Trabzon ve çevre yörede mahalli takvime göre yılın ilk günüdür. Ve yöre halkı yılbaşını kendine has tiyatral oyunlar ve horon danslarıyla kutlamaktadır. Kalandar geceleri, gençler ve çocuklar kemençe eşliğinde horonlar oynayarak toplanarak köydeki tüm evleri gezerler koliva, fındık, meyva, ceviz vs. toplarlardı. (Fotoğraflar: Şaban Can) Evlerin önüne gelen çocuklar yine köyden köye değişen ama ana teması benzer bir Kalandar tekerlemesi söyler momoyer/dede oyunu adı verilen bir seyirlik oyun oynardı: 'Kalandaris kulandaris/erkek uşak dişi buzak/ ver Allah ver/dolsun bucak' (Sürmene Macuka) Kalandar çörekleri pişirilirdi kalandar çöreği ise Yılbaşı günü köy gençlerinin evlerden topladığı malzeme ile pişirdikleri ve delikanlıların/genç kızların, bu çöreği yedikleri gece, evlenecekleri erkekleri rüyalarında göreceklerine inandıkları aşırı tuzlu çörek (Trabzon) Dernekpazarı Zeno Zana köyünde kalandar çöreği sadece dört yol ağzı olan bir yerde yapılır. Çörek (tuzlama) için gerekli olan malzemeler: su (nero), tuz (alas), yağ ve mısır unu 7 ayrı evden toplanır. Çörek pişirmek için gerekli odun da yine 7 ayrı frahtiden (çit) toplanır. Toplama işini bir evin en büyük evladı (portikal), yoğurma işini ise en küçük evlat (kofterir) yapar. Toplama, yoğurma ve pişirme işleri yapılırken gerek portikal gerekse kofterir hiç konuşmazlar. Tuzu özellikle fazla kaçırılan çörek isteyenlere dağıtılır. Çörek yiyen gençler (çoğunlukla genç kızlar) o geceki rüyalarında kısmetlerini göreceklerine inanırlar. Kalandar'da nerdeyse tüm Karadenize özgü bir ortak motifte yılbaşının ik günü eve ilk giren kişinin özelliklerine göre yılın iyi veya kötü geçeceğine işaret edileceğine inanılmasıdır: 'Eskiden 14 Ocak günü yılbaşı günü idi ve buna bazı yerlerde koca karı yılbaşısı denmekteydi. Eski hesap yılbaşı günü sabahı eve kimse gelmeden dışardan bir kapla su getirilir ve evin içine serpilirmiş. Eğer o gün eve ilk gelen uğursuz bir kimse ise o yıl işlerin uğursuz gideceğine inanılırmış. Bir erkeğin eve gelmesi de uğur sayılırmış. Bu inançlardan anlaşıldığına göre de yılbaşı günü kimse kimsenin evine gitmezmiş. İnsanlar pek dışarıya çıkmazmış. Trabzon'un Yomra İlçesi Çamlıyurt Köyünde Kutlanan Develer Şenliği Bu Senede İlginç Görüntülere sahne oldu Meydanda toplanan köylüler, aralarından seçtikleri bazı gençleri 'deve' yaptı. Üzerlerindeki hayvan çanları ve ilginç figürleri kapı kapı dolaşan gençler, evlerden fındık, mısır, ceviz, meyve ve nakit para topladı. Zaman zaman verilen yardımları az bulan temsili develer kendilerini yerlere atarken, hane sahipleri de 'develerin' gönlünü yapabilmek için bir hayli çaba sarf etti. Develer Şenliği, adeta bir bayram havasında kutlanıyor. Özellikle gençler ve çocukların ön planda olduğu şenlikte, gençler kendi aralarından seçtikleri birkaç kişiyi ilginç kılıklara sokuyor. 'Deve' diye tabir edilen bu figüranların yüzleri kömürle boyanıyor, vücutlarının her yerine hayvanlara takılan çanlar takılıyor. Kafalarına da koyun veya keçi postundan yapılmış bir başlık takılıyor. Şenlik boyunca yüzlerini göstermeyen ve konuşmayan temsili 'develer', diğer gençlerin öncülüğünde kapı kapı dolaşıp hane sahiplerinden çeşitli hediyeler istiyor. Develer gün boyu konuşmadığı için sözcü gençler, ev sahiplerinden 'develerin' gönlünü hoş edecek ürünler talep ediyor. Temsili 'develer' verilen hediyeleri beğenmediği veya az bulduğunda, sallanarak üzerlerindeki çanları öttürüyor. Ev sahibi de 'develerin' gönlü oluncaya kadar mısır, fındık, ceviz, meyve ya da para vermeye devam ediyor. Hediyeyi yeterli bulmayan 'develer' bazen kendilerini yerlere atıyor ve istediğini alana kadar da yerden kalkmıyor. Zaman zaman evdeki bir torba mısırı alana kadar kapıdan ayrılmayan 'develer', istediklerini alınca da mutlu bir şekilde bir başka kapıya yöneliyor. Gecenin geç saatlerine kadar köy içerisinde horonlar oynayarak dolaşan gençler, topladıkları çuvallar dolusu mısır, fındık ve cevizleri yine köy kahvesinde vatandaşlarla birlikte yiyor. Bazen de toplanan malzemeler dernek veya cami gibi yerler ile ihtiyaç sahibi kişilere veriliyor.