İranlı saadet zinciri çetesine yönelik dava görüldü. Duruşmaya 1'i tutuklu 18 sanık ile müştekiler katıldı. 2 tutuklu sanık ise Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemleri (SEGBİS) ile katılım sağladı. Firari olan ve örgüt lideri olduğu iddia edilen Seyed Jafar Jafari ise duruşmaya katılım sağlamadı.
BEN DOLANDIRMADIM
Çetenin Türk üyesi olduğu iddia edilen Çetin Salman savunmasında, "Seyed Mohammed Jafari''yi tanırdım. Onun ricası üzerine Türkiye'de yapacakları ticarete yardımcı olmak için bir şirkete geçici olarak yetkili oldum. Mali müşavirim bana bunu tavsiye etti. Bu yöneticilikten ayrılacaktım. Bu şirket otellerde yapılan organizasyon işlerini düzenliyordu. Ücreti karşılığında yine yaşam koçu olduğunu söyleyen Jafar Jafari'nin talepleri üzerine değişik organizasyonları şirket olarak gerçekleştirdik. Ancak biz sadece otel ayarlanması, gelen konukların ağırlanması gibi işlemlere yardımcı olduk. Bu toplantıları düzenleyen Jafar ve onun elemanlarıdır.Müştekileri tanımam. Müştekilerden alınan paralarla ilgili herhangi bir bilgim yoktur. Ben sadece yaptığımız organizasyonun paralarını aldım.Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Hiçbir örgüte üye değilim. Kimseyi dolandırmadım. Böyle bir niyetimde yoktur. Benim Hacı Ali isimli bir lakabım yoktur. Ben Mustafa Adalı'dan herhangi bir şekilde 45 bin dolar para teslim almadım" şeklinde kendini savundu.
400 BİN DOLAR KEFARET
Sanık Javad Jafarı savunmasında, "Çetin Salman babam Seyid Mohammed Jafarı'nin arkadaşıdır. Seyed Jafar Jafari ve Seyed Ehsan Jafari kardeşimdir. Bunların dışındaki sanıkları ve müştekileri tanımam. Babamın tanıdığı olan Hacı Salman olarak bildiğim Çetin Salman aracılığıyla Avukat Okan Arsan ile tanıştık. Okan bize kendisinin baş avukat olduğunu, kendisinin vekalet almadığını söylemişti. Sonradan Okan isimli şahsın avukat olmadığını öğrendik. Yapılan başvuru sonucu vatandaşlık hakkını aldıktan sonra Okan beni büroya çağırdı. Bana hakkımızda bir soruşturma olduğunu, 600 bin TL verirsem konunu kapanacağını, savcıyı tanıdığını söyledi. Ancak ben kabul etmedim. Bundan bir kaç gün sonra polisler geldiler. Bizi karakola götürdüler. Okan bana 400 bin Dolar kefalet verirsek savcıyla konuşacağını ve serbest kalacağımızı söyledi. Ben de güvenerek kendisine bir tanıdık aracılığıyla 400 bin Dolar para ödedim. Sonra biz serbest kaldık. Daha sonra müştekilerin avukatının Nizam olduğunu öğrendim. Bundan şüphelendim. Kardeşim Jafar'a durumu anlattım. Jafarda bana Sorena, Okan ve Nizam'ın birlikte hareket ettiklerini ifade etti. Ben iddianamede belirtilen şekilde organizasyonlara katılmadım. Herhangi bir kişiden para almadım. Para vermedim. Hiçbir örgüt üyesi değilim. Bütün iddialar ve deliller düzmecedir. Tüm suçlardan beraatime karar verilmesini talep ederim' dedi
SUÇLAMALAR ASILSIZDIR
Tutuklu sanık Nefes Yegane savunmasında, "Ben suçlamaları kabul etmiyorum, suçsuzum, herhangi bir örgüt üyesi değilim. Eşim Mahdi ve kız kardeşimin söylediği gibi söz konusu olaylar gerçekleşmiştir. Ben kimseden para almadım, kimseyi iddianamede belirtilen şekilde bir organize katılmalarını sağlamadım. Söz konusu belirtilen rakamlar büyük rakamlardır. Suçlamalar asılsızdır. Herhangi bir örgüt üyesi değilim" dedi.
İŞLEMLERDEN HABERDAR DEĞİLİM
Sanık Seyed Mohammad Jafari savunmasında, "Ben suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum, hiç kimseden para almadım, belirtilen şirketlerle ilgili bir bilgim yoktur. Hiçbir seminere katılmadım. Hiçbir müşteki ile üye yapma ya da para isteme konusunda herhangi bir temasım olmadı. Oğlum Jafar Jafari Çetin'in telefonunu benden istemişti. Bende kendisine vermiştim. Kendisi bazı konularda Çetin'e danışacaktı. Ancak kurulan şirketlerden, yapılan işlemlerden haberdar değilim, beraatime karar verilmesini talep ederim" ifadelerini kullandı.
TANIK DİNLENDİ
Tanık Ferdi Yılmaz verdiği ifadede, "Ben Mohammed Mahdi Raoufi ve Nefes Yegane isimli şahısların şoförlüğünü 2018 yılının Ağustos ayından itibaren yapmaya başladım, 2019 yılının Kasım ayında işten ayrıldım. Ben çalıştığım dönem içinde bu kişilerin değişik toplantılar yaptıklarını gördüm, ancak ne iş yaptıklarını ilk başta anlamadım. Sonradan müştekiler ortaya çıkmaya başladı. Ben bir nevi piramid sisteminin olduğunu ve bu nedenle ortaya mağdurlar çıktığını anladım. Ben kendimde işten çıkmak istediğimde Mahdi Raoufi beni tehdit etti. Çünkü ben bir çok şeyi biliyordum. Önceki beyanlarıma ekleyecek başkaca bir husus yoktur, sanıklar bana çalıştığım süre içinde 3-4 kişinin bilgilerini atıp bu kişileri bulmamı istedi, ben sürekli bu talepleri geçiştirdim, en son Muhammed Mahdi bana Davut isimli bir şahsın iki tane kızının ismini verip, bu kızlar aracılığıyla Davud Esfaniye ulaşmak istediğini, bu kişide 300 bin dolar eteryum olduğunu, bunu polisten önce kendisinin bulmak istediğini söyledi, ben bu talebide yerine getirmedim, uygun görmediğim içinde bu işte çalışmayı bıraktım, benimle alakalı hırsızlık yaptığım iddiasıyla husumet oluşturmaya çalıştılar" dedi.
BÜYÜN SANIKLARI O TOPLATIDA GÖRDÜM
Müşteki Davood Esfahanı beyanında, "Ben söz konusu şirket yetkilileriyle Malezyada iken tanışmıştım. Ben şirket yetkilisi Mahdi Raoufiyi tanırdım. Malezya'da kendilerine 260 bin Dolar para ödedim. Toplam 18 bin Dolar geri ödeme aldım. Türkiye'de bu kez parayı Mahdi ve Nefes'e elden 200 bin dolar para ödedim. Yani ben toplamda bu kişilere 460 bin Dolar para ödemiş oldum. Türkiye de ödediğim para 200 bin Dolar'dır, ben bu otellerde yapılan toplantılara da katıldım. Bütün sanıkları o toplantılarda gördüm. Ben İran'da yatırdığım paraları Alireza isimli şahsın hesabına yatırdım. Ben Mahdi ve Nefes'e para verdiğimi beni parayı geri vereceklerini söyledikleri için önceki ifademde belirtmedim. Verdiğim 460 bin Dolar'ı yuvarlayarak 500 bin Dolar olarak söyledim. Eşimde benzer bir para ödemişti, o da müştekidir, eşimde sanıklardan şikayetçi olmuştur' diyerek kendisini savundu.
İŞLEM YAPAMIYORUZ
Müşteki Leila Shokravı beyanında, "Ben toplamda bu sisteme 500 bin Dolar civarında para yatırdım. Bunun 155 bin Dolar'ını Türkiye'de Nefes ve Mahdi isimli sanıklara elden verdim. Çünkü İranlılar olarak Türkiye de banka aracılığıyla işlem yapamıyoruz, diğer paraları İran'da Mahnaz ve Alireza Golberg'e verdim. Toplamda 10 bin Dolar parayı geri aldım, şikayetim sürmektedir" dedi.
DURUŞMA ERTELENDİ
Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet savcısı, tutuklu sanıklar Çetin Salman, Mohammed Mahdi Raoufi ve Nefes Yeganenin tutukluluk halinin devamını ve tutuksuz sanıkların hakkındaki adli kontrol kararlarının devamını talep etti.
İranlı yüzlerce insanı dolandıran sanıklar hakim karşısında | Video
Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme, savunması alınan sanıkların yurtdışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol kararının devamına ve haklarında başka adli kontrol tedbirleri varsa onların kaldırılmasına hükmetti.
Sanık Seyedsaeed Esmaelzadeharabi hakkındaki adli kontrol kararlarının kaldırılmasına karar veren heyet, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.