Trendyol Süper Lig'in 9. haftasında Fenerbahçe, sahasında Hatayspor'u 4-2 mağlup etti. SABAH Spor yazarları Erman Toroğlu, Ahmet Çakar, Ali Gültiken, Ömer Üründül ve Gürcan Bilgiç de bu karşılaşmayı detaylıca değerlendiren yazılar kaleme aldı. Usta isimler birçok konuya değinirken; Ahmet Çakar, iptal edilen penaltı ile ilgili flaş ifadeler kullandı. Usta kalem Erman Toroğlu ise, Fenerbahçe ile Galatasaray arasında çarpıcı bir kıyas yaptı. İşte o yazılar...
GÜRCAN BİLGİÇ: ÇOK ACAYİP, ÇOK
Bu maç öncesinde yenilgisiz üç takım vardı Süper Lig'de… Sonrasında iki takım kaldı. Kadıköy gecesinde Fenerbahçe her rakibine olduğu gibi Hatayspor'a da "kazanamazsın" duygusunu ilk dakikada verdi. 7'de de gol oldu zaten. Ardından baskıyı devam ettirip, paslarla ördüler sahayı. Örgünün hızı, Hatayspor oyuncularında karar opsiyonunu erteledi sürekli. Hatalı kararlar verdiler, gol yediler.
Fenerbahçe 4-2 Hatayspor | İsmail Kartal "Bright'a oyun oynamayı yasakladım" | Video
Ofsayta takılan penaltıyla birlikte Fenerbahçe'nin de hızı kesildi, tribünlerin de. "Nasıl olsa kazandık" havası, oyunu erteledi sanki. Bu havaya aldanmayan Fred vardı sadece. Nitekim üçüncü golün baskısını da yaptı, pasını da verdi Dzeko'ya. İkinci 45 Fenerbahçe takım olarak üçüncü viteste oynama fikrindeydi. Ghoulam'ın müthiş frikik golünde topla birlikte Livakovic de ağlara gitti. Ardından İrfan Can Kahveci'nin "müthiş" frikik golü geldi. Fenerbahçe takım olarak öz güven patlaması yaşıyor artık.
Takımın birbirine güveni, yardımlaşması, kalite-yetenek düzeyi o hale geldi ki, "hadi atalım" dediklerinde beş dakika içinde sorunu çözüyorlar. İsmail Kartal'ın tek tek koyduğu tuğlaların eseri var önümüzde. Takım ona inandı, tribünler de takıma… Büyük bir sinerji oluşturdular. Oyuncu veya oyun kalitesi o kadar üst düzeye çıkıyor ki, "acaba nasıl yapacaklar" merakıyla izlenmeye başlanıyor maç.
17 resmi maç, 17 galibiyet. Acayip bir buldozer var seyrettiğimiz… Lamkel'in İrfan Can ile sıkıntısında sarı karta koşan takım arkadaşları var orada. Hakem Volkan Bayarslan'ın faul düdüğü çalmadığı pozisyonun ardından Dele- Bashiru'ya gösterdiği sarı karta da takıldım. 4. hakemin telsizden yaptığı çağrıyı duymamış, pozisyonu oynatmış ama iletişimi sağlayınca, surata çarpan kol nedeniyle sarı kart vermiş. Bana mantıklı gelmedi.
ÖMER ÜRÜNDÜL: AĞIR YÜKÜ GERİ DÖRTLÜ VE İSMAİL ÇEKİYOR
Maçtan önce güzel sahneler vardı. Duygusal anlar yaşandı. Başlama düdüğü ile birlikte seyirci de futbolcular da yüksek bir hırsla oyunun içine girdi. Tabii bu değişik varyasyonlu hücum girişimlerinde kaleci Erce ile Hatay savunması öylesine büyük hatalar yaptılar ki, Fenerbahçe üç gol buldu. Kazanılan bir penaltı da kıl payı ofsayta takıldı. Devre üç farklı skor avantajı ile bitince tahmin ettiğim gibi ikinci yarıda Fenerbahçe, tempoyu düşürdü ve durağan bir oyuna döndü.
Hatayspor, bu yarının ilk dakikasında çok net bir fırsat yakaladı, Livakovic izin vermedi. Sonrasında oyun sahanın bütününe yayıldı. Güzel bir frikik golüyle Hatay farkı ikiye indirdi. Hemen arkasından bu sefer İrfan Can güzel frikikle takımını iyice rahatlattı. Bundan sonra karşılıklı ataklarla geçen maçta Fenerbahçe üç puanı aldı. Karşılaşmanın finali son dakikada çok güzel bir Hatay golü ile bitti.
Fenerbahçe'de benzer tablo hemen hemen her maçta tekrarlanıyor. Fiziki açıdan sağlam, rakibi hırpalayan bir geri dörtlü var. Önlerinde de iki kişilik oynayan tam bir sigorta İsmail Yüksek. Ağır yükü bu oyuncular çekiyor, öndeki kaliteli ayaklar da işi bitiriyor. Ben yine de uyarımı yapayım; Fenerbahçe için zor maçlar daha başlamadı.
Ben Tadic ve Fred'i çok iyi tanıdığım için gerçek fizik güçlerinin altında olduklarını her yazımda söylüyorum. Bundan eleştiri de alıyorum ama bu konuda bir örnek vermek istiyorum. Milli maç haftasında Macaristan- Sırbistan müsabakasını izledim. Sırbistan'ın en önemli oyuncusu ve takım kaptanı Tadic, ilk yarı kulübedeydi. Dikkatimi sürekli çeken bir diğer konu da takımın en faydalı ve istikrarlı oyuncularından biri olan Ferdi'nin son hareketlerdeki bitiriş noksanlığı.
ALİ GÜLTİKEN: SİSTEM TIKIR TIKIR
Fenerbahçe orkestrası her enstrümanından en iyi sesi almaya devam ediyor. Sistem tıkır tıkır işliyor. Coşku ve istek üst seviyede devam ediyor. Bir de buna ekstra bireysel kaliteler de katılınca ortaya sürekli kazanabilen bir F.Bahçe çıkıyor. Takım o hale gelmiş durumda ki Livakovic dışında her oyuncu yüzde 100 performansıyla oynuyor. Bunun sahaya yansıması da mükemmel görüntüler ortaya çıkartıyor.
Forvet hattı geçen seneki gibi tek bir oyuncu üzerinden değil her bölümüyle gole katkı sağlıyor. Birçok maçta olduğu gibi Szymanski'yi, İrfan'ı, Dzeko'yu, Tadic'i, Fred'i gollerde ve asistlerde gördük. Osayi'nin de bu sezon gollere katkı yapması artı bir değer oldu. İsmail'in, Ferdi'nin, Djiku'nun ve Becao'nun oyun içerisindeki katkısı da iyiydi. Ayrıca da önde doğru baskı yaparak takımın hücum devamlılığını sağlıyorlar.
En önemli farklarından bir tanesi de çok fazla pozisyona girebilmelerinin yanında bunları yüksek sayıda gole çevirebilmeleri. Bu da oyuncuların kalite farkı olarak sahaya yansıyor. Hatayspor'un yaptığı mücadele büyük saygıyı hak ediyor. Kolay değil. Zorlu bir sürecin devamında lige bu kadar iyi tutunabilmeleri büyük bir başarı.
Bu maça kadar namağlup gelmiş olmaları da bulundukları durumun yanında Hatay'ı ve o bölgelerde diğer yaşananları çok doğru ifade ettiklerini gösteriyor. Bunun herkese geçtiğini tribünlerin gösterdiği saygıdan ve alkıştan da görebiliyoruz. F.Bahçe'nin üst üste 9 galibiyeti ligin başlangıcında önemli bir başarı hikâyesi. Galibiyet kadar oynanan oyun ve gol sayısının yüksekliği, sahanın içerisindeki coşku izleyenleri de mutlu ediyor.
ERMAN TOROĞLU: F.BAHÇE, G.SARAY'DAN BİR TIK ÖNDE
F.Bahçe'nin bazı oyun alışkanlıkları var. Bunlara çalışmışlar ve uyguluyorlar. Oyunu kenarlara açıyorlar, çabuk yön değiştiriyorlar, rakip bu işlerle uğraşırken araya top sokuyorlar ve hücum eden oyuncuyu destekliyorlar. Zaman zaman çok iyi pres yapıp rakibi topa vurmaya zorluyorlar. O zaman da o gelen topların hepsini arka tarafta armut toplar gibi topluyorlar. Ligde öyle bir görüntü var ki herkes aynı şeyi söylüyor; Fenerbahçe veya Galatasaray, ikisinden biri şampiyon olacak.
Beşiktaş ağaçtan düştü, Trabzonspor 3'ü, 4'ü zorlayacak, görüntü o. Adana Demirspor ne yapar, o da 3'e 4'e oynayacak. Sezon sonunda görüntü değişir mi, hayır. Yalnız şu var; F.Bahçe takım ahengi olarak G.Saray'a göre bir tık önde. G.Saray'da çok etkili oyuncular var, sahneye çıkınca işi bitiriyorlar. Fenerbahçe takım yükünü her futbolcuya daha fazla dağıtıyor. Ama Galatasaray, Türkiye'de bu görüntüyü verirken Avrupa maçlarında çok farklı oluyor. Orada futbolcular bütün hünerlerini ve enerjilerini veriyorlar.
Dün geceki maçı kestirmeden bir cümleyle anlatırsak; sarı-lacivertliler hem çaldılar hem oynadılar. Düşünün bu Hatayspor şu ana kadar hiç mağlup olmamış bir takım. Yine düşünün; bu takım, Trabzonspor'u 2-0'dan 3-2 yendi. Bir de şu gerçek var; Fenerbahçe 90 dakikanın içinde futbolun güzelliklerini zaman zaman gayet iyi gösteriyor. Televizyonda seyrederken zevk alıyorsunuz, böyle olunca da vakit çabuk geçiyor. Seyrederken bıkmıyorsunuz. "Şu maç bitse de gitsek" havası yok ama 20 takımlı ligde makas bu kadar açılınca maalesef bazı maçlardan da keyif alamıyorsunuz.
AHMET ÇAKAR: PENALTININ İPTAL EDİLMESİ HATA
F.Bahçe rekora devam ediyor. Aslında dün geceye baktığımızda mükemmel bir ilk yarı, kontrollü bir ikinci yarı ama sadece gecenin değil yılın en güzel gollerinden ikisini atan takım da Hatayspor… Fenerbahçe maça öyle bir başladı ki, öyle bir 45 dakika oynadı ki seyreden herkes 'Bu takımı kim durduracak, bu takım Türkiye Ligi'nde kime kaybedecek' diye düşünmeye başlamıştır. Szymanski, Osayi ve Dzeko ile art arda gelen gollerle ilk yarı bitti. Aslında devrede skor 6/7-0'a gidebilirdi. İkinci yarıda Hatay hareketlendi.
O anlarda da Ghoulam ile harika bir frikik golü buldu. Acaba maç sıkıntıya girebilir mi derken bu sefer de İrfan Can serbest vuruştan skoru perçinledi. Fenerbahçe her mevkisiyle Türkiye'nin en iyi oyuncularına sahip. Takım savunmasını belki de Türkiye'de en az hatayla yapan takım. Hücum silahlarına baktığımızda da 4-5 oyuncusu var ki her an her şeyi yapıp, skoru değiştirebilirler.
Sonuçta F.Bahçe oynadığı futbol ve sıfır puan kaybıyla şampiyonluğa emin adımlarla ilerliyor. Üstelik her oyuncunun kendine kalite olarak yakın alternatifi de mevcut. İstanbul derbileri hariç belki Adana Demir dışında Fenerbahçe'den puan alacak takım olur mu bilmiyorum. Hakem Volkan Bayarslan samimi ve iyi niyetli bir hakem.
Oyuncuların da ona sevgisi ve güveni olduğunu çok net görüyorum. Dün gece de oldukça iyi bir maç yönetti. Ancak VAR hakemi Mustafa İlker Coşkun'un, Fenerbahçe lehine verilen penaltıda 'Dzeko ofsaytta' diyerek penaltıyı iptal ettirmesi hata. Dzeko'nun topa hamlesi yok, üstelik top o hamle yapsa bile yet-i şemeyeceği mesafede. Dolayısıyla burada ofsayttan söz edilemez.