15 Temmuz darbe girişiminde Özel Harekât Daire Başkanlığı'nda şehit düşen 42 polis memurundan biri olan Özel Harekâtçı Aytekin Kuru'nun anne ve babası, oğullarının hasretiyle yaşıyor.
Baba Süleyman Kuru, aradan geçen 8 yılda oğlunu şehit eden hainlere öfkesinin dinmediğini belirtirken anne Esma Kuru ise, "Şehit oğlumun kimliği parmağındaki yüzükten teşhis edildi. Bizlere bu acıyı yaşatanlar yaşattıklarını yaşamadan ölmesin" dedi.
Kahramanmaraş'ta uzun yıllar görev yaptıktan sonra tayini Ankara'ya çıkan polis memuru Aytekin Kuru, 7 yıl organize şubede görev yaptı. 15 Temmuz'dan 15 gün önce tayini Gölbaşı Özel Harekât Daire Başkanlığı'na çıkan Aytekin Kuru, özel harekât polisi oldu.
Çocukluk hayali olan polisliği zevkle yapan Aytekin Kuru, özel harekâttaki 15. gününde şehit düştü. Adana'nın Kozan ilçesine bağlı Pekmezci Köyü'nde yaşayan şehidin babası Süleyman ve annesi Esma Kuru, SABAH'a konuştu.
ASIL CEZALARINI BU MİLLET KESTİ
Darbe girişiminden 2 ay önce oğlu Aytekin Kuru'nun Adana'nın Kozan ilçesindeki evlerine gelerek kendileriyle görüştüğünü belirten şehit babası Süleyman Kuru, "Oğulum gelip elimizi öptü, hayır duamızı alıp tekrar Ankara'ya gitti. Darbe gecesi saat 23.30'da oğlumla iki kez konuştuk. Bana bir helikopterin havadan gelip tarama yaptığını ve şehitlerimizin olduğunu söyledi. İkinci aramamda ise beni rahatlatmak için 'Burada her şey yolunda' dedi.
Bu görüşmeden 18 dakika sonra dayısı Muammer Ayrancı ile telefonda konuşurken FETÖ'cü hainler hava saldırısı düzenliyor. O anda atılan bombayla Aytekin şehit düşüyor. Muammer'in son duyduğu ses patlama sesi oluyor. Telefon da o saldırıda parçalanıyor ve görüşme sonlanıyor. Benim yetkililerimizden tek isteğim oğlumun adının Kozan'da bir okula verilmesi" dedi.
"Bu hainlere hepsi haram olsun. Onlar yargı karşısında hesap veriyorlar. Belki defalarca müebbet alıyorlar. Ancak onların asıl cezalarını bu millet kesti. Onlar ebediyen bu milletin vicdanında ve tarihinde hain olarak kalacaklar" diye konuştu.
PARMAĞINDAKİ YÜZÜKTEN TEŞHİS EDİLDİ
Şehidin 74 yaşındaki annesi Esma Kuru ise, "Oğluma şarapnel parçaları isabet etmiş. Oğlum hem kendine hem de babasına üzerinde Osmanlı tuğrası olan yüzük yaptırmıştı. Gelinim Ayşe, morga girince cesetlerden birinin parmağında oğlumun yüzüğünü görüyor. Oğlumun cesedi parmağındaki yüzükten teşhis edildi."
FETÖ'cü hainler ölmesinler, sürünsünler. Onlara bu vatanın ekmeği de suyu da haram olsun. İnsanlar minarelerden okunan selalarla birlikte sokaklara döküldü, hainlere geçit vermedi."
"Ben de eşim de her sela okunuşunda sanki o kara geceyi tekrar yaşıyor gibi oluyoruz. O hainler içeriden hiç çıkarılmasınlar" diye konuştu.
15 TEMMUZ ŞEHİDİ KOMİSER YARDIMCISI GÜLŞAH GÜLER'İN ANNESİ: KOMŞU GELDİK SANA KIZIM
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde Ankara Gölbaşı'nda şehit olan Komiser Yardımcısı Gülşah Güler'in ailesi, kızlarının şehadetinin üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen acılarını ilk günkü gibi yüreklerinde hissediyor.
Darbecilerin, Gölbaşı'ndaki Özel Harekât Daire Başkanlığı'na gerçekleştirdiği bombalı saldırıda şehit düşen Güler'in annesi Emine ve babası Hüseyin Güler, 6 Şubat 2023'teki depremlerde Hatay'ın Kırıkhan ilçesindeki evlerinin hasar görmesi üzerine Ankara'ya yerleşti.
'HER GÜN KIZIMA SELAM VERİYORUZ'
Gölbaşı'nda kızlarının şehit edildiği Özel Harekât Daire Başkanlığı'nın karşısında bir eve taşınan aile, çalıştığı kuruma yakın olma hissiyle özlemlerini bastırmak istiyor. Sık sık memleketleri Hatay'a gelen aile, Kırıkhan Şehitliği'ndeki kızlarının kabrini de ziyaret ediyor. Anne Emine Güler, kızının acısını ilk günkü gibi içinde yaşadığını belirterek, "Depremde eşyalarının hepsi yerlerdeydi, vitrini yıkıldı, bütün eşyaları savruldu, onları ağlayarak topladım ama yeniden yapacağım inşallah. Şimdi Ankara Gölbaşı'ndayız, kızıma komşuyuz. Özel harekâtın yanındayız, her gün kızıma selam veriyoruz, bayrağı var orada, 'Günaydın kızım' diyorum dağlarına bakıyorum, birlikte bakardık, evinin yanında oturuyoruz, 'Komşu geldik kızım sana' diyoruz, bu bana kendimi daha iyi hissettiriyor. Sanki Gülşah orada yaşıyor da biz komşusuyuz, birlikteyiz. Özlüyorum, resimlerine bakıyorum, memlekete geldiğim zaman koşa koşa mezarına geliyorum, mezarını temizliyorum 'Geldim kızım' diyorum, hasret çok büyük, ciğer işte, ciğerimizi yaktılar. Bizim ciğerimizi yaktılar kendilerinin de ciğerleri yansın. Ölmesinler sürünsünler. Alçaklık damgasıyla yaşasınlar" diye konuştu. Baba Hüseyin Güler de "Rabbim kızımızı bizden gururla, onurla, şerefle aldı, bize şehit anne babası olmayı lütfetti. Gururla söylüyorum ki bu vatana bir Gülşah değil bin Gülşah feda olsun" ifadelerini kullandı.