Ramazan denilince hemen aklımıza gelen ve yüzyıllardır önemini yitirmeyen lezzetlerimiz var. Bunlar olmadan bir Ramazan düşünülemez... İşte o lezzetler:
İFTARIYELIK: İftar sofralarında yemeklerden önce küçük tabaklar içerisinde ya da sahanlarda iftariyelikler sunulması geleneği bugün de devam ediyor. Bu yiyeceklerle orucunu açan kişi, genelde akşam namazının farzını kılar ve namaz bitiminde sofraya otururmuş. Bu sırada iftariyelikler kaldırılıp çorbaya başlanırmış. İftariye tabağında; hurma, zeytin, reçel, peynir, sucuk, pastırma, domates, salatalık gibi çeşitler yer alır.
KAHVENİN DOSTU LOKUM
ÇAY: Aslında günümüzde evlerde çay, kahveden daha fazla tüketilse de, Türkler'in bu bitki ile tanışması oldukça yeni. 19'uncu yüzyılın başlarında çay aktarlarda satılmaya başlamış ve böylece evlerimize girmiş. Eski İstanbul konaklarında varlıklı ailelerde çay, semaverde hazırlanıp telkari denilen gümüş muhafızlar içinde porselen fincanlara koyularak özellikle ev sahibi hanım tarafından gelen konuklara servis edilirmiş. Şimdilerde ise bu keyifli içeceği o kadar çok seviyoruz ki, Ramazan'da orucumuzu açar açmaz ilk ihtiyaç duyduğumuz şey sıcacık bir bardak çayı yudumlamak oluyor. Bu arada uzun iftar geceleri ve sahurlar da onsuz düşünülemiyor.
LOKUM: Turkish delight adıyla ünü tüm dünyaya yayılan lokum, Ramazan'da bir başka keyifle tüketilir. İftar sonrası kahve keyfinin ayrılmaz bir parçası olduğu kesin!
GÜLLAÇ: Adını 'güllü aş'tan alan güllaç, sadece Ramazan'da arz-ı endam eden bir tatlı. Sütlü ve hafif olması bakımından, iftar sofraları için önemlidir. Gül suyu ile yapıldığı için ferahlatıcı etkisi var. Güllaç her ne kadar yüzyıllardır yapılsa da, seri üretimin parçası olan güllaç yaprağı dökme işi 19'uncu yüzyılda, Abdullah Usta tarafından başlatılmış. Osmanlı-Rus Savaşı'nda Kırım'dan göç eden ve Şehremini'ye yerleşen Abdullah Usta, önce saraya güllaç dökmeye başlamış. Daha sonra oğlu Saffet Efendi işi devralmış.
KAHVE: Kültürümüzde kahve, özel bir yere sahiptir. Ramazan'da da, iftardan sonra lokum eşliğinde kahve içme geleneği vardır.
ODUN FIRININDA PİŞEN PİDENİN TADINA DOYUM OLMAZ
RAMAZAN PIDESI: Ramazan'ın şüphesiz en özel simgelerinden biridir pide. Eskiden sadece Ramazan'da çıkan pide, artık bazı fırınlarda yılın her günü pişiriliyor. Yine de bu nefis hamur işini Ramazan'da yemenin lezzeti elbette çok başka. Özellikle de iftarda sıcacık tüketebilmek için, orucun açılmasına sayılı zaman kala fırınların önünde kuyruklar da artmaya başlar. Susamlı, çörek otlu olduğu gibi, bazı fırınlar tarafından yumurtalısı da çıkarılır. Hele odun fırınında pişirilmiş pidenin tadına doyum olmaz.
SARAY MUTFAĞINDAN GÜNÜMÜZE...
ŞERBET: Anadolu'nun bazı kesimlerinde hâlâ geçerliliğini sürdüren geleneklerin bir parçası olan şerbet, şüphesiz Ramazan'da daha çok yad edilir. Aslında şerbetin kültürümüzde farklı anlamları var. Mesela kız isteme ya da söz kesme törenlerinde konuklara şerbet ikram edilirmiş. Hatta bazı yörelerde erkek tarafı ortaya konan şerbetin içine para atarmış. Daha sonra bu paralar ikram yapan kız tarafına kalırmış. Yeni doğum yapmış bir kadını ziyarete gidildiğinde şerbet içmek de adettenmiş. Şerbetler, sofralara özel ibriklerle getirilip yemek sırasında su yerine içilirmiş. Günümüzde bazı restoranlar Ramazan ayında şerbet geleneğini yaşatıyor.
RAMAZAN'A ÖZEL MÖNÜ
İSTANBUL'UN
gerçek kalbi, tarihi Yarımada'da, Ayvansaray-Balat bölgesindeki beş yıldızlı Millennium Istanbul Golden Horn, Türk ve dünya mutfaklarından seçme lezzetlerle hazırlanmış mönülerine Ramazan'a özel mönüsünü ekledi. Keros Restaurant'da muhteşem Haliç manzarası eşliğinde canlı müzik eşliğinde yapılan iftarlarda Ramazan mönüsü dışında; 25 yıllık deneyime sahip Executive Chef Kamil Çakır'ın hazırladığı Türk ve dünya mutfaklarından seçme lezzetler de yer alıyor.
HER ÜRÜN KENDİ ADRESİNDEN...
ATAŞEHIR'IN
Şerifali bölgesinde bulunan, müşterilerine Güneydoğu mutfağından lezzetler sunan Kalbur Et'in mönüsündeki her ürün, kendi adresinden getiriliyor. Organik olarak yetiştirilen ürünlerin hiçbirinde katkı maddesi bulunmuyor. Bin 100 metrekare müstakil alanda, kışın 320, yazın ise 470 kişilik ağırlama kapasitesine sahip olan mekan; Türk damak tadının vazgeçilmez lezzetleri olan et ve kebap çeşitleriyle, hafta sonlarında yöresel serpme kahvaltısı, mevsiminde sunduğu kaz kebabı ile müdavimlerini ağırlıyor.
LEZİZ TATLAR, ÖZEL SUNUMLAR
ZOOM
serüveni, "Bir hayalim var'' diyen bir işadamının harekete geçmesi ile başladı. Medeni Sancak'ın hayallerini gerçekleştirdiği mekanın ilk şubesi dört yıl önce Bakırköy'de, ikinci şubesi ise geçen yıl Rumelihisarı'nda açıldı. Türk ve dünya mutfağından lezzetlerin çok özel sunumlarla birleştirildiği mekanda birbirinden farklı etkinlikler de gerçekleştiriliyor. Bookstore, karaoke, VIP salon, oyun bölümleri olan mekanda partilere de evsahipliği yapılıyor.