1960'ların bu ateşli gençleri, kişisel amaçlarının peşinde koşmadı. Kendi iyiliklerini doğrudan değil dolaylı olarak aradı. Kişisel iyiliklerini tek başına değil, sosyalist devrimle kurulacak yeni düzende başkalarının iyiliğiyle birlikte gerçekleşecek bir şey olarak gördü. Bu yüzden ikisi de kelimenin olağan anlamında tek tek şaki veya birlikte eşkiya değil. Onlara eşkiya demek yanlış ve haksız.
Mamafih, eşkiya olmamaları Gezmiş ve Çayan'ın her yaptığının doğru olduğu, insanî açıdan onaylanabileceği anlamına gelmiyor. Hem Gezmiş hem Çayan sol devrimci gelenekte sosyalist olmalarından sağ devrimci gelenekte ise idealist olmalarından dolayı yüceltilir ve hayat hikâyelerinin belli kısımlarından arındırılmış kişilikler olarak ele alınıp değerlendirilir. Artık biliyoruz ki, sosyalist olmak otomatikman haklı ve iyi olmayı getirmez. Solun iyinin ve doğrunun tekelci sahibi olma iddiası çoktan yıkıldı. İdealist olmak da kendi başına bir marifet teşkil etmez. İnsanlığın başına insan tarafından getirilen birçok felaket idealistler tarafından yaratıldı. Hitler, Lenin, Stalin, Mao, Pol Pot gibi caniler hep idealist kişilerdi. Bugünkü PKK ve IŞİD de idealistlerin toplandığı örgütler.
Gezmiş ve Çayan şahsî amaçlar için olmamakla beraber dünyanın her yerinde suç olarak kabul edilen fiiller gerçekleştirdi. Adam kaçırdı, adam vurdu/öldürdü, banka soydu, insan dövdü ve yaraladı, özel mülke tecavüz etti, kamu mülküne zarar verdi. Bunlar arkalarında hangi amaçların yattığına göre değerlendirilemeyecek suçlar. Kaçınılmaz olarak cezalandırılmayı gerektiren davranışlar. Bu yüzden, Gezmiş ve Çayan'ın eşkiya olduğunu söylemek yanlış ve haksız ama onları hiç suç işlememişler gibi veya kriminal yanlarını ihmâl ederek değerlendirmek de yanlış ve haksız.
Gezmiş ve Çayan 1960'larda gençliğe adım attı. O zamanlar tüm dünyayı işgal eden sosyalist fikir akımlarının ve hareketlerin tesirinde kaldı. Ciddiye alacak bir sosyal bilim birikimleri de hayat tecrübeleri de yoktu. Sosyalist determinizmin büyülediği kimseler olarak devrimi ufukta gördü. Hayatlarını başkalarının hayatlarını harcayacak maceralara adadı. Keşke on yıllarca yaşasalar ve dünyanın nereden nereye geldiğini, iman ettikleri fikirlerin insanlığa ne büyük zararlar verdiğini ve bugün ne hâle düştüğünü görebilselerdi. İnsan olarak onlara da benzerlerine de yazık oldu.
Atilla Yayla/Yeni Yüzyıl