Başka kültürler hakkında ne çok önyargımız var. Mesela "Amerikalının dini imanı paradır" diye düşünürüz. İşte ters bir örnek:
Yeni Aktüel dergisinde yazan Mark Petrovich adlı bir Amerikalı var. Türkiye'de İngilizce öğretmenliği yapıyor.
MediaCat dergisinin düzenlediği bir panelde Petrovich ile tanışmıştım. Bizi bize, gayet şirin örneklerle anlatmıştı. Herkes bayıldı.
Petrovich bu hafta memleketini anlatıyor dergide. Abisiyle birlikte mangal kömürü almak üzere bir dükkâna girmişler. İçeride kimse yok.
Bir küçük kutu görmüşler. Üstünde 'Lütfen parayı kutuya bırakın' yazıyormuş. Kutunun hemen üstünde de bir ayna varmış. Ve altında bir yazı: 'Bu bir hırsızın yüzü mü, yoksa dürüst bir insanınki mi?' Kömürlerin parasını kutuya atıp çıkmışlar.
Buna 'onur sistemi' adı verildiğini yazıyor Petrovich ve soruyor: "Böyle bir dükkânı Taksim'de açsalar, acaba ne olurdu?"
Bizim küçük kasabalarda sık sık rastladığımız bu 'onur sistemi'nin ABD'de de olacağı aklınıza gelir miydi?