Kemal Sunal, Deve Kuşu Kabare'de Dün Bugün isimli oyunda yer alıyordu. Zeki Alasya ile Metin Akpınar'ın ortalığı salladığı yıllar... Bir gün tiyatroya yönetmen Ertem Eğilmez geldi. Eğilmez, Tatlı Dillim filmi için ekip topluyordu. Bir basketbolcuyu canlandıracak olan başroldeki Tarık Akan'a eşlik edecek uzun boylu adamlar arıyordu. Sunal'ı sahnede gördü ve uzun boyu nedeniyle film kadrosuna onun da adını yazdı. Filmde Kemal Sunal'ın rolü o kadar küçüktü ki, diyaloğu bile yoktu. Eğilmez ona "Oğlum sen sadece gülersin" diye tembihte bulundu. Sunal da denileni yaptı; sadece güldü... Film vizyona girdi. Eğilmez "Acaba halk hangi sahnelere tepki veriyor?" diyerek seyircilerin arasına karıştı. Film boyunca seyirci 7-8 kere gülme krizine girdi. Kamera 'koca ağızlı adama', yani Kemal Sunal'a döndüğü an, ortalık yıkılıyordu. Yeşilçam'ın ünlü yönetmeni, o an müthiş bir cevher bulduğunu fark etti. İşte sinemada Kemal Sunal efsanesi böyle başladı.

ASIL PATLAMA HABABAM'LA OLDU
Eğilmez, Canım Kardeşim filminde Sunal'a bu kez Kayseri şivesiyle konuşan bir yolcu rolü verdi. Sunal aynı yıl Oh Olsun, Güllü Geliyor Güllü, Yalancı Yarim filmlerinde rol aldı. Ardından Salak Milyoner, sonra da Köyden İndim Şehire çekildi. Sunal, başka yönetmenlerin filmlerinde de oynadı. Salako, Şaşkın Damat ve Hanzo onlardan bazıları. Ve Ertem Eğilmez, sinema salonlarını sallayan ilk Hababam Sınıfı'nı çekti. Sinemaların önünde uzun kuyruklar oluştu. Türkiye; Güdük Necmi'yi, Hafize Ana'yı, Mahmut Hoca'yı çok sevdi ama İnek Şaban herkes için ayrıydı. İlginçtir Hababam Sınıfı, Sunal'ın hayatından da izler taşıyordu. Çünkü Sunal, Vefa Lisesi'nin Edebiyat- A sınıfında okumuştu. Ve öğrencilik hayatı da tıpkı filmdeki gibiydi. Tüm sınıf, teneffüs zili çaldığında tuvalete koşup topluca sigara içerdi. Küçük sınıflarda okuyanlar, Edebiyat-A öğrencilerinin etrafını sarar, onların komik hikayelerini dinlerdi. Kemal Sunal'ın lise arkadaşlarının lakapları da ilginçti: Korsan Cevat, Kavanoz Erdal, Gogo Cavit... Üstelik Sunal, arkadaşlarıyla tıpkı filmdeki gibi çift dikiş yapa yapa okulu bitirdi.
'BEN SOĞUK ADAMIM'
Yapımcılar tarafından paylaşılamayan oyuncu, 82 film çekti. Oyuncu, medyanın da ilgi odağı oldu. Ancak Sunal, TV röportajlarını sevmiyordu. "Sürekli beyazperdedeyim, filmlerim de TV'de oynuyor. Yüzümü eskitmek istemiyorum" diyen oyuncu, yılda bir-iki kez gazete ya da dergilere konuşuyordu. Sunal, 1988 yılında Yener Süsoy'a geniş bir röportaj verip, başarısının sırrını ve kendisini şöyle anlatmıştı: "Özel hayatında yahut tiyatroda çok komik olan tipler, sinemada başarılı olamamışlar. Kamera başka türlü bir şey... Ben özel hayatımda soğuk bir adamımdır. Ama filmlerimde, perdeye müthiş bir sıcaklık geçiyor. O sıcaklık halkla bütünleşiyor... Bende sihir falan yok... Bir kere, Allah vergisi, çok güzel bir suratım var. İkincisi de, yetenekli oluşum galiba! Kendime çok nadir gülerim... Ben kaprisli bir adam da değilim. Yalnız çok titizimdir. İşimi çok severim. Çok tertipli adamımdır. Bu tertibim bozulduğu zaman sinirli olurum... Evde de öyledir... Çalışma odamda, hangi gözde ne var, ne yok, iğneden ipliğe hepsini bilirim. El değdiği zaman hemen farkına varırım. Kıyamet kopar. Bunlar herhalde kapris değil..." Peki kariyeri oyunca bu kadar çok film çeken Kemal Sunal, en çok hangi filmini, karakterini sevmişti. Ertem Eğilmez'in oğlu Ferdi Eğilmez, bu konuyla ilgili şu bilgiyi aktarmıştı: "Kemal abi bir gün beni çağırdı, gittim yanına. Babam (Ertem Eğilmez) yeni vefat etmişti. 'Hayatımda en sevdiğim filmim Tosun Paşa. Acaba Kartal Tibet yaşıyorken ikincisini çeksek mi?' dedi. 24 yaşındaydım, param yoktu, kaldı öyle. Hayat işte!"

'GİT ULAN BULUŞ KIZLA'
Kemal Sunal, eşi Gül Sunal ile tanışma hikayesini de şöyle anlatmıştı: "Gül ile Ankara'da tanıştık. 1972 veya 73 olabilir... Devekuşu'yla Ankara turnesindeydik. Oyunu seyretmeye gelmiş. Beni beğenmiş. Kaldığımız otelden beni aradı, konuştuk. Sonra ben onu arayıp, randevu verdim. Sonra vazgeçtim, gitmiyordum. Münir Özkul abi, zorla gönderdi, 'Hadi git ulan' dedi. Gittim... İşte gidiş, o gidiş..."
CİMRİ DEĞİLİM SOKAĞA ATACAK PARAM YOK
Kemal Sunal'la ilgili en büyük efsane aşırı cimri olduğu yönündeydi. Ancak Sunal, konuyla ilgili yöneltilen soruya şu yanıtı vermişti: "Cimri olduğum doğru değil. Bizim insanlarımız da dedikoduya bayılıyor. Benim sokağa atacak param yok ki, dağıtayım. Yerine göre para harcamasını severim. Sokaktan geçen herkesi toplayıp, para dağıtamam ki... Cimriliğin ölçüsü nedir, bilmiyorum ki? Ben bittiğim zaman, şimdi cimri diyenler, cimri olmasam benim yanımda mı olacaklar? Ne yapacaklar benim için? Hiçbir şey... Bir sürü sanatçıyı gördüm ben. Bittikleri zaman, en yakın dostları bile yanında yok... Dımdızlak kaldılar ortada."