Tiyatrocu Ayşe Erbulak, aynı zamanda polisiye edebiyatının üretken ve kendine özgü kalemlerinden biri. Aile Cinayetleri, Anne Bak Ölüm Geldi, Cinayet AŞ, Gönüllü Sürgün gibi kitaplarında karanlığın içinden insana dair incelikleri ustalıkla çekip çıkaran Erbulak, bu kez bambaşka bir yoldan ilerliyor. Mizahı da yanına alıyor, kadınları da. Ve okuru şaşırtmaya devam ediyor. Eksik Parça Yayınları'ndan çıkan ve Dedektif Kadınlar serisinin ilk halkasını oluşturan Çok Şekerli Ölüm, yazarın okurla birlikte yürüdüğü yeni bir yolun habercisi. Bu kez karşımızda iki sıra dışı kadın var: Meral ve Zeynep. Biri tekerlekli sandalyesiyle ama zihin kıvraklığıyla dijital dünyanın derinliklerinde bir hacker, diğeri eski bir tekstilci, şık gözlüklerinin ardında son derece keskin bir gözlem gücüyle her ayrıntının peşine düşen bir merak tutkunu. Kurdukları Medcezir Dedektiflik Bürosu, İstanbul'un keşmekeşinden Bodrum'un sahil taşlarına kadar uzanan bir soruşturmanın tam ortasında. Kaybolan bir adam, suskun tanıklar, sızan sırlar ve gizlenmeye çalışılan bir ölüm... Olaylar karmaşıklaştıkça Meral ve Zeynep'in dostluğu, mizahı ve sezgileri devreye giriyor. Erbulak, bu romanında sadece zekice bir polisiye kurgu sunmakla kalmıyor; aynı zamanda kadınların gücünü, dayanışmasını, olaylara farklı açılardan bakma becerisini ön plana çıkarıyor. Her satırda hem güldüren hem de düşündüren bir dil var. Polisiye klişelerinden uzak, ama türün damarına sadık bir anlatım ile bir solukta okunacak kitaba imza atmış Erbulak. Belli ki devamı da gelecek.