AIR FRANCE 447 FACİASI
1 Haziran 2009 tarihinde Fransız havayolları şirketi Air France'ın Rio - Paris seferini gerçekleştiren uçağı, Atlas Okyanusu üzerinde 228 kişiyle birlikte kayboldu.
Kaza ile ilgili olarak, pilotların yardım çağrısında bulunmaması kayıp sonrası arama çalışmalarını güçleştirdi. 2009 tarihinde, Brezilya Hava Kuvvetleri 41 cesede ulaşıldığını duyurdu.
Ayrıca düşüş sırasında uçağı kumanda eden yardımcı pilotların, hız göstergelerinde arıza olduğu ve göstergelerin yanlış veri aktardığını tespit ettikleri belirtildi.
TARİHİN EN ESRARENGİZ KAYBOLUŞUNUN NEDENİ UFO'LAR MI?
Tarihin en gizemli olaylarından biri Frederick Valentich'in kaybolması. 21 Ekim 1978 tarihinde Avustralya civarlarında kaybolan bir pilottan bir daha asla haber alınamadı. Ama son olarak bıraktığı mesaj yıllardır kafaları kurcalıyor.
Kayıp raporu üzerine bir çok ülkeden ekiplerin katıldığı ortak arama-kurtarma operasyonu başlatıldı.
Bunun üzerine uçağın kaybolmasıyla ilgili çeşitli komplo teorileri ortaya atıldı. Bunlardan en yaygını; uçağın teröristler tarafından kaçırılmaya çalışılmasının ardından pilotun uçağı kasıtlı olarak düşürmüş olabileceğidir. Bazı insanlar uçağın uzaylılar tarafından kaçırılmış olabileceğini iddia etse de bu konuda hiçbir kanıt bulunmamaktadır. Uçuş 370 hala bir sır olarak gizemini korumaktadır.
Yolcuların Çoğunun Uçak Henüz Düşmeden Havada Öldüğü 2005 Helios Uçak Kazası
14 Ağustos 2005 günü Kıbrıs Rum Kesimi'nin özel havayolu şirketi Helios'a ait Boeing-737 tipi yolcu uçağı, Atina aktarmalı Larnaka-Prag seferi sırasında Atina'da dağlık bir bölgeye düşmüştü ve kazada 115 yolcu ile 6 mürettebat ölmüştü. Bu korkunç kazanın detaylarına bakalım.
Geçmişt de birkaç kez klima arızası saptanan uçak zaten bir önceki ay bu nedenle bakıma alınmış. Kıbrıs'tan havalandıktan sonra yeniden klima arızası oluşuyor. 2000-3000 metrenin üzerine çıkan uçaklarda mutlaka kabine basınçlı hava verilir, bu yükseklikten itibaren oksijen basıncı giderek azalır. 8000-10000 metrede ise kabinde basınçsız yaşayamazsınız -everest'e çıkan dağcıların oksijen tüpü kullandığını hatırlayın-
Yolcu uçaklarının normal seyir yüksekliğinde mutlaka ve mutlaka kabine oksijen verilir. işte bu uçakta bir şekilde havalandırma sistemi bozulmuş olabilir. Kabin içi basıncı düşünce oksijen maskeleri tavandan otomatik ama muhtemelen iniyor, ama muhtemelen sistem tamamen arızalı olduğu için bunlar da işe yaramıyor. Oksijen azlığı nedeniyle yolcular ve mürettebat bayılıyor. Otomatik pilotta olan uçak yakıt bitince veya bir şekilde irtifa kaybedince çakılıyor.
Uçağın yerdeki kontrolleri yapılırken, hava basıncını ayarlayan sistemin manuel ayarlardaki testi yapıldıktan sonra ayarlar otomatiğe çevrilmemiştir. Uçak yükseklik kazanır kazanmaz, hava basıncı düştüğü için oksijen maskeleri açılmış ancak pilotların haberi olmamıştır.
Hosteslerin hala emniyet kemerlerinin takılı olduğundan hareket etmemiş pilotlarla iletişime geçmemişlerdir. Onca farklı alarma rağmen pilotlar asıl hatayı bir türlü anlayamamışlardır.
Kısa süre sonra oksijen azlığından pilotlar dahil herkes bayılmış, Duruma müdahale etmeye çalışan önceden de dalgıçlık tecrübesi olan hostes çok geç kalmıştır.
Yolcu mu yoksa mürettabat mı olduğu o esnada anlaşılamayan birkaç kişi de el yordamıyla uçağı idare etmeye çalışıyor. bir süre sonra muhtemelen onlar da bayılacak ve uçak kaçınılmaz sonuna doğru başıboş devam edecek...