FNSS'nin, Endonezyalı PT Pindad firması ile ortak bir çalışma kapsamında geliştirdiği orta ağırlık sınıfı tank KAPLAN MT, testlere hazır prototipi ile IDEF 2017'de ziyaretçilerin karşısına çıktı.
KAPLAN MT, hassas doğrudan ateş kabiliyeti, geniş mühimmat seçenekleri, üstün taktik ve stratejik hareket kabiliyetiyle muharebe sahasında güçlü bir oyuncu olarak yer almaya hazırlanıyor. KAPLAN MT'de aracın arka kısmında bulunan ve "20 BG/ton" mertebesinde güç/ağırlık oranı sağlayan güç paketinden yer alıyor. Motor, bu gücü, çift pinli paletleri süren ve burulabilen mil üzerine kurulan, 6 tekerlekli, anti-şok süspansiyon sistemine sahip, yürüyüş sistemine aktarıyor. Aracın ateş gücünü ise yüksek basınçlı 105 mm Cockerill topu entegre edilmiş ve gelişmiş bir otomatik doldurucuya sahip CMI Cockerill 3105 kulesi sağlıyor. Bu kule sayesinde KAPLAN MT, düşük ağırlığına rağmen, yüksek tahrip gücüne ulaşıyor.
Aracın iç kısmı, mürettebatın ergonomisi ve taktiksel koşulların yanı sıra sürüş, silahın ateşlenmesi ve mühimmatın yüklenip çıkarılması gibi, muharebe sırasında karşılaşılan şartlar dikkatlice göz önünde bulundurularak tasarlandı. Sürücü koltuğunun özel tasarımı, kullanıcının yeterli bir görüş alanına sahip olmasını ve kabin içindeki tüm ekipmanlara ulaşabilmesini sağlıyor. KAPLAN MT'de, araç komutanına taktiksel farkındalık sağlayan muharebe alanı yönetim sistemi ve lazer ikaz sistemi de bulunuyor.
FNSS Genel Müdürü Nail Kurt, KAPLAN MT'ye ilişkin değerlendirmesinde aracın yeteneklerine ve geliştirme modeline dikkati çekti.
KAPLAN MT'nin çok özel bir araç olduğunu vurgulayan Kurt, şunları kaydetti:
"Projenin ilerleyen safhalarında, aracın performansını sahada gösterdiğimizde, bu tasarımın etkinliği, daha net bir şekilde gözler önüne serilecek. Bu aracı, Endonezyalı ortağımızla geliştirmekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. FNSS, farklı iş birliği modellerini yıllardır başarıyla uyguluyor. Malezya'da, iş ortağımız DEFTECH ile AV8 projesini yürütüyoruz. Suudi Arabistan'da, ortak girişim şirketimiz FNSS ME üzerinden, devlete ait bir fabrikayı işletiyoruz. Endonezya'da ise farklı bir model uyguluyoruz, ortak ürün geliştiriyoruz. FNSS, sahip olduğu teknolojisi ve tecrübesiyle dost ve müttefik ülkelerle farklı iş birliği modelleri altında çalışmaya hazır."
MİLLİ MOBİL LAZER SAHAYA ÇIKIYOR
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, BMC'nin yeni nesil zırhlı aracı Amazon'a başarıyla entegre edilen milli mobil lazer savunma sisteminin, 13. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarında (IDEF 17) tanıtılacağını bildirdi. Özlü, AA muhabirine, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezinin (BİLGEM) geliştirdiği, mobil lazer savunma sistemine ilişkin açıklamalarda bulundu. TÜBİTAK'ın son yıllarda çok önemli projelerle milli ve yerli teknolojiler geliştirdiğini anlatan Özlü, özellikle savunma sanayisi projelerinde büyük aşama kaydedildiğini söyledi.
Mobil lazer savunma sisteminin özellikleri hakkında bilgi veren Özlü, "TÜBİTAK'ın milli olarak geliştirdiği lazer sistemi özellikle el yapımı patlayıcıları uzaktan imha etmek amacıyla tasarlandı. Geçen yıldan bu yana gerçekleştirilen saha testlerini başarıyla tamamlayan sistem, BMC firmasının yeni araçlarından Amazon'a başarıyla entegre edildi." dedi. Özlü, geliştirilen ilk ürünün çeşitli savunma uygulamalarına yönelik işlevsel özelliklerle farklı platformlarda kullanılabildiğine işaret ederek, "Mobil lazer savunma sistemi, kara, deniz ve havada tehdit unsuru oluşturan hedefleri algılayıp, takip ederek lazer ışını sayesinde etkisiz hale getirecek. Kara platformunda testleri başarıyla geçen lazer sistemi, deniz ve hava platformlarında da denenecek." ifadelerini kullandı. Mobil lazer savunma sisteminin, sınır güvenliği, insansız hava araçları ve el yapımı patlayıcılara karşı savunma araçları arasında maliyet etkin bir seçenek olarak öne çıktığını belirten Özlü, IDEF'te tanıtılacak sistemin seri üretiminin teknoloji transferi aracılığıyla yerli firmalara devredilmesinin planlandığını, iş birliği konusunda istekli yerli savunma sanayii firmalarına kapılarının açık olduğu kaydetti.
TSK 24 TANE BİRDEN SİPARİŞ VERDİ
Kanat ve gövde altında milli mühimmatlardan Roketsan tarafından geliştirilen Cirit, UMTAS füzeleri ile HGK-3, KGK-82 gibi bombaları taşıyabilen uçağın ilk testi geçen ay başarıyla tamamlanmıştı. Test aşamasının hızla tamamlanmasından sonra Kara Kuvvetleri için üretim başlayacak.
Taarruz helikopterlerine göre çok daha hızlı olan Hürkuş, F-16'larla yapılan operasyonların daha düşük maliyetlerle gerçekleştirilmesini sağlayacak. 12 uçağın teslimatından sonra ikinci 12 uçaklık paketin de kesin siparişe çevrilmesi hedefleniyor.
Tek motorlu, turboprop motorlu bu tür savaş uçakları, pahalı uçaklar alamayan veya operasyon maliyetlerini düşük tutmak isteyen ülkeler tarafından tercih ediliyor. Pilotajı kolay olan bu uçaklar, uçuş eğitimlerinde de kullanılıyor. Hürkuş'un rakipleri arasında Amerikan T-6 Texan II ve Brezilyalı Emrbraer Super Tucano uçakları bulunuyor.
Proje Geçen yıl Hürkuş'un ilk modeli 'A', Avrupa Havacılık ve Uzay Ajansı EASA'dan onay olan ilk Türk hava aracı olmuştu.
Halen TAI, Hürkuş'un 'B' olarak Hava Kuvvetleri başlangıç eğitim uçağı olarak 15 adetlik siparişi imal ediyor. Bu uçakların teslimatları, önümüzdeki yıl haziran ayından bu yılın sonuna çekilmesi planlanıyor
VE 'KORHAN' İLK KEZ GÖRÜCÜYE ÇIKIYOR
ASELSAN, günümüzün muharebe sahası ihtiyaçlarını en ileri derecede karşılamak üzere yeni nesil zırhlı muharebe sistemi geliştirdi. "Korhan" adı verilen sistem 13. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarında (IDEF 2017) yerli ve yabancı katılımcılara tanıtılacak. Yüksek ateş gücüne sahip olan, gelişmiş hedef tespit ve takip sistemleriyle donatılan Korhan, son teknoloji ürünü kendini koruma ve çevresel farkındalık sistemleriyle kullanıcı ve sistem bekasını en üst seviyede sağlayabiliyor. Açık ve genişletilebilir mimarisi sayesinde sisteme, gelecek dönem ortaya çıkacak ihtiyaçlara yönelik güncelleme ve ilaveler milli olanaklarla yapılabilecek.
Korhan sisteminde ana silah olarak yüksek atım hızına sahip 35 milimetre top kullanılıyor. Söz konusu topun üretimi milli imkanlarla Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu tarafından yapılıyor. Sistem ayrıca ASELSAN tarafından yurt içinde geliştirilmiş olan ve herhangi bir dış bağımlılık olmaksızın Türkiye'de üretilen 35 milimetre parçacıklı mühimmatı kullanma kabiliyetine sahip bulunuyor. Korhan, akıllı mühimmat kullanımı yoluyla sütre arkasında bulunan hedeflere karşı yüksek etkinlik gösteriyor. Sistem, kendisine ve içinde bulunduğu birliğe karşı tehdit oluşturan helikopterler, uçaklar ve insansız hava araçlarına karşı da öz savunmasını yapabiliyor.
Korhan, 360 derece çevresel farkındalık sağlayan panoramik görüş sistemi, silaha bağımlı nişancı ve bağımsız komutan görüş sistemleri, silah sistemine entegre olarak görev yapacak uydu tipi mini insansız hava aracıyla (MİHA) muharebe sahasına tam hakimiyet ve düşmana karşı üstünlük sağlayacak. Korhan, günümüzün muharebe alanının yoğun iletişim ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla ASELSAN tarafından geliştirilen yeni nesil haberleşme sistemleriyle donatıldı. Sistem aynı zamanda müşterek görev icra edeceği unsurlar ile eşgüdüm sağlanması için komuta kontrol ağı içinde görev icrasına yönelik tüm yetenekleri barındırıyor.
TSK İLK KEZ KULLANACAK ÇOK DİKKAT ÇEKECEK
Savunma Teknolojileri ve Mühendislik AŞ (STM), son çalışmalarıyla Türkiye'yi insansız hava aracı teknolojisinde farklı bir noktaya taşıyacak. Şirket, Türkiye'de ilk olan kamikaze ve gözetleme maksatlı otonom drone sistemlerini 13. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda (IDEF 2017) sergileyecek.
HEM KEŞİF YAPIYOR HEM KAMİKAZE
Asimetrik harp ve terörle mücadele operasyonlarının en kritik ekipmanlarından biri olmaya aday Alpagu, eski Türkçe'de "tek başına düşmana saldıran yiğit" anlamını taşıyor. Otonom veya manuel kullanılabilen Alpagu'nun Togan ve Kargu'dan farkı, sabit kanatlı olması ve bir lançerden fırlatılabilmesi.
Özel tasarımı sayesinde hafif ve kompakt bir yapıya sahip olan Alpagu, tek kişi tarafından azami 45 saniyede kullanıma hazır hale getirilebiliyor. Kamikaze görevinin yanı sıra keşif ve gözetleme de yapabilen Alpagu'nun taşıdığı patlayıcı, sahada başka bir patlayıcıyla değiştirilebiliyor. Tamamen özgün geliştirilen ve gerçek zamanlı görüntü işlemeyle derin öğrenme algoritmalarının kullanıldığı Alpagu'nun, IDEF 2017'nin en dikkati çekici ürünlerinden biri olması bekleniyor.
Gece ve gündüz operasyonel faaliyetler için geliştirilen döner kanatlı Kargu, operasyon sahasında çok kısa sürede göreve hazır hale getirilerek tali zararları en aza indirecek şekilde hassas vuruş yapabiliyor. Alpagu'da olduğu gibi otonom veya uzaktan kumandayla kullanılabilen Kargu'nun mühimmatı da arazide kolaylıkla değiştirilebiliyor. Lazer mesafe bulucu, görev iptal, acil imha gibi özelliklere de sahip olan Kargu'nun, asimetrik harp ve sınır güvenliği alanlarında ön plana çıkması bekleniyor.
Silahlı ve silahsız versiyonlarıyla insansız hava aracı (İHA) ANKA, eğitim ve hafif sınıf saldırı uçağı Hürkuş, taaruz ve taktik helikopteri T129 ATAK, şu an Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ'nin (TUSAŞ-TAI) gökyüzünde süzülen 3 eseri olarak dikkat çekiyor. Yaklaşık 1 yıl sonra ise bunlara bir de TAI'nin özgün tasarımı olan genel maksat helikopteri T-625 eklenecek.
12 YOLCU, 2 PİLOTLA UÇACAK
Çift motorlu, özgün, genel maksat helikopteri olarak tasarlanan T-625'in başta VIP olmak üzere ambulans, arama-kurtarma gibi birçok versiyonlarının geliştirilmesi söz konusu. Helikopterin hizmete girmesinden sonra ise sivil modellerine, askeri amaçlı olarak kullanılacak tiplerinin de ekleneceği belirtildi.