İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden görüştüğümüz uzmanlar öncelikle, hırsız eve girmeyi ve soymayı başaramamış bile olsa, her vukuatın mutlaka polise bildirilmesi gerektiğini söylüyor. Ancak bu şekilde nerede ne kadar olay oluyor görüp, ona göre bir mücadele yöntemi geliştiriyorlar. İstanbul'da günde ortalama 50 ile 75 arası ev hırsızlığı vakası oluyor. 2008'de ortalama 16 bin vaka olmuş. En çok, varoş semtleri fazla olan bölgelerde hırsızlık oluyor. Hırsızlık olayları yaz aylarında ve bayramlarda artıyor, çünkü tatile gidenlerin evlerine daha çok giriliyor. Ramazan aylarında ve kışın ise normal seviyeye dönüyor. Eve hırsız girdikten sonra polise haber verildiğinde polis, hırsızın yöntemini inceliyor. Örneğin kapı kilidinin göbeği kırılarak içeri girilmişse, bu tarzda çalışan belli zümrelerin peşine düşülüyor. Çünkü bireysel çalışanların yanı sıra organize olanlar da var. Hırsızlar genellikle iki ya da üç kişi çalışıyor. Bir kişi gözlem yapıyor. Olay yerinde parmak izi araştırması yapılıyor ve hırsızı gören varsa, çizilen robot resim, sabıkalı fotoğrafları içinde aranıyor. Hırsızlar evlere en fazla gündüzleri, evde kimse yokken, kapıdan giriyor. Dikkat çekmemek için bulundukları muhite uygun giyiniyorlar. Yani maskeli, eli fenerli hırsız beklemeyin. Girecekleri apartmanla ilgili çalışma yapıyorlar. Sokak lambaları iyi aydınlatıyor mu bakıyor. Birikmiş postası olanların bir süredir evde olmadığını anlıyorlar. Apartmana kapı zillerini çalıp, elektrikçi, doğalgazcı olduklarını söyleyerek giriyorlar.