Onlar bu vatanı yaşanır kılan kahramanlardı. Alparslan'ın, Tuğrul Bey'in, Osmangazi'nin, Fatih'in, Yavuz'un, Abdulhamid'in torunlarıydılar. Karanlık geceyi aydınlığa çeviren ebabil kuşlarıydılar. Hepsi başkomutan Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla meydanlara akan yiğit serdengeçtilerdi. Vatan için can vermeyi cana minnet sayıp şehadet şerbetini içen kahramanlardan biri de Servet Asmaz'dı. Turkuvaz Medya'ya baskına giden darbecilere karşı durdu, hain kurşunlarla vuruldu.
YÜZÜ GÜNEŞTEN, GÖNLÜ EZELDEN YANIK BİR YİĞİT
Servet Asmaz, aslen Gümüşhaneli'ydi. Yüzü güneşten, gönlü ezelden yanık bir Anadolu yiğidiydi. 45 yaşındaydı. Ekmeğini taştan çıkarıyordu; zira seramik ustasıydı. Her Anadolu evladı gibi milliyetçi ve mukaddesatçıydı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, hor görülmüş Müslüman Anadolu milletinin değerlerini taşıyan sembol bir lider olarak görüyordu. Erdoğan'ın "Halkımı meydanlara davet ediyorum" çağrısını duyduğunda hiç tereddüt etmeden sokağa çıktı ve darbeci alçakların karşısına yalınkılıç yürüdü. Sema Asmaz ile evliydi. Mutlu, mütevazı bir hayatları vardı. Üç çocukları olmuş, kendi yağlarında kavrulmuşlardı. Ne kimseye yük olurlar, ne kimseye boyun eğerlerdi. Geride böyle bir aileyi bırakıp ölüme yürümek kolay değildi. Ama o yürüdü. Şairin dediği gibi: "Ülke çıksın diye dardan, candan geçtiler candan; ana bacı, evlat, yardan geçip geçip gittiler."
BİR ÇAĞRIYLA YOLLARA DÜŞTÜ
Darbe teşebbüsünün başladığı saatlerde ağabeyi Selahattin Asmaz'ı aradı: "Ne yapalım?" diye sordu. O anlarda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı geldi. Ailesini aradı, meydanlara gideceğini söyledi. Diğer aile fertleri de çoktan sokağa çıkmıştı. Servet Asmaz da 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne gitmek üzere evinden çıktı. Tam o saatlerde darbeci hainler, o dönem Beşiktaş'ta bulunan Turkuvaz Medya'yı susturmak için harekete geçmişti. İstanbul'daki Topkule Kışlası'ndan çıkan 66. Mekanize Piyade Tugayı'na bağlı birlikler, SABAH, aHaber ve atv'yi hedef almıştı. Darbeci askerler, TEM otoyolunda ilerlerken vatandaşlar ve polis tarafından durdurulmaya çalışıldı. Gaziosmanpaşa'daki evinden çıkan Servet Asmaz da bu sırada, Avrupa Konutları'na yakın bir noktada hain kurşunlara hedef oldu. Yaralı olarak kaldırıldığı Okmeydanı Hastanesi'nde sabah saat 06.00'da şehadete yürüdü.
"MÜHİMMAT ALIN, A HABER'İ BASACAĞIZ"
Asmaz, "Herkes alabildiğince mühimmat alsın. aHaber'i basmaya gidiyoruz. Binaya girdiğinizde size silah çeken olursa karşılık verin" diyen cuntacı Yüzbaşı İsmail Menderes Sema'nın başını çektiği birliğin kurşunlarıyla vuruldu. Darbe girişimine katılan astsubay öğrencilerden Ali Malgil ifadesinde şunları söyledi: "Bir yüzbaşı geldi, 'Gün bugündür. Ya öleceğiz ya kalacağız. aHaber ve atv Haber'in binasını basıyoruz, karşılık veren olursa ateş edin' dedi." Astsubay Mehmet Emin Yıldız ise "Rütbelilerden biri 'aHaber'i susturmaya gidiyoruz' dedi" diye ifade verdi.
"ACIMIZ BÜYÜK, ONURUMUZ DAHA BÜYÜK"
Eşi Sema Asmaz ise 9 yıl sonra ilk kez konuştu: "Eşim bu vatan için gözünü kırpmadan canını verdi. O sadece benim hayat arkadaşım değildi; bu ülkenin kahramanıydı. Acımız büyük ama onurumuz daha büyük. Onun bıraktığı yerden dimdik ayaktayım. Evlatlarımıza babalarının bir kahraman olduğunu gururla anlatıyorum. Onların yaptığı fedakârlığı Türk halkının unutmamasını istiyorum. 15 Temmuz ve bütün şehitlerimizden Allah razı olsun, vatan sağ olsun."
Ağabeyi Selahattin Asmaz da kardeşinin mücadelesini şöyle anlattı: "Bu bir işgal teşebbüsüydü. Kardeşim Allah için şehit oldu. Darbeciler SABAH'ı, aHaber'i susturmaya gidiyormuş. Turkuvaz Medya'yı seviyoruz. Milli bir medya. Orada karşılaşmışlar. Orada şehit olan da bir tek benim kardeşim. Medya insanın gözü kulağı. SABAH olmasa bizi yalanla boğarlardı. O kanallar kapansaydı Allah korusun darbenin seyri çok farklı olurdu."