Osmanlı enstrümantal müziği eserleri, ilk defa 17. yüzyılın ilk çeyreğinde, imparatorluk başkenti İstanbul'da yaşayan Avrupalılar tarafından notaya alındı. Ancak, Alberto Bobowski ve Dimitrius Cantemir gibi tarihçi olarak tanınan kişilerin notaya kaydettikleri bu eserlerin çoğu zamanla unutuldu ve sonraki yüzyıllarda hemen hiç çalınmadılar.
Türkiye'nin önde gelen kemençe virtüözü Derya Türkan, bu eserleri Minstrels Era albümünde Türkiye'nin seçkin çelisti Uğur Işık ile tanınmış Fransız kontrbasçı Renaud Garcia-Fons'un eşliğinde çağdaş bir yorumla icra ediyorlar. Geleneksel orient bir enstrüman olan kemençenin sınırları eserlerin icrasında yüksek bir müzikal çizgide seyrederken, çello ile kontrbasın tınılarıyla beraber yepyeni bir ses sentezi oluşturuyor.
Konserde yer alan eserler, Osmanlı padişahının İstanbul Sarayı'ndaki özel dairesinde dinlemesi için bestelendiler. Besteciler, imparatorluğu oluşturan değişik uluslara mensup kişiler. Eserler Osmanlı İmparatorluğu'na 17. yüzyılda hâkim olan ezgi anlayışını yansıtıyor.
Çoğu ilk defa çalınan üç asır öncesinin eserleri, parlak ezgi hareketlerinin yanı sıra modern anlayış çizgisindeki refakatin neticesinde, bugün de rahatlıkla anlaşılabilecek bir kimliğe bürünüyor.
Berlin Filarmoni, Het Concertgebouw (Amsterdam), Vredenburg (Utrecht), Cankarjev Dom (Ljubljana), Philharmonie Essen, Henry Crown Philharmonic gibi dünyaca ünlü salonlarda gerçekleştirdikleri performansların ardından, müzisyenler Türkiye'de ilk kez seyirci karşısına çıkıyor.
