Eylem Planının bu bütünlük dikkate alınarak etkin bir şekilde uygulanması, uygulamaların titizlikle takip edilmesi, denetlenmesi ve belirtilen standartlarda işletilmesi ile Marmara Denizi iyi çevresel duruma ulaşabilecektir. Eylem Planı kapsamında hazırlanan Marmara Denizi Bütünleşik Stratejik Planında yer alan faaliyet ve alt faaliyetler, ilgili ve sorumlu kurumlar tarafından belirtilen süreler içerisinde hassasiyetle uygulanmalıdır"
'ATIK SU YÜKÜ AZALTILMALI'
Raporda ayrıca, hızlı nüfus artışına bağlı olarak artan su ihtiyacı, gün geçtikçe gelişen sanayi ve tarımsal faaliyetlere paralel olarak ortaya çıkan aşırı kullanım ve oluşan kirlilik nedeniyle yaşanan sorunların atık su yönetiminin önemini ortaya koyduğu vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi:
"Atık su yönetiminde temel prensip 'en az kirletme' ve 'maksimum geri kazanım' olmalıdır. Marmara Denizi Havzası'nda bulunan atık su yükünün azaltılması amacıyla öncelikli olarak kirliliği kaynağında önleme prensibine dayanan temiz üretim uygulamaları ile atık su debisinin ve kirlilik yükünün azaltılması sağlanmalı; oluşan atık suyun uygun arıtma yöntemleri ile arıtıldıktan sonra yeniden kullanım alternatifleri değerlendirilmeli ve bu tedbirlerin alınması sonrasında oluşan atık suyun deşarjı mevzuatta belirtilen standartlara uygun olarak gerçekleştirilmelidir.
Arıtılmış evsel atık suların sanayide, park, bahçe ve yeşil alan sulamalarında kullanımı yaygınlaştırılmalıdır. Kullanılmış suların tekrar kullanılması hakkında yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Gri suyun yeniden kullanımı yasal düzenlemelerle teşvik edilmelidir."
'ATIK SULAR İLERİ BİYOLOJİK ARITMAYA TABİ TUTULMALI'
Evsel, endüstriyel, tarımsal ve diğer kullanımlar sonucunda kirlenmiş atık suların deşarj edildikleri alıcı ortamın fiziksel, kimyasal, bakteriyolojik ve ekolojik özelliklerini değiştirmeyecek hale getirmek için farklı arıtma yöntemleri kullanıldığı ve bu konunu su kaynaklarının korunmasında önem arz ettiği belirtilerek, şöyle denildi: