1946 yılında İngiltere'nin başkenti Londra'da dünyaya geldi. Birkaç gün önce Fransa'daki evinde bakıcısı tarafından ölü bulundu. Annesi Judy Campbell bir oyuncuydu... Babası ise deniz kuvvetlerinde görevliydi.
18 yaşındayken oyunculuk kariyerine kendi ülkesinde start verdi. 21 yaşındayken İngiliz kompositör John Berry ile evlendi. Ancak şöhreti Fransa'da yaşadığı ve 1970'li yıllara damga vuran bir aşkla yakaladı... Kimden mi bahsediyoruz Jane Birkin'den... Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye Ödülü alan Blow Up filmi sonrası kariyerine Fransa'da devam etmeye karar veren Birkin, Slogan filminin çekimleri için Paris'e gidiyor.
Kendisini "Çekingen küçük bir İngiliz kızdım. Eğitim hayatım boyunca hep alay konusu oldu. Yarı kız-yarı oğlan diyorlardı. Göğüslerim ve basenim yoktu. Vücudum tam alay konusuydu" diyerek anlatan Birkin o günlerin tüm yaşamını şekillendirdiğini daha sonra verdiği pek çok röportajda anlatıyor.
Fransa'da Serge Gainsbourg ile tanışıyor. Ve dev bir aşk hikayesi başlıyor. İkilinin 1969 yılında piyasaya çıkardığı Je t'aime... moi non plus isimli şarkı dönemine damga vuruyor. Dedik ya Jane Birkin efsanesi, 1970'lere damga vuran o aşk hikayesi daha çok aslına bakarsanız. 10 yıllık bir ilişki...
Bir kız çocukları oluyor bu büyük aşkın meyvesi olarak, Charlotte Gainsbourg... 1970'te Birkin'in ilişkiyi sonlandırmasıyla o dönem de tarihin tozlu yaprakları arasına karışıyor. Peki neden bu kadar konuşuluyor bu aşk hikayesi?
Karşımızda annesi ve kız kardeşi çok güzel olduğu ve okul yıllarında fiziği yeterince feminen bulunmadığı için alay konusu olan bir genç kız var. Henüz 20'li yaşların başında... Yabancı bir ülkede ve kendisini ispat etmenin, tutunabilmenin derdinde...
Karşımızda ayrıca 40'larında Fransa'da fenomen olmuş bir yıldız var. Şöhret, para, güç, başarı aklınıza ne gelirse var... Alkol ve bağımlılık problemi, sayısız aşk ilişkisi, sonsuz bir şımarıklık ve fiziksel olarak karizmatik ancak çok çirkin bir adam...
Döneminin sayısız kadınıyla aşk yaşıyor. Kimseye bağlanamıyor, parayla yaşanan ilişkilere bağımlı... Birkin bu dönemi şöyle anlatıyor, "O kadar doğru bir zamanda karşısına çıkmıştım ki... Ben ondan 20 yaş küçüktüm. Ve daha çok onun için bir bebek, oyuncak olmuştum. İstediği gibi giyiniyordum... Küçüktüm, büyülenmiştim ve söz dinliyordum"...
10 YILI SİLME ÇABASI
Verdiği pek çok röportajda o yaşanan ve yaklaşık 12 yıla yayılan dönemden pişman olduğunu, kendi karakteri ve ruhu yokmuş gibi yaşamaktan zaten kendisinin de yorulduğunu defalarca dile getiriyor Birkin. İlişkileri Fransız aktörün kontrol edilemez alkol tutkusu, şiddet eğilimi ve kıskançlık krizleriyle sona geliyor. Birkin, yönetmen Jacques Douillon ile ilişki yaşamaya başlıyor ve karakterini gölgelediğini düşündüğü Serge Gainsbourg ile yollarını ayırıyor... Kızları Lou Doillon, 1982'de dünyaya geliyor. Birkin kendi müzik, yönetmenlik ve sosyal sorumluluk projelerine yöneliyor.
2017 yılında Birkin, Birkin/ Gainsbourg: Le Symphonique albümü çıkarıyor, 2020'de Oh' Pardon tu dormais isimli albümünü piyasaya çıkartıyor. 2021 yılında Jane by Charlotte isimli filmde rol alıyor. Hayatının sonuna kadar sağ eğilimli görüşle, cinsiyet ayrımcılığıyla ve dogmatik din öğretileriyle savaşıyor. Kadın hakları için savaş veriyor... Biz onun o yaklaşık 10 yıllık süreçte giydiği kıyafetlerle ve o dönemki partneri ile yer aldığı filmlerle hatırlamayı sürdürsek de Birkin, hayatının geri kalanında o 10 yılı silip, unutabilmek için çalışıyor.