MEVLANA SÖZLERİ, İnsanlık, Ahlak, Dostluk ve Hayat ile İlgili 7 Öğüdü

Tasavvuf edebiyatının temel taşlarından biri olan Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin sözleri birer nasihat niteliği taşımaktadır. Afganistan'ın Belh şehrinde dünyaya gelen ünlü şair, Türk-İslam medeniyeti ve tasavvuf edebiyatının önde gelen isimlerindendir. Hal böyle olunca insanlık, ahlak, aşk, hayat hakkında kaleme alınmış Mevlana sözleri günümüzde de değerini korumaktadır. İşte en güzel Mevlana sözleri ve 7 öğüdü; En Güzel Mevlana Sözleri İşte, Türk edebiyatında ve tasavvuf tarihinde iz bırakan Mevlana Celaleddin Rumi'nin en güzel ve en kıymetli sözleri; Mevlana'nın 7 Öğüdü Cömertlik ve yardım etme konusunda akarsu gibi ol Şefkat ve merhamette güneş gibi ol Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol Hoşgörülülükte deniz gibi ol Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol Sevgiden, tortulu bulanık sular arı-duru bir hale gelir. Sevgiden, dertler şifa bulur. Ölüler dirilir. Sevgiden, padişahlar kul olur. Bu sevgide bilgi neticesidir... Gönlüm dilime dargın, dilim gönlüme Gönlüm duygularını anlatamadığı için kızarken dilime; Dilim anlatamayacağı şeyleri düşündüğü için kızıyor gönlüme... Dediler ki: Gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Dedim ki: Gönüle giren gözden ırak olsa ne olur? Ey can, aklını başına devşir. Ölümden korkup kaçarsın ya; doğrusu sen kendinden korkmaktasın. Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur. Düşmem dersin düşersin, şaşmam dersin şaşarsın. Öldüm der durur, yine de yaşarsın... En Güzel Mevlana Sözleri Dua ederken O'na kırık bir gönülle el kaldır. Allah'ın merhamet ve ihsanı gönlü kırık kişiye doğru uçar. (Mesnevî, 5/0493.) Sabır ilacı gözlerin perdesini yakar; göğüsleri, gönülleri de yarıp açar. (Mesnevî, 2/0071.) Kusur bulmak için bakma birine, bulmak için bakarsan bulursun, kusuru örtmeyi marifet edin kendine. İşte o zaman kusursuz olursun. Her kim aşk ile yanıp tutuşmamışsa o, uçamayan kanatsız kuş gibidir. Denizi gören göz başka, köpüğü gören göz başkadır. Köpüğü bırak da denizin gözüyle bak sen! Köpükler, gece-gündüz denizden meydana gelir, onları deniz harekete geçirir. Fakat ne şaşılacak şey ki, sen köpüğü görüyorsun da denizi görmüyorsun. Acı, acıyla iyileşir. Aşk ise daha büyük bir aşkla. Allah(c.c)'a ulaşacak birçok yol var. Ben Aşk'ı seçtim. Zor diyorsun, zor olacak ki imtihan olsun. Yürek yorulunca ter gözden akar. Kalp deniz, dil kıyıdır. Denizde ne varsa kıyıya o vurur. Üzülme herkes ölür kimi toprağa gömülür, kimi yüreğe. Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol. Bize gözün değil, gönlün gördüğü yürek gerek. Ben kimim. Beni söylediklerimde arama. Ben söylemediklerimde gizliyim, görmediğin koskoca derya gönlümdür. Gördüğün sahil ise dilim. Kıyılarıma vuran dalgalarıma şaşma. Onlar Aşk'tan gel-git'im. Beni Mecnun'dan Leyla'dan sorma. Ben yalnız Mevla'dan bir izim Kapı açılır sen yeter ki vurmayı bil. Ne zaman? Bilmem. Yeter ki o kapıda durmayı bil. İki çeşit arı da aynı yerden yer, fakat birinden bal olur ötekinden zehir. (Mesnevî, 1/0268.) Güzeli güzel yapan 'edep'tir, edep ise güzeli sevmeye sebeptir. Kızgınlıkla gönüllere ateş saldın mı cehennem ateşinin aslı oldun gitti. (Mesnevî, 3/3472.) Yapraksız kaldın diye gövdeni kestirme. Ok gibi doğru ol da yaydan kurtul. Çünkü her doğru okun, yaydan fırlayacağına şüphe yoktur. Söz söylemek için önce dinlemek gerekir. Söze, kulak verme yolundan gir. Testinin şekliyle ne vakte dek oyalanıp duracaksın! Testinin nakşından geç; ırmağa, suya yürü. (Mesnevî, 2/1021.) Dinleme ihtiyacı olmaksızın anlaşılan söz, ancak tamahsız ve ihtiyaçsız olan Allah'ın sözüdür. Ateş gizlidir, zevki meydanda. Dumanı sonunda meydana çıkar. Fakat harap olmaktan niye gamlanayım? Harabenin altında padişah hazinesi var! Dünyanın lütfetmesi ve yaltaklanması, hoş bir lokmadır, ama az ye. Çünkü ateşten bir lokmadır! Olabilir ki son nefeste bir dem inayete erişirsin. O inayet, seni sırdaş eder. Nefis, çok övülmesi yüzünden firavunlaştı. Alçak gönüllü, hor, hakir ol; ululuk taslama! Elinden geldikçe kul ol, sultan olma! Top gibi zahmet çekici ol, çevgân olma! Ey çarelere başvuran, ölünün gözü nasıl cana bakarsa sen de gözünü lâmekan alemine çevir, aklını başına al. Aslından uzak düşen kişi, yine vuslat zamanını arar Beni kamışlıktan kestiklerinden beri feryadımdan erkek, kadın herkes ağlayıp inledi. Ayrılıktan parça parça olmuş, kalp isterim ki iştiyak derdini açayım. Ten candan, can da tenden gizli kapaklı değildir, lâkin canı görmek için kimseye izin yok. Ham, pişkinin halinden anlamaz, öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm. İnsan ırmak suyuna benzer. Bulandı mı artık onun dibini göremezsin. (Mesnevî, 4/2482.) Harislerin göz testisi dolmadı. Sedef, kanaatkâr olduğundan inci ile doldu. Bir aşk yüzünden elbisesi yırtılan, hırstan, ayıptan adamakıllı temizlendi. Dildeşinden ayrı düşen, yüz türlü nağmesi olsa bile dilsizdir. Gözyaşının bile görevi varmış; ardından gelecek gülümseme için temizlik yaparmış. Aşk; sandığın kadar değil, yandığın kadardır. Hüzün taze tutar aşk yarasını. Yaramdan da hoşum, yârimden de. Sen sadece sen değilsin; bensin, benimsin, bendesin. Kimin aşka meyli yoksa o kanatsız bir kuş gibidir, vah ona! Aşk kalpten vurur, dost ise sırttan. Kalp iyileşir ama sırt hep kambur kalır. Dilin aşkı yorumlaması güzeldir ama dile gelmeyen aşk daha güzeldir. Odun yanınca kül olur, insan yanınca kul olur… Ey sevgili. Biz seninle bir salkımın iki aşık üzümüyken, başka şişelerde şarap olmuşuz, başka hayallerde harap olmuşuz Can ararsan can olursun. Av için yemek ararsan yemek olursun. Neyi ararsan o olursun. Gönül nuru olmayan gönül, gönül değildir. Bedende ruh yoksa topraktır. Aşk, her şeydedir ama hiçbir şeyde görünmez. Kargalar gülistanı işgal ettiklerinde bülbüller siner ve susar. Gönül kazanmak istiyorsan, sevgi tohumu ek. Cenneti kazanmak istiyorsan, yollara diken serpmekten vazgeç! Ey gönül! Ne tuhaf değil mi? Bir ömür, şah damarından daha yakın bir sevgiliyi aramakla geçiyor. Mevlana'nın Mesnevisinden Beyitler Göğsü, göz göz ayrılık delsin de bir, Sen o gün benden işit özlem nedir. Her kim aslından uzak düşsün: Arar; 'Asl'a dönmekçin bir uygun gün arar. Sırlarım olmaz iniltimden uzak, Her göz etmez fark, işitmez her kulak. Saklı olmaz birbirinden can ve ten, Canı görmekçin izin yok bil ki sen! Sevgiden ağlar eğer ağlarsa ney, Sevgiden çağlar eğer çağlarsa mey. Anlatır ney: Aşk-ı Mecnun'un nedir, Kanlı bir yoldan haber vermektedir. Anlamaz olgun adamdan, ham adam; Söz hem az hem öz gerektir vesselam. Neyi ararsan o olursun. Gönül nuru olmayan gönül, gönül değildir. Bedende ruh yoksa topraktır. Altın ne oluyor, can ne oluyor, inci, mercan da nedir bir sevgiye harcanmadıktan, bir sevgiliye feda edilmedikten sonra. Aşk, her şeydedir ama hiçbir şeyde görünmez. Kargalar gülistanı işgal ettiklerinde bülbüller siner ve susar. Ey İnsan! Kaf Dağı kadar yüksekte olsan da, kefene sığacak kadar küçüksün. Unutma her şeyin bir hesabı var; üzdüğün kadar üzülürsün. Taşın kalbi yok ama onu da yosun sarar. Aşk, bir uçurumdan düşmek gibi bir şey, işte bu yüzden sevgiliye 'yar' denir... Gördün ya beni gamdan başka kimse hatırlamıyor, gama binlerce defa aferin. Dilin aşkı yorumlaması güzeldir ama dile gelmeyen aşk daha güzeldir. Ay doğmuyorsa yüzüne, güneş vurmuyorsa pencerene, kabahati ne güneşte ne de ayda ara! Gözlerindeki perdeyi arala!