Okulların yarıyıl tatiline girmesiyle bizler de çocuklarımızla bir arada daha fazla zaman geçiriyoruz. Çocuğumuz bizim sözümüzü dinlemediğinde genellikle nasıl davranıyoruz? Bizlerin verdiği tepkiler ortamın ya iyice gerilmesine ya da çocuğumuzun inatlaşmasına yol açacaktır. Anne - baba olarak çocuğumuzla ilişkilerimizde çok soğukkanlı olmayı ve onlara model teşkil ettiğimizi unutmadan davranışlarımızı ayarlamalıyız. Bizler ortada bir sorun olduğunda, çocuğumuza olumlu davranışı kazandırmak isterken gereksiz yere çocuğumuzla söz düellosu yaparız. Bu durumda hem kendimizi yorarız hem de çocuğun bizle inatlaşmasına yol açabiliriz. Yapılacak en iyi davranış; çocuğumuzun kişiliğine hiç dokunmadan, sadece davranışlarına odaklanmamız olacaktır. Bu durumu örneklerle açıklayalım: Hoşumuza gitmeyen bir davranışı çocuğumuz sürekli tekrar ediyor olabilir. Örneğin; sokaktan her geldiğinde ellerini yıkamayı ihmal ediyor olsun. Bizlerin yapması gereken tek şey; sorunu (davranışı) dile getirip, açıklık kazandırmak ve çocuğun ne yapması gerektiğini söylemektir. - "San kaç kere söyledim, ne laf anlamaz çocuksun, gene ellerini yıkamadan oturdun" demek yerine, - "Sokaktan geldin, ellerini yıka" demek yeterlidir. Bir başka örnek: Çocukların anne babalarıyla konuşurken takındıkları tavırlar, konuşma şekilleri, inatlaşmaları olsun, Bu tür davranışlarda da genellikle çocuğun kişiliğine yönelik cümleler kurmamamız gerekmektedir. - "Ne çirkin konuşuyorsun, gene inadın tuttu demeyelim.