Kamerun'un doğusunda Kongo Cumhuriyeti'nin kuzeyinde yaşayan ve etnik grup olarak "Baka" diye adlandırılan Pigmelerin diş bileme töreni böyle görüntülendi.
Dişlerini biletebilecek cesarete ulaşan her genç Pigme, geleneksel tören ile dişlerini keskinleştiriyor ve böylece kabilesi önünde cesaretini ispatlamış oluyor.
Dişlerini biletebilecek cesarete ulaşan her genç Pigme, geleneksel tören ile dişlerini keskinleştiriyor ve böylece kabilesi önünde cesaretini ispatlamış oluyor.
Yaklaşık 15 gün süren diş bileme işleminin son gününde tören yapılıyor.
Pigmeler törende, yabani bitkilerden yapılmış içecekler tüketiyor, şarkılar söylüyor ve dans ediyor.
DİŞLERİNİ BİLEYEREK KÖTÜLÜKLERDEN VE HASTALIKLARDAN KORUNACAKLARINA İNANIYORLAR
Kamerun-Kongo sınırında yaşayan Baka Pigmesi Elenga, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geleneklere göre bütün Bakaların dişlerini bilemesi gerektiğini belirtti.
Elenga, diş bilemenin hastalıklardan ve kötülüklerden koruduğunu ifade etti.
Dişlerini bilemiş birisine salgın hastalıkların zarar veremeyeceğini savunan Elenga, "Aynı zamanda, dişlerimizi keskinleştirmek et yememizi kolaylaştırıyor." dedi.
"DİŞLERİMİZİ KESKİNLEŞTİREREK GENÇ KIZLARIN İLGİSİNİ ÇEKİYORUZ"
Baka Pigmesi Emile ise yıllardır gençlerin bu geleneği sürdürdüğünü belirterek, "Dişlerimizi keskinleştirerek genç kızların ilgisini çekiyoruz. Böylece kızlar gülüşümüze aşık oluyor." ifadelerini kullandı.
Emile, Bakalar ile Sahra Altı Afrika'nın en eski etnik grubunu oluşturan Bantu Pigmeleri arasındaki farkı ortaya koymak için her Baka'nın dişlerini bilemek zorunda olduğunu ifade etti.
Ayrıca Emile, diş bilemenin Bakaların cesaretinin göstergesi olduğunu sözlerine ekledi.
5 BİN YILDIR YAĞMUR ORMANLARINDA AVCILIK VE TOPLAYICILIK YAPARAK YAŞAMLARINI SÜRDÜRÜYORLAR
Yabancılarla iletişim kurmayı ve fotoğraflarının çekilmesini sevmeyen Pigmeler, Afrika kıtasının yerleşik halklarından farklı bir yaşam tarzı sürüyor.
Hala İlk Çağ insanları gibi yaşayan Pigmeler, zamanlarının büyük bir kısmını ormanların derinliklerinde avcılık yaparak ve meyvelerle otları toplayarak geçiriyor.
Para kullanmayan Pigmeler, avladıkları ve topladıkları ürünleri diğer topluluklarla ihtiyaçları karşılığında takas ediyor.
Pigmeler, maymun, antilop, ceylan ve filleri avlamak için tahta ile taştan ok ve mızrak yapıyor, pala kullanıyor.
Yabani meyve ağaçları Pigmeler için ana besin kaynaklarını oluşturuyor. "Safou" olarak adlandırılan yabani erik, yabani mango ve fındık gibi meyveler Pigmeler tarafından günlük tüketiliyor.
ORMANI AYNI ZAMANDA ECZANE OLARAK KULLANIYORLAR
Vatandaş olarak kabul edilmedikleri için yaşadıkları yerlerin sağlık başta olmak üzere hiçbir sosyal hizmetinden faydalanamayan Pigmeler, ormandaki ağaçların yapraklarını, kabuklarını ve yabani bitkileri tedavi için kullanıyor.
Pigmelerin yaşadığı yağmur ormanlarında yaygın olarak bulunan Moringa ağacının (Mucize ağaç) yapraklarından yapılan şurup, yüksek tansiyon tedavisinde kullanılıyor.
Zehirlenmelere karşı "Nlouer" bitkisinden ürettikleri kremi kullanan Pigmeler, Abda Zoak ağacının (Fil Ağacı) kabuğunu kaynatarak elde ettikleri şurubu ise mide rahatsızlıkları ve kadınların hamilelik döneminde yaşadığı rahatsızlıkların tedavisinde kullanıyor.
Pigmeler, kemik ve eklem ağrılarının tedavisi için ise Azobe ağacının kabuğunu ısıtarak masaj yapıyor.
Pigmeler, kemik ve eklem ağrılarının tedavisi için ise Azobe ağacının kabuğunu ısıtarak masaj yapıyor.
İŞTE DÜNYANIN EN İLGİNÇ KABİLELERİ
Daha önce gördüğünüz tüm ilginç ve ilkel kabileleri unutun! Nenetler yer kürede bulunan en farklı gelenek ve yaşama sahip kabilelerden biri. 21. yüzyılda yaşadıklarına inanması güç. Nenet kabilesinin üyelerinin çoğu cep telefonuna ve jeneratöre sahip. Ren geyiği sürüleri besleyen Nenetler otlaklarını kaybetmek istemedikleri için bölgede yapılaşmaya karşı çıkıyorlar. Kuzey Kutup Dairesi'ndeki Yamal Yarımadası'nda yaşayan 'Nenet' kabilesi çiğ et ve kanla besleniyor. Kabile, ne kadar zor şartlara göğüs geriyor olsa da doğal hayatlarını terk etmek istemiyor. İşte birbirinden ilginç kare ve detaylar...
Onlara Nenetler deniyor! Kimsenin yaşayamayacağı zor yerlerde yaşayıp hayal edilemeyecek geleneklere sahipler. Kuzey Kutup Dairesi'ndeki Yamal Yarımadası'nda yaşayan 'Nenet' kabilesi çiğ et ve kanla besleniyor
DOĞAL HAYATI TERK ETMEK İSTEMİYORLAR
Kabile, ne kadar zor şartlara göğüs geriyor olsalar da doğal hayatlarını terk etmek istemiyor.
Yamal Yarımadası'nın 700 km'lik bölümü Ruslara ait.
NÜFUSLARI 40 BİNDEN FAZLA
Burada 40 bin'den fazla Nenet yaşıyor.
Tek amaçları hayatta kalmak.
Onların en büyük özelliği eti çiğ çiğ yemeleri.
Dondurucu soğukta yaşayan Nenetler, modern yaşamı reddediyor.
21'inci yüzyıl yaşamından uzak görünen bu topluluk üyelerinin çoğu cep telefonuna ve jeneratöre sahip.
YAPILAŞMAYA KARŞI ÇIKIYORLAR
Ren geyiği sürüleri besleyen Nenetler otlaklarını kaybetmek istemedikleri için bölgede yapılaşmaya karşı çıkıyor.
Nenetler hayvanlarını otlatmak için tam bin 100 kilometre yol alıyor.
Ancak, burada asırlar boyu yaşayan Nenet halkı için geyik bakıcılığı sadece iş ve geçinme değil, aynı anda hayatın manası anlamına geliyor.
Nenetlerin bulunduğu bölge artık dünya için çok önemli.
Dünyanın bilinen doğalgaz rezervlerinin dörtte biri burada bulunuyor.
