Her sene dünyanın önde gelen sözlük kurumları tarafından seçilen 'Yılın Kelimeleri', 2025'te ortak bir gerçeğe işaret etti: Dijital çağ artık yalnızca iletişim alışkanlıklarını değil, insan davranışını, toplumsal bağı ve gündelik duyguları şekillendiren başat güç. Oxford, Cambridge, Collins ve Dictionary.com'un belirlediği kelimeler; ekranın, algoritmaların ve çevrimiçi kültürün yeni sosyolojisini gözler önüne serdi. Dünya sözlüklerinin 2025 için seçtiği kelimeler, küresel ölçekte nasıl bir çağda yaşadığımızı belki de rakamlardan ve raporlardan daha net anlatıyor. Her kurum farklı bir sözcüğü öne çıkardı; ancak bu kelimelerin tamamı dijital etkileşimin insan davranışını nasıl dönüştürdüğünü, kamusal alanın nasıl sanallaştığını ve sosyal duyguların artık çevrimiçi ritimlere göre şekillendiğini gösteriyor. 2025'in sözlüğü, ekran çağının sosyolojik haritası oldu.
SOSYAL MEDYA VURGUSU
Oxford Languages, bu yılın kelimesi olarak 'rage bait' ifadesini seçti. Sosyal medya platformlarının öfkeyi tahrik eden içeriklerle nasıl büyüdüğünü, kullanıcıların duygularının nasıl algoritmik bir kaynağa dönüştüğünü anlatan bu ifade; dijital öfkenin artık küresel bir fenomen olduğunu ortaya koydu.

DİJİTAL DÖNÜŞÜM
Collins English Dictionary'nin tercihi ise 'vibe coding' oldu. Yapay zeka destekli kodlama anlayışını temsil eden bu ifade, programlamayı yalnızca teknik bir beceri olmaktan çıkarıp gündelik yaratıcılığın parçasına dönüştüren yeni bir dönemin kapısını aralıyor. Artık kodlama, sezgiyle ve doğal dille konuşarak yapılabilen bir pratik haline geliyor.
DUYGUSAL BAĞLAR TEK YÖNLÜ
Cambridge Dictionary, 2025'in kelimesi olarak 'parasocial' sözcüğünü duyurdu. Tek yönlü duygusal bağları anlatan bu kavram; özellikle influencer kültürü, dijital ünlüler ve yapay zekâ sohbet botlarıyla kurulan ilişkilerin yeni nesil duygusal ihtiyaçları nasıl biçimlendirdiğini ortaya koyuyor.

ANLAMSIZLIKTAKİ ANLAM
Dictionary.com ise bu yılın kelimesi olarak beklenmedik bir seçim yaptı: 6-7... Anlamdan ziyade memetik gücüyle yükselen bu sayı; internet jargonunun, genç kuşak kültürünün ve sosyal medya mizahının nasıl kolektif sembollere dönüştüğünü gözler önüne serdi. Bu seçim, dilin artık sadece kelimelerle değil, sayılar ve sembollerle de yaşadığına işaret ediyor. Bu arada Türk Dil Kurumu da (TDK), Ankara Üniversitesi iş birliğiyle "2025 Yılının Kelimesi/ Kavramı"nı belirlemek için öneri sürecini başlattı. Herkesten gelecek kelime ve kavram önerileri için Türk Dil Kurumunun genel ağ sayfasında ilgili bölüm açıldı. Halktan gelen kelime/kavramlar TDK Değerlendirme Kurulu tarafından incelenecek.

İŞTE O SÖZCÜKLER
OXFORD: RAGE BAIT
Öfke yaratmak, kışkırtmak veya tartışma çıkarmak için üretilmiş çevrimiçi içerik... Öne çıktığı alan ise sosyal medya algoritmaları, dijital davranışlar...
COLLINS: VIBE CODING
Anlamı; yapay zekâ destekli, sezgisel ve doğal dilli kodlama yaklaşımı... Öne çıktığı alan ise yazılım, yapay zekâ uygulamaları...
CAMBRIDGE: PARASOCIAL
Anlamı; tek taraflı, karşılıksız duygusal bağ; takipçi–influencer ilişkisi...Öne çıktığı alan; dijital sosyoloji, gençlik kültürü...

DICTIONARY.COM: 6-7
Bu yılın kelimesi olarak beklenmedik bir seçim yapan Dictionary. com oldu: 6-7... Sözlük, 6-7'yi 'klasik brainrot (beyin çürümesi) jargonu' olarak tanımlıyor; "Amaçlı olarak anlamsız, tamamen saçmalığa dahil olmanın verdiği eğlenceyle ilgili bir ifade" olarak açıklıyor. Kısacası bu terim, 'eh işte', 'belki öyle belki değil' anlamında ya da bazen hiçbir şey ifade etmeden de kullanılabiliyor.
2024'ÜN KELİMELERİ
DEEPFAKE / SAHTE İÇERİK:
Seçim yılı olması nedeniyle en çok konuşulan kelimelerden biri. Gerçekle yalan arasındaki çizginin silinmesini simgeliyor.
POLYCRISIS / ÇOKLU KRİZ:
Ekonomi, iklim, savaş ve göç krizlerinin aynı anda yaşanmasını tanımlayan kavram.
DISINFORMATION / YANILTICI BİLGİ:
Sosyal medya çağının en büyük tehdidi olarak sözlüklerin ve raporların merkezinde.
BURNOUT / TÜKENMİŞLİK:
Pandemi sonrası çalışma hayatının kalıcı ruh hâli.
CLIMATE ANXIETY / İKLİM KAYGISI:
Özellikle genç kuşak için 2024'ün psikolojik anahtar kelimelerinden biri.
DÖNÜŞÜMÜ DURDURAMAYIZ
Kelimelerden yola çıkarak, düşünce dünyamızı şekillendirmeye başlamasını yorumlayan Klinik Psikolog Ayhan Altaş, "Dijital dönüşümü durdurmak mümkün değil. Ama onu nasıl deneyimlediğimiz tamamen bize bağlı. Yapay zekâ bir araçtır; kimliğin yerine geçmemelidir. İnsan, hâlâ karar verici ve yaratıcı olandır. Yani dijital kanalları kullanırken kimliğimizden tamamen kopmamalıyız. Yapay zeka ihtiyacımız olduğunda kullandığımız ihtiyacımız olmadığı zaman taşımak zorunda olmadığımız bir seçenek olmalı" dedi.
KENDİN OLMA BİLİNCİNİ KORUMAK
Altaş, seçilen kelimelerin bir sosyal dönüşüme işaret ettiğine dikkat çekip, "Seçilen kelimeler, sadece dilin değişimini değil; insanın dönüşümünü temsil ediyor. Öfkenin ekonomiye dönüştüğü, yapay zekânın üretimi demokratikleştirdiği, insanların dijital hayaletlerle ilişki kurmaya başladığı bir çağdayız. Dönüşümü reddetmek yerine anlamak, doğru yorumlamak ve yönetmek gerekiyor. Bugün insanlar; öfkelerini dijital ortamda düzenliyor, yetkinliğini yapay zekâ ile pekiştiriyor. 2025'in kelimeleri bize şunu söylüyor: İnsan, tarihte ilk kez gerçekliği dijital dünyadan öğreniyor. Ve bu durum, hem büyük bir fırsat hem de büyük bir risk" dedi.