusundan ziyade Ath.Bilbao’nun düşünüldüğü belirtildi. Konuk ekibi karşıma almamın en büyük nedeni ise hedefsizliği. Yıllardır hep ihtiyaçları olan müsabakalara önem verip, diğerlerinde idare ettiler. Bu sezon da aynı. Sanchez Pizjuan’da varlık göstermelerini beklemiyorum.
BARIŞ DİNÇARSLAN