Süper Lig'in 26'ncı haftasında Galatasaray deplasmanda Kasımpaşa'nın konuğu oldu. Recep Tayyip Erdoğan Stadyumu'nda saat 16.00'da başlayan karşılaşma, karşılıklı atılan gollerle 3-3 sona erdi. Bu sonuçla üst üste iki maçta puan kaybı yaşayan Galatasaray puanını 65'e yükseltti. Fenerbahçe'nin Antalyaspor'u 3-0 mağlup etmesiyle iki takım arasındaki puan farkı 4'e indi.
SABAH Spor'un usta kalemleri Levent Tüzemen, Bülent Timurlenk, Ahmet Çakar ve Mustafa Çulcu hem karşılaşmayı hem de tartışmalı kararları değerlendirdi. İşte yazarların yorumları...
LEVENT TÜZEMEN: Dürüst-Albayrak göreve davet edilmeli
G.Saray, kazanan takım olma hüviyetinden, hızla uzaklaşıyor. Sadece pozisyon üretmek için Osimhen'e uzun top atarak bir maçı götüremezsiniz. Arada sırada duran topla da gol buluyorsunuz… Okan Hoca maalesef tükenmişlik sendromu içinde çırpınıp duruyor. Oyun geliştirme adına B planı da C planı da yok. Kendine olan güvenini yitirmiş.
"G.SARAY'A ÖZEL OLARAK BİLENİYOR..."
G.Saray ilk yarıyı kötü oynasa da iki tane net gol kaçırsa da 1-0 önde kapattı. Kasımpaşa'nın ataklarında da kaleci Muslera yaptığı kurtarışlarla alkış aldı. Yani G.Saray'ın ilk 45'te atanı da tutanı da görevlerini yaptı. Kasımpaşa yıllardır, G.Saray'a özel olarak bileniyor, futbolcular müthiş motive oluyor, özellikle Hajradinovic her G.Saray maçında sahne alıyor. Okan Hoca, Kasımpaşa'nın bu özelliğini bilmesine rağmen oyuncularını maça maalesef kafa olarak yeterli hazırlayamamış.
"İKİ BERABERLİK HAKKI KALDI"
Okan Hoca'nın kafası o kadar dalgın ki G.Saray 2-1 geriye düşüyor, iki dakikada art arda goller atıp öne geçiyor, takım öne geçip iyi oynuyor, Kasımpaşa sinmiş, savunmadan çıkamıyor birden bire şapkadan tavşan çıkarır gibi Kaan Ayhan ile Cuesta'yı oyuna alıp takımın dengesini bozuyor. İyi oynayan takıma neden dokunuyorsun? Sakatlık yok, beni çıkar diyen yok! Oyunun sonuna da şaka gibi bal yapmayan Yusuf Demir'i alıyorsun! Bir pozisyonda Ahmed'e pas vermesi gerekirken 'golü ben atayım, kral olayım' diyerek şut çekiyor. G.Saray'ın önünde iki beraberlik alacak hakkı kaldı. Okan Buruk bu takımı toparlayabilir mi? Yönetime büyük iş düşüyor.
"MEVCUT YÖNETİMDE BU TECRÜBEDE İNSANLAR YOK"
Dursun başkan, Duygun Yarsuvat yönetimindeki planı uygulamalı. Ali Dürüst-Abdurrahim Albayrak ikilisini kalan haftalar için Okan Hoca'ya yardımcı olmaları adına göreve davet etmeli. Mevcut yönetimde bu tecrübede insanlar yok, Okan Hoca'nın yalnızlığını bu ikilinin gidereceği gibi şampiyonluk haftalarında stresin ve baskının nasıl önleneceğini çok iyi bilirler.
BÜLENT TİMURLENK: Buruk gelecek sezon olmaz!
Derbiden ikili averajı alıp çıkmışsın ve artık genel averajla bir işin kalmamışsa yapacağın öncelikle kaleni gole kapatmaya çalışmak ve maçları Rus ruletine çevirmemek. Karşındaki rakip de "Beyoğlu derbisi!" deyip evindeki maça motive olmuş, senin sahanda 3-0 giden maçı 3-3'e getirmiş Kasımpaşa… Her iyi oyun gibi her kötü oyun da bir sonraki maç için referanstır. İşler yolunda gitmediğinde mücadele gücünü yükseltecek gidişatı kırmak için farklı şeyler yapacaksın.
"TARİFİ OLMAYAN BİR AKIL TUTULMASIYDI"
Dün G.Saray'da bunları yapan iki isim vardı: Kalesinde devleşen Muslera, penaltıyı yaptıran atan, ikinci golün serbest vuruşunda faulü alan ve 3. golü atan Osimhen. Ne Sallai ve Barış'ın verimsizliği ne Sara'nın çelimsizliği ne de kötü başlayan iyi devam eden Lemina'nın ilk yarıdaki şaşırtan oyunu iki puan kaybının sebebi değil… Okan Buruk'un haftalardır bozuk olan kimyası, dün tribünden izlediği maçta takımı 3-2 öndeyken bir futbol faciasını da beraberinde getirdi. Lemina'yı oyundan almak anlamsız ama ondan daha ötesi Cuesta'yı sahaya sürmek, tarifi olmayan bir akıl tutulmasıydı.
"ŞAMPİYONLUĞU KAZANIR-KAYBEDER HİÇ FARK ETMEZ..."
Muslera ve Osimhen'e rağmen Okan Buruk, sezonun ilk yarısında olduğu gibi 3-3'ün mimarı olmayı başardı… Şampiyonluğu kazanır-kaybeder hiç fark etmez, kupa maçında kenardan 0-0 yapan ve dün değişikliklerle "Yok artık" dedirten Okan Buruk, bu sezon ligde namağlup olan Galatasaray'ın gelecek sezondaki teknik direktörü değildir…
AHMET ÇAKAR: VAR kararıyla yanlış penaltı!
Perşembe'nin gelişi çarşambadan belliydi. Galatasaray haftalardır çok kötü oynuyordu. Abuk-sabuk goller yiyordu. Önce Şampiyonlar Ligi, sonra Avrupa Ligi gitti. Belki dünkü Kasımpaşa maçıyla şampiyonluk riske girdi. İlk yarı Galatasaray kötü oynasa da skor olarak önde kapatmayı bildi. İkinci yarı art arda gollerle bir an mağlup duruma düştü ama maçın yıldızı olan Muslera ile birlikte Osimhen sahneye çıktı. Önce bir faul aldırdı, beraberlik geldi, ardından da Osimhen takımı öne geçirdi.
Sonra sahneye Okan Buruk çıktı. Bayram değil seyran değil yine üçlüye geçti. Carlos Cuesta'yı oyuna aldı, penaltı geldi ve Galatasaray puan kaybetti. Beraberlik tartışmasız Okan Buruk'a yazar.
"İLK FAULÜ YAPIP CUESTA'YI ÇEKEN KASIMPAŞALI"
Maçın hakemi kötü bir yönetim sergiledi. Oyunun başında Kasımpaşa'dan Yasin'i çift sarıdan atamadı. Lemina'ya vermediği bir sarı kart var. Osimhen'e yapılan penaltı doğru ama Kasımpaşa'nın beraberliği bulduğu penaltı yanlış. İlk faulü yapıp Carlos Cuesta'yı çeken Kasımpaşalı. VAR hakemi kararıyla hakem bu yanlış penaltıyı vermek zorunda kaldı.
"GRİ POZİSYON DEĞERLENDİRMESİ YAPTI"
Kasımpaşa'nın penaltı beklediği pozisyonda sunulan görüntüye göre, Ouanes topa sahip olmada öncelik almış. Lemina geç kalmış, ayağını salladığında Ouanes'in ayak altına vuruyor. Bu pozisyon sahada hakemin vere ceği penaltı olmalıydı. Hakem, VAR ile iletişime geçti. VAR hakemi Kwiatkowski çok tecrübeli, pozisyonun sahada verilmesi gerektiğini düşünerek, gri pozisyon değerlendirmesi yaptı ve devreye girmedi.
"VAR'DAN GELEN PENALTI DOĞRU"
Kasımpaşa lehine VAR'dan gelen penaltı doğru. Cuesta; iki kolu ile Can'ı sarmalıyor ve indiriyor. Bariz gol şansı olduğu için de kırmızı olmalıydı. 88'de Osimhen açık ofsayt, gol iptali doğru. Maçı maalesef Cihan Aydın değil, VAR hakemi Tomasz Kwiatkowski yönetti.