Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği'ne bağlı Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Seyhan Uygulama Merkezi Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği Türkiye'de bir ilke imza atarak son derece başarılı bir operasyon gerçekleştirdi. Özel hastanelerde binlerce dolar karşılığında yapılan minimal invaziv cerrahiyle (küçük kesiyle ameliyat) İbrahim Kirli (35) ile Murat Yiğit (19) isimli iki hastanın kalbi çalışırken, kalp kapakçıkları başarılı operasyonlarla değiştirildi. Kardiyovasküler Cerrahi Servisi, geçtiğimiz hafta 2 hastanın kalp kapağını değiştirdi. Prof. Dr. İbrahim Özsöyler başkanlığında Uzman Dr. Suat Karaca, 2 hemşire, 1 perfüzyonist ve 1 anestezi uzmanından oluşan ekip, halk arasında iman tahtası olarak bilinen göğüs kemiğinin kesilmesi suretiyle gerçekleştirilen median sternotomi yöntemi yerine göğüs kemiğinde küçük bir delik açılarak minimnal invaziv cerrahi yöntemiyle kalp kapakçıklarını değiştirdi. Prof. Dr. Özsöyler, minimal invaziv video asiste triküspid kapak resplamanı yönteminin Türkiye'de ve bölge ilk olduğunu söyledi.
KEMİK KESİLMEDEN
Böyle bir başarıya imza atmaktan mutlu olduklarını belirten Prof. Dr. İbrahim Özsöyler, "Göğüs kemiği kesilerek yapılan ameliyat dünyada artık terk ediliyor. Ülkemizde de 4-5 yıldır bu yöntem uygulanıyor. Normalde İstanbul ve Ankara gibi kentlerdeki büyük sağlık kuruluşları tarafından uygulanan bir yöntem. Ancak kalp çalışırken kapakçık değiştirilmesi ameliyatı ise ülkemizde ve bölgemizde ilk. Bunu başaran bir kurum olmaktan gurur duyuyoruz" dedi.
TEK KURUŞ ÖDENMİYOR
Minimal invaziv cerrahide göğüs kemiği kesilmeden küçük bir delik açıldığını anlatan Prof. Dr. Özsöyler şöyle dedi: "Hastayı ne kadar az keserseniz iyileşmesi o kadar hızlı olur. Diğer yöntemde, hasta ameliyattan sonra en az bir hafta yatıyor ve işine gücüne dönmesi 2 ayı buluyordu. Şimdi ise hastamızı 3-4 günde taburcu ediyoruz. En geç 2 hafta sonra işine gücüne dönebiliyor. Bu ameliyattan dolayı hastamızın cebinden tek bir kuruş çıkmıyor tüm masrafları devlet karşılıyor."
HER AÇIDAN ÇOK DAHA İYİ
Bu tip büyük ameliyatlardan sonra akciğer komplikasyonları ve yatak komplikasyonları yaşanabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Özsöyler, sözlerini şöyle tamamladı: "Hasta, hastanede ne kadar az yatarsa o kadar iyi olur. Uyguladığımız yeni yöntemde bu riskleri ortadan kaldırmış oluyoruz. Bunun yanında ameliyattaki 22-23 santimlik kesiden dolayı vücutta iz kalırdı. Bu da insanların psikolojisini etkiliyordu. Şimdi ise 5 santimlik bir kesi ile ameliyatı yapıyoruz."