Oceanıc
815 ve yolcuları, ıssız bir adaya düştükten tam altı yıl sonra çıktı hayatımızdan.
Lost'un dört saati bulan finali, yüksek reklam geliriyle yapımcılarını son bir kez daha zengin etti. Hayranları ise, memnuniyet konusunda ikiye ayrıldı. Yıllar içinde soru üzerine soru üreten dizinin birkaç saatte toparlanması mümkün değildi elbette. Yine de
Lost'u sırları için izleyen bilimkurgu meraklısı geniş bir kitle, aradığını bulamadı. Finali beğenenler ise "Bu kadar bilinmezlik ancak böyle bir sona bağlanabilirdi," diye düşünüyor. Oyuncuların performansları, ölünce zamanın dışına çıkma ve sevdiklerinizle buluşma fikri, 'Şimdi ve burası diye bir şey yok,' ana fikri, finali beğenenlerin sevdiği noktalar. Final yorumlarını Türkiye'deki
Lostçulara sorduk...
MEHMET BİLAL DEDE
(Aliye, Binbir Gece, Aşk ve Ceza'nın senaristi)
Daha fazlasını beklemedim
"Çok uluslu, çok kıtalı, çok zamanlı; her karakterinin, her olayın birbirine bağlı olduğu ve merakın hep önde tutulduğu bir hikâye anlatan Lost, bence popüler kültürün Binbir Gece Masalları'dır. Özellikle ilk iki ve sonuncu sezonunu beğendim. Finali de beğendim. Kişisel olarak, dizi finallerinin genellikle izleyenleri memnun etmediği kanaatindeyim. Hele vaadi çok, cevap bekleyen sorular dizi dizi olunca bu kaçınılmaz. Lost'un da başına gelen bu. Sanırım beğenmeyenler, dizinin sorulara beklenen cevapları vermediği yönünde birleşiyor. Bence sorun, cevap vermemesi değil, verdiği cevapların izleyiciyi tatmin etmemesi. Dizi bence yapısına çok uygun, heyecan dolu, yüksek tempolu bir finalle noktalandı ve daha fazlasını ben izleyici olarak da mesleki olarak da beklemedim."
CENK ERTEKİN (Fotomuhabiri)
Final bana umut verdi
"Finalin duygusal derinliğinin olması doğru bir tercihti. Sadece açıklamaların yapıldığı bir son çok sıkıcı olabilirdi. Bu, Lost'un ruhuna aykırı. İnsanlar için en büyük bilinmez, ölüm. En derindeki korkuları ise kafalarında soru işaretleriyle, sevdikleri insanlara veda edemeden yok olup gitmek. Final bana, yarım kalan ve yaşanamayan her şeyin başka zamanlarda, başka yerlerde tamamlanabileceği umudunu verdi."
ALİ ARIKAN (Stratejik danışman)
Duygusal sahnelere bayıldım
"Lost, her şeyden önce üstkurmacaya dayalı bir diziydi. Türkiye'de yorumların büyük çoğunluğu, üstkurmaca ve üstmetinsellik üzerine kurulu bu diziyi ısrarla literalist bir anlayışla ele aldı; onun için fevri reaksiyonlara şaşırmadım. Yorumlardan anladığım şu: Seyirci bu dizinin sonunda ak sakallı bir dedenin çıkıp 'Otur evlat, sana adanın tüm gizemlerini anlatacağım,' diyeceği bir final bekledi. Ama çok daha fazla soruyla bitti dizi. Sebebi çok basit. Sihirbazın tavşanı şapkadan nasıl çıkarttığını öğrendiğinizde olayın gizemi biter. Dizinin son bölümü bulanık, dağınık, tutarsız, bazen çok iyi, bazen çok kötüydü. Aynı, dizinin kendisi gibi. Metin olarak problemli olmasına rağmen ben üstkurmaca yönlerine ve duygusal sahnelere bayıldım. Hurley'nin, Charlie'yle yıllar (belki de yüzyıllar) sonra yeniden buluştuğu sahnedeki gülümsemesi için izliyordum ben diziyi; canavar, ağaç, böcek için değil."
MELİS DANİŞMEND (Müzisyen, gazeteci)
Bir yakınımı kaybetmiş gibiyim
"Lost'un finali ile ilgili hissiyatımı, Kramp adlı Türk rock grubunun 90'larda ünlü olmuş şarkısıyla anlatmak istiyorum: Lan N'oldu? Altı yıl her bölümü doğumhane kapısında bekler gibi bekleyelim, üstüne yüzlerce teori üretelim, 'Jack mi, Sawyer mı?' tartışmalarına girelim, mağazada para öderken kasanın fiş yazma sesini bile, 'Black smoke gelirken ağaçların sallanış anı,' diye belleğe kaydedelim ve sonunda, 'Hepimiz öldük ama yaşadıklarımız gerçekti, 'şimdi' diye bir şey yok, hadi let go!' Hakikaten Lan N'oldu? Bir yakınımı kaybetmiş gibiyim. Bir de dizi bitti diye üzülüyorum. Lütfen en azından şunu cevaplasınlar: 'O rakamlar neydi?'
SELÇUK ERDEM (Karikatürist)
Bir daha izlemem gizemli dizi "
Finali, daha doğrusu son sezonu sevemedim. Benim duygum kısaca şu: Hurley dizisine Kate finali yapmışlar. Lost'un kendi mitolojisine sırt çevrilip, sadece son sezonda ortaya çıkan (paralel hayat) konusuna cevap verilmiş. Seyircinin en başından beri sorduğu soru değildi bu. Lost'un mitolojisi, her dinden sembolleri içine atıp, ortaya ortalama bir ışık çıkarılacak bir şey de değildi bence. Benim alternatif finalim yine Hurley ile biterdi ama daha öncesinde adanın neden korunduğu, her şeyin nasıl başladığı daha iyi anlatılırdı. Daha da izlemem gizemli dizi!"
PINAR BATUM (Çevirmen) İşin
kolayına kaçıp, epik son hazırlamışlar
"Finali ilk izlediğimde 'Bu mu yani?' dedim. Altı yıllık beklentinin sonunda biraz daha görkem, biraz daha cevap bekliyor insan. Adaya dair, Dharma'ya dair, yıllardır ısrarla üzerinde durdukları pek çok konuya dair her şey havada kalmış. Bize zamanında birçok gereksiz şey izletmişler. Bu açıdan final, hayal kırıklığıydı ama olumlu bakmaya çalışırsak, zaten her şeye bilimsel bir açıklama gelmesini, kuantum fiziğinin sırlarını çözmelerini beklemiyordum. Yapımcılar işin kolayına kaçarak epik bir son hazırlamışlar. Altı yılda yaşattıkları heyecan hatırına olumsuz düşünmemeye çalışıyorum."
EMRAH GÜLER (Lost Başucu Kitabı yazarı)
Bundan güzel toparlanamazdı
"Beş sezondur iz bırakan öyküler, ilişkiler, sahnelere göndermelerle dolu final bölümü, belki de en büyük soruya cevap vermeyi başardı. Başından beri problemleri ve arızalarına tanık olduğumuz karakterler sorunlarının üstesinden gelip, iç huzurlarını yakalamayı başarabilecekler mi? Bu son bölümle Lost'un en başından beri nasıl biteceğinin tasarlandığına inanmak belki aptallık olur. Ama bu kadar dağıtılan epik bir öykü, bundan güzel toparlanamazdı."
JAMES HAKAN DEDEOĞLU (Bant dergisi editörü)
Her şeyin cevabını bilsek, amacını yitirirdi "
Biz Bant ekibi olarak diziyi beraber izledik ve öncelikle açgözlü talepkâr izleyicinin isteklerine boyun eğmeyen bir bölüm olmasını çok sevdik. Altı sezondur süregelen bir kurgunun olağan akışında sonlanması bir yana, son sezonda oluşturulan paralel evren olarak izlediğimiz sideflash'ların sonunda ölüm ve hayat arasında bir yere bağlanması ve tüm karakterlerin romantik bir finalle bir araya getirilmesi çok güzeldi. Elbette bir dolu cevapsız soru var ama her şeyin cevabını bilirse
GÖKTUĞ ÇİTÇİ (DJ, prodüktör)
Locke'a çok yanlış yapıldı
"Altı yılda, 120 bölümle bizi esir eden Lost'un finali ben ve birçok arkadaşım için büyük hayalkırıklığı oldu. Cevaplanmayı bekleyen sorular kaynatıldı, flashback'ler ve flashforward'larla her şey birbirine girdi. Ardından 'Yolu sevgiden geçen herkesle bir gün buluşuruz,' mesajı vermek Lost ekibine yakışmadı. Üstelik herkes koluna sevgilisini taktı ama Locke yalnız kaldı. Altıncı sezonda Locke'a çok yanlış yapıldı. İzleyici hiç tatmin olmadığı gibi Lost'a olan sevgisini kaybetti. J.J. Abrams paraları götürdü. Üzgünüz."
Lost depresyonundan nasıl çıkılır?
Hayran siteleri ve popüler kültür blogları, Lost sonrası depresyonunu hızlı atlatabilmek için şunları tavsiye ediyor:
Diziyi en baştan başlayıp, tekrar izleyin.
Lost hayranı arkadaşlarınızla diziyi konuşun, tartışın.
Dizide önemli bir yere sahip olan Drive Shaft'ın You All Everybody şarkısını dinleyin.
Lost hayranlarının yazdığı alternatif senaryoları okuyun.
Dizinin oyuncuları şimdi ne yapacak?
Matthew Fox (Jack): Yapım aşamasındaki Billy Smoke filminde oynaması bekleniyor.
Evangeline Lilly (Kate): 2011'de vizyona girecek Real Steel filminde rol alıyor.
Terry O'Quinn (Locke): Yeni bir projesi yok.
Naveen Andrews (Sayid):This Side of the Looking Glass filminde rol alıyor.
Josh Holloway (Sawyer): Henüz bir projesi yok.
Michael Emerson (Ben): Henüz bir projesi yok.
Michelle Rodriguez (Ana-Lucia): Machete, Battle: Los Angeles ve The Jesuit filmlerinde izleyeceğiz.
Jeff Fahey (Lapidus): Machete, Bed and Breakfast ve Eldorado filmlerinde rol alıyor.
Daniel Dae Kim (Jin):The Adjustment Bureau ve The Killing Game filmleri ve Hawaii Five-O dizisi.
Yunjin Kim (Sun): The Unconditional filmi.
Emilie de Ravin (Claire):The Chameleon filmi.
Elizabeth Mitchell (Juliet): Answers to Nothing filmi. Halen Ziyaretçiler dizisinde.
Ian Somerhalder (Boone):The Vampire Diaries dizisinde kötü vampiri canlandırıyor, The Host ve Cradlewood filmlerinde oynuyor.
Maggie Grace (Shannon): Knight and Day, When Calls the Heart, The Experiment, Faster ile Relative Insanity filmlerinde rol alıyor.
Cynthia Watros (Libby): House dizisi.
Dominic Monaghan (Charlie):The Pet filmi. FlashForward'da da vardı.
Henry Ian Cusick (Desmond): Henüz bir projesi yok.
Harold Perrineau (Michael): 30 Days of Night: Dark Days, Case 219 ve The Hungry Rabbit Jumps filmlerinde rol alıyor.
Malcolm David Kelley (Walt): Gigantic dizisinde ve The Threathened filminde oynuyor.
Adewale Akinnuoye-Agbaje (Mr. Eko): Rol aldığı Farming filminin yönetmenliğini de yapıyor.
Alan Dale (Charles Widmore): Don't be Afraid of the Dark filminde rolü var.
Sonya Walger (Penelope Widmore): The Factory filmi.
Nestor Carbonell (Richard Alpert): Noah's Ark: The New Beginning filminde seslendirme.
