Geçtiğimiz haftalarda uluslararası başarıları olan milli sporculara müjde verildi. 52 vakıf üniversitesinde yüzde 100 burslu okuma imkanının önü açıldı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen basın toplantısında Başkan Recep Tayyip Erdoğan, sporcu bursuyla vakıf üniversitelerine yerleşen 76 gençle buluştu. Törende, milli sporcu bursu protokolü kapsamında en yüksek puanı alan bir isim dikkat çekiyordu. İstanbul Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi olan Feyza Elif Ersoy... Ersoy Galatasaray Spor Kulübü'nün su topu oyuncusu olmasının yanı sıra, milli bir sporcu... Çok zor bir spor branşında ter dökerken, tıp fakültesini kazanması, tüm sporcular için örnek teşkil ediyor. Aldığı destekse, sporcuların şevkini artırıyor. Biz de genç sporcu ile buluştuk, spor ve akademik başarıyla dolu hayatını konuştuk.

- Spor hayatınız nasıl başladı?
- Anaokulumda yüzme derslerimiz olurdu, ben de yüzmeyi ilk bu sayede öğrendim. Doktorum da astımımı hafifletmek amacıyla yüzmeye teşvik edermiş beni. Yedi yaşımda yüzme takımına seçilmemle birlikte spor hayatım da başlamış oldu.
- Eğitim hayatınız başarılarla geçmiş, okulla sporu bir arada nasıl idare ettiniz?
- En büyük destek ailemdi. Üzerimde okul ve spor dışında ekstra bir yük olmadı hiçbir zaman. Öğretmenlerim ve antrenörlerim de bana karşı her zaman anlayışlılardı, beni desteklediler. Bahsettiğim dış faktörlerin okul ve sporu bir arada götürmede çok değerli olduğuna inanıyorum. Çünkü mental durumunuz, farklı alanları birlikte idare edebilmek için önemli. Rutine de oturduğunda ekstra bir planlama yapmadan günlerinizi alıştığınız gibi sürdürüyorsunuz. Hem okulun hem de sporun aynı zamanda yoğunlaştığı dönemler tempolu olabiliyordu. Yaptığım işlere biraz daha odaklandığım, bedensel ve zihinsel olarak yorulduğum bu dönemleri zor olarak nitelendirebilirim. Spor ve okul arasında kaldığım dönemlerde akademik kariyeri önde tutarak eğitim hayatıma yöneldim ve maalesef bir seçim yapmam gerektiğini hissettim. Bu durumdan sıyrılabilme yolunda, yeni uygulamayı sporcular için gerekli buluyorum.

- Pandemiden önce aktif spor yaptığınız dönemde bir günlük rutininiz nasıldı?
- Yüzme zamanlarımda okuldan önce bir antrenman ve okuldan sonra bir antrenman olmak üzere haftada en az iki kere çift antrenman olurdu. Hatta küçükken çok erken kalkar, biraz daha uyuyayım diye düşünerek mayomla uyurdum. Şimdi hatırlayınca komik geliyor. Su topu oynarken ise günlük rutinim sabah okula gidip ardından antrenmana gitmekti. Su topunda tatil günleri ve dönemleri dışında yüzmedeki gibi sürekli çift antrenman olmuyordu. Tempo daha çok müsabaka dönemlerinde yoğunlaşıyordu. Milli takım ile kamp, şampiyona öncesi yapıldığından dolayı genelde normal antrenman temponuzdan daha yoğun bir programla karşı karşıya oluyorsunuz. Böylece gününüzün büyük bir kısmı antrenmana ayrılmış oluyor, yani suda geçiyor. Bunun yanında kara antrenmanları da yoğun temponun önemli bir parçasını oluşturuyor. Günde sekiz saatimizin suda geçtiği oluyordu.

ŞU AN DOĞRU YERDE OLDUĞUMA İNANIYORUM
Lise ve üniversite sınavlarına hazırlandığınız süreci nasıl idare ettiniz?
- Bu dönemler kırılma dönemlerim oldu diyebilirim. Her iki sınav döneminde de eğitime yönelmek durumunda kaldım. Şimdi geriye baktığımda, sporcuların desteklenmesinin önemini bir kez daha görüyorum.
- Ve tıp fakültesi... Tıp fakültesi kazanmak ve okumak böyle bir tempoda zor olmadı mı?
- Zordu tabii ama değdi. Küçüklüğümden beri bu alanda olacağımı hissederdim. Şu an doğru yerde olduğuma inanıyorum. Bu dönemleri yaşayan ve ikileme düşen arkadaşlarıma da zamanlarını iyi planlamalarını öneriyorum. Zamanı iyi planlayarak her iki alanda da istediklerine ulaşabileceklerine inanıyorum.

- Devlet tarafından başarılı sporcuların okul hayatının desteklenmesi, bu alanda örnek teşkil etmek sizi nasıl hissettirdi?
- Sporcular uzun yıllardır destek bekliyor. Eğitimde kademe değiştirilecek aşamalar geldiğinde neredeyse tüm sporcular eğitim-spor ikilemini yaşamak durumunda kalır. Hangi alan daha ağır basıyorsa ona yönelmek durumunda kalınıyor. Bu hayatımızı etkileyen ciddi bir ikilem. Bu durum için üretilen çözümün, yerinde ve başarılı olduğunu düşünüyorum. Sporculara verilen desteğin ve değerin katlanarak artmasını umuyorum. Bana verilen bursun varlığını annem sayesinde öğrendim. Öğrenir öğrenmez başvurdum ve şartları sağlayıp sağlamadığımı öğrenmek için bir süre bekledik. Geleceğim açısından belirleyici bir sonuç olacağından dolayı heyecanlı bir bekleyişti. Bursu kazandığımı öğrendiğimde sevindim ve biraz da stres oldum çünkü puanımdan dolayı önümde çok geniş bir seçim alanım vardı. İsteklerimi tekrar gözden geçirdim ve son kararımı tıp fakültesi olacak şekilde yaptım.
- Başkan Recep Tayyip Erdoğan törende sizi örnek gösterdi, çok zor bir branşta profesyonel spor yaparken tıp fakültesini kazandığınız için...
- Lansmanda kendi alanında hepsi birbirinden başarılı 75 sporcu arkadaşım vardı. Onları da temsilen bir konuşma yapmak beni tabii ki heyecanlandırdı. Üniversite hayatım ve profesyonel hayatıma hazırlığım açısından da değerli bir tecrübe yaşadığıma inanıyorum.