Ancak nehrin mütevazı bölümü aynı zamanda her korku filmine layık karanlık bir sırrı da barındırıyor; sakin yüzeyin altında o kadar derin ve güçlü sular yatıyor ki, biri düşerse yeniden çıkması neredeyse imkansız.
Yerel efsaneye göre Strid o kadar tehlikeli ki, içine düşen hiç kimse hayatta kalamadı ve kaybolanların çoğu da bir daha asla bulunamadı. 'İnsanları yutan nehir' olarak bilinen ölümcül su parçasının ölüm oranının %100 olduğu söyleniyor.
NEDEN BU KADAR TEHLİKELİ?
Nehrin yukarısında sadece birkaç dakika ilerleyince ve yaklaşık 30 metre genişliğinde uzanan bir kıyısı ve sakin ve kolay bir tempoda akan suları ile herhangi bir nehir gibi görünmektedir.
Ancak tuhaf bir jeolojik anormallik nedeniyle, sular Strid boyunca akarken nehir fiilen kendi tarafına dönüyor ve yüzlerce galon, derinliği 60 metreden fazla olduğu düşünülen 1,8 metrelik küçük bir boşluktan itiliyor.
Bu olağandışı oluşum sonucunda, içinden geçen su büyük bir hızla hareket ederek yukarı, aşağı ve sağa sola savrularak, bir insanı bir anda yutabilecek kabarcıklar ve girdaplar oluşturuyor.
Bu fenomeni açıklayan bir içerik üreticisi olan Tom Scott, güçlü akıntıların 'aşağıdaki kayalardaki geçitleri ve tünelleri nasıl açtığını' açıklıyor.
Nehre bakan kaygan, yosun kaplı taşların altında, "ölümcül akıntılar yığınını" gizleyen tortul kayalardan ve yarıklardan oluşan geniş bir mağara ağı bulunduğunu söylüyor.
Kendisi, suya düşecek kadar şanssız olan herkesin, kendisini birkaç dakika içinde suyun altına çekilmiş ve tamamen tanınmaz hale gelene kadar 'tekrar tekrar suyun altındaki kayalara çarpmış halde' bulacağını ekliyor.
Her ne kadar Strid'in kesin derinliği resmi olarak bilinmese de. Jack a Snacks adlı başka bir içerik üreticisi, Strid'in en derin kısmını ölçmek için bir sonar cihazı kullandı. Ölçümü, 65 metrelik bir derinliği ortaya çıkardı; bu, kabaca üst üste istiflenmiş 15 çift katlı otobüsün yüksekliğine eşdeğerdir.
BURADA KAÇ KİŞİ ÖLDÜ?
Strid'in kaç cana mal olduğunu kesin olarak bilmenin bir yolu olmasa da, suların altına çekilen insanların hikayeleri 12. yüzyıla kadar uzanıyor ve hatta 1800'lerde şiirlere bile konu olmuştur.
Üzücü olaylardan bilinenlerden biri, Ağustos 1998'de yeni evliler Barry ve Lynn Collett'in balayının ikinci gününde ölmesiyle yaşandı. Çift, Wharfe yakınında yürüyüşe çıktı ve bir daha asla canlı görülmediler.
25 yaşındaki öğrenci hemşire Lynn, altı gün sonra Addingham'daki bir bentin yakınında ölü bulundu; eşi Barry ise iki ay sonra akıntının 16 km aşağısında kıyıya vuruncaya kadar bulunamadı.
Ölümleriyle ilgili yapılan soruşturmada çiftin, bir dakikadan kısa sürede 1,5 metre yükseldiği söylenen su seviyelerinin yükselmesi nedeniyle hazırlıksız yakalandığı ortaya çıktı.
Bir başka trajik olay da 2010 yılında, sekiz yaşındaki Aaron Page'in doğum gününde basamak taşlarının yanında oynarken kayarak nehre düşüp boğulmasıyla meydana geldi. Yoldan geçen biri onu yakaladı ama güçlü akıntı onu yüzeyin altına sürükledi ve kısa süre sonra ortadan kayboldu.
ZİYARET EDİLEBİLİR Mİ?
Hikayeli geçmişine rağmen Strid popüler bir turistik yer olmaya devam ediyor ve yürüyüşçüler ve motosikletçiler tarafından sıklıkla ziyaret ediliyor.
Ziyaretçiler nehre yaklaştıklarında ise şöyle bir uyarı görüyorlar: 'Strid tehlikelidir ve geçmişte hayatlara mal olmuştur. Lütfen geride durun ve kaygan kayalara dikkat edin.'
Çevre Profesörü Carolyn Roberts şunları söyledi: "Güzel nehirler de insanlar için tehlikeli olabilir. Strid güzel ve zararsız görünse de aynı şekilde ölümcül. Üzerinde aktığı kayaların doğasından etkilenen kanalın şekli olan jeomorfolojisi nedeniyle hayatı tehdit ediyor."
"Alüvyonların arasında görkemli bir yol açmak yerine, kireç taşı oluşumunun kenarından düşen düz ve sarkan kayaların arasından kıvrılıp dönüyor. Akıştaki girdaplar, suyun altında yatağa veya yanlara yakın düşen hapsedecek, türbülans ise kişiyi çok hızlı bir şekilde bilinçsiz hale getirecektir."
