Gideros Koyu
Cide ilçesinde kestane, meşe, kayın, şimşir ve çam ağaçlarıyla çevrili, geçmişte kaçakçıların ve korsanların saklanmak için kullandığı Gideros Koyu, mavi ve yeşil tonlarıyla ziyaretçilerini bekliyor.
İlçe merkezine 11 kilometre uzaklıktaki koy, birinci derece doğal, ikinci derece tarihi sit alanı olarak korunuyor. Geçmişte kaçakçılar ve korsanların, milli mücadele döneminde de cephanelerin saklandığı koy, yaban ördeklerinin yanı sıra kestane, meşe, kayın, şimşir ve çam ağaçlarının yeşil tonlarıyla göz kamaştırıyor.
Adını Cenevizliler'den alan koyda balık lokantası ve pansiyonlar bulunuyor. Özellikle yaz döneminde turistlerin akınına uğruyor.
Sümela Manastırı, Trabzon
Trabzon'nun Maçka ilçesi, Altındere köyü sınırları içerisinde yer alır. Deniz seviyesinden 1.150 m yükseklikteki eski Yunan Ortodoks manastır ve kilise kompleksinin tam adıPanagia Sumela veya Theotokos Sumeladır.
Karadeniz Rumları arasında anlatılan bir efsaneye göre Atinalı Barnabas ile Sophronios adlı iki keşiş aynı rüyayı görmüşler; rüyalarında, İsa'nın öğrencilerinden Aziz Luka'ın yaptığı üç Panagia ikonundan, Meryem'in bebek İsa'yı kollarında tuttuğu ikonun bulunduğu yer olarak Sümela'nın yerini görmüşler. Bunun üzerine birbirlerinden habersiz olarak deniz yoluyla Trabzon'a gelmiş, orada karşılaşıp gördükleri rüyaları birbirlerine anlatmış ve ilk kilisenin temelini atmışlardır.
İshak Paşa Sarayı,Ağrı
Doğubeyazıt İlçesi'nin 5 km. doğusunda, bir dağın yamacındaki tepe üzerine kurulan Saray, Osmanlı İmparatorluğu'nun Lale Devrindeki son büyük anıt yapısıdır.
18. yy. Osmanlı mimarisinin en belirgin ve seçkin örneklerinden olduğu kadar, sanat tarihi yönünden de değeri büyüktür. Sarayın Harem Dairesi Takkapı kitabesine göre yapılış tarihi 1784'tür.
Pokut Yaylası, Çamlıhemşin, Rize
Pokut, Çamlıhemşin in üstünde, 2100 metre yükseklikte Hemşin yaylasıdır. Palovit ana vadisine bakıyor.. Geniş çam ormanlarıyla kuşatılmış Pokut, doğa yürüyüşçülerin ve fotoğraf severlerin vazgeçemedikleri bir yerdir. Pokut'un evleri yüz-yüzelli yıllık geçmişe sahip.
Nemrut Dağı, üzerinde barındırdığı dev heykellerin ve anıt mezarın yanı sıra, dünyanın en muhteşem gün doğumu ve gün batımını seyredilebildiği yer olmasıyla da ilgi çekmektedir. Her yıl binlerce insan gün doğumu ve gün batımını seyretmek için Nemrut Dağına gelmektedir.
Karagöl, Artvin
Artvin ili sınırları içinde yer alan Karagöl 368 ha. alana sahip olup, 14.08.2002 tarihinde Bakanlar Kurulu'nca Tabiat parkı olarak ilan edilmiştir.
Karagöl, bir heyelan gölüdür ve 19.yüzyıl başlarında, bugünkü "Klaskur (Aralık) Yaylası"nın yakınlarındaki bir tepenin heyelan sonucu Klaskur (Aralık) Deresi'nin önünü kapatmasıyla oluşmuştur
Aralık köyü'nde tarihi eski taşköprü bulunmaktadır. Aralık, Atanoğlu ve Karşıköy köyleri sınırları içerisindeki gölü kuş bakışı gören ve yaz aylarında kullanılan Heba ve Aralık-Atanoğlu Yaylaları yer almaktadır. Göl, erozyon nedeniyle dolma tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Pamukkale, Denizli
Pamukkale çevresindeki sıcak termal suların kaynağı bölgedeki fay hatları ve jeolojik olaylardır. Bölgede 35-100 derece aralığında sıcaklıklara sahip 17 adet sıcak su alanı yer almaktadır. Pamukkale kaynağı çok eski çağlardan hatta antik devirlerden beri kullanılmaktadır. Kaynaktan çıkan termal su 320 metre civarındaki bir mesafeyi kat ederek traverten başına gelir. Buradan da traverten katmanlarına dökülerek 240-300 metre kadar yol kat etmektedir.
Kümbet Yaylası, Giresun
Kümbet Yaylası, Doğu Karadeniz bölgesinde, 1640 metre rakımlı yayla doğu karadenizin en meşhur ve turistik yaylalarındandır.
Giresun'un 52 km güneyinde Dereli ilçe sınırlarındadır. Dereli ilçesine kadar 30 km yol asfalt, Dereli-Kümbet Yaylası arası 22 km yeni asfalt yol olup, yaz aylarında dolmuşlarla gidilebilir. Kümbet yayla gezisi gidiş İkisu, dönüş Güdül üzerinden yapılırsa, çok güzel manzaralar görülebilir. Yine Şebinkarahisar yoluyla da Sivas ve İç anadolu'dan gidilebilir.
Yaylada alt yapı hizmetleri tamamlanmıştır.Turistik 5 yıldızlı Otel kompleksi, PTT acentesi, sağlık ocağı, bakkal, kasap, manav, et lokantası, fırın, kır kahvesi ve oto tamircisi hizmet vermektedir. Aymaç Tepesi, Şahİsmail Düzü, Melikli Obası, Şıh Obası Yavuzkemal gibi çok sayıda yayladan oluşan Kümbet Yaylaları kamp ve piknik alanı olarak rağbet görmektedir.
Erciyes Dağı, Kayseri
Erciyes Dağı, 3.917 m. yüksekliği, bulutları delen zirvesi, tepesinden eksik olmayan karı ve insana ilahî duygular veren azametiyle, Kayseri'nin sembolüdür.
Sönmüş bir "küme volkan" olan dağdaki volkanik patlamaların 30 milyon yıl önce başladığı, Erciyes'ten çıkan küllerin rüzgârla kilometrelerce uzaklara taşınarak, Hasan Dağı ile birlikte, Kapadokya bölgesindeki peri bacalarını oluşturduğu düşünülmektedir. Yüksek kısımları her mevsim karla kaplı olan Erciyes'in kuzeyinde bir kilometre uzunluğunda dağ buzulu vardır.
Ayrıca dağın doruğunda bulunan, Bizans rahiplerinin inzivaya çekildiği mağaralar, kötü hava şartlarında dağcılar için sığınak olmaktadır.
Dağcılık ve kış sporlarında Türkiye'nin belli başlı merkezlerinden olan Erciyes, Kayseri'nin 30 km. güneyinde yer alır. Erciyes kayak pisti dünyanın en iyi kayak pistlerindendir.
Türkiye'nin yağmur ormanlarının bulunduğu, Soğanlı ve Kaçkar Sıradağları'nın birleşim yerinde bulunmaktadır. Bu bölge aynı zamanda yerkürenin ılıman bölgede bulunan en yaşlı ormanlarına evsahipliği yapmaktadır. Bol yağış ve nisbi ılıman iklimi sayesinde yılın her mevsimide yeşildir. Demirkapı ve Soğanlı dağlarında tesbit edilmiş 60'tan fazla endemik bitki bulunmaktadır. Yabanıl hayvan hayatı açısından da zengin bir çevre içerir. Bu hayvanlardan, bozayı, karaca, vaşak, dağkeçisi türleri bulunmaktadır.Uzungöl Doğal Sit Alanı, Özel Koruma Çevresi ve Tabiat Parkı gibi koruma statülerine sahiptir.
Kapadokya, Nevşehir
Bölge 60 milyon yıl önce; Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ'ın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgar tarafından aşındırılmasıyla ortaya çıkmıştır.
İnsan yerleşimi Paleolitik döneme kadar uzanmaktadır. Hititler'in yaşadığı topraklar daha sonraki dönemlerde Hrıstiyanlığın en önemli merkezlerinden biri olmuştur. Kayalara oyulan evler ve kiliseler, bölgeyi Roma İmparatorluğu'nun baskısından kaçan Hıristiyanlar için devasa bir sığınak haline getirmiştir.