Hızla büyüyen dünya nüfusu, artan kentleşme, tarım alanlarının ve doğal alanların azalması ve iklim değişikliği gibi birçok etkenin, tarım arazilerini ve ekosistemi tehdit ederek insanlar için risk yarattığını söyleyen YDÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, "Gıda ve su arzının güvenliği aynı zamanda sürdürülebilirliği, dünya üzerindeki pek çok ülke için büyük önem taşıyor" dedi.
Kıbrıs Türk Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Erkut Uluçam, "Maalesef ki, gelişen dünya ve gelişen tarım sektörüne rağmen tarımsal arazilerimizin korunması için yeterli çabayı gösteremiyoruz. Kuraklığın önüne geçecek bir dünya oluşturamazsak, istediğiniz kadar toprağınız olsun yine de hiç bir üretim elde edemezsiniz.. Türkiye Cumhuriyeti'nden KKTC'ye gelen suyun tarımda da kullanılmasıyla birlikte üretimin ve istihdam artacak" diye konuştu.
Tarımsal üretim için gerekli olan kaynaklara duyulan ihtiyacın gün geçtikçe arttığını ifade eden Avrupa Birliği Tarım ve Kırsal Kalkınma Danışmanlık Ofisi Yöneticisi Donald Aquilina ise, "Üreticiler bu konuda oldukça zorlanıyorlar. Ne ürettiğimiz kadar nasıl ürettiğimiz de çok önemlidir. AB tarım politikalarına baktığımız zaman, araştırma ve uygulamanın tarımsal sürdürülebilirlik açısından büyük önem teşkil ettiğini görüyoruz. Üreticilerin devlet tarafından desteklenmesi kadar bilinçli bir tarımsal üretim için eğitim de olmazsa olmazdır. Bizler bu yüzden, üreticilerin eğitimlerini desteklemek amacıyla birçok program yürütüyoruz. Bu projeler kapsamında Tarım Bakanlığı ve Eğitim Bakanlığı'yla ilgili iş birliklerimiz oluyor. Bugüne kadar ise yüzün üzerinde çiftçiye eğitim verdik" şeklinde konuştu.