Epözdemir tarafından sunulan dilekçede, şüphelinin Başsavcılık tarafından alınan ifadesinin incelendiği, tamamen suçtan kurtulmaya yönelik, haksız tahrik indiriminin tatbik edilmesi suretiyle alacağı cezayı asgariye indirmeyi hedefleyen soyut, çelişkili, ezberletilmiş, kurgulanmış ve gerçeklerden uzak beyanlarda bulunduğu belirtildi. Avcı'nın beyanlarıyla maddi ve hukuki gerçeği değiştirme çabası içerisinde olduğu vurgulandı.
"YARALANDIĞINI İDDİA ETTİĞİ BIÇAĞI TESLİM EDEMEDİ"
Dilekçede şu satırlar kaydedildi: "Şüphelinin Başsavcılığınız nezdinde alınan ifadesinde aynen '…sonrasında çantasına sarıldı ve çantasından bıçak çıkardı. Benim boğazıma doğru bıçağı uzattı. Ben de kolumu uzattım ve bu esnada sağ kolum dirsekten çizildi…" şeklinde beyanlar yer almaktadır. Bahse konu ifadenin ezberletilmiş, kurgulanmış ve haksız tahrik indirimi tatbik ettirmeye yönelik olduğu aşikardır. Nitekim, gerek öldürme fiili gerekse öldürme fiilinden sonra son derece soğukkanlı ve planlı hareket ettiğini açıkça ikrar eden şüphelinin kendisinin yaralanmasına neden olan bıçağı kolluk kuvvetlerine teslim edememesi hususu dahi şüphelinin beyanlarının asılsız olduğunu ve alacağı cezayı asgari düzeye indirme çabası içerisinde olduğunu sarih bir şekilde göstermektedir.
Bununla birlikte şüphelinin var olduğunu iddia ettiği bıçak da olay yeri incelemesinde bulunmamıştır. Şüpheli tamamen soyut ve ezberletilmiş ifadelerle haksız tahrik indiriminden yararlanmayı hedef almaktadır."
"TEHDİT MESAJLARINI SUNAMADI"
Dilekçede, şüphelinin 21 Temmuz günü ifadesinde Pınar'ın kendisinden maddi menfaat temin etmeye çalıştığını, hatta kendisini tehdit ettiğini mesajlarda da bu hususu belirttiğini beyan ettiği kaydedildi. Bu denli ağır tehditler alan, maddi olarak kendisinden istifade edilen bir şahsın böyle bir hususun en önemli delili olabilecek olan mesajlaşma kayıtlarını başsavcılığa sunamadığı belirtildi.