Ne kadar sağlıklı olduğunuzu bilmek istiyor musunuz? O halde imzanızdan daha uzağa bakmanıza gerek yok! El yazısı analizinin sahne arkasından size bazı ip uçları vereceğim. Ve bu ip uçları sayesinde sağlığınız açısından ne kadar pro-aktif davranmanız gerektiğini biraz olsun görebileceğinizi düşünüyorum.
El yazısı analizi Aristo zamanından kalan tarihi bir bilimdir. Günümüzde daha çok polisiye veya hukuksal alanlarda kullanılsa da aslında faydaları bunun ötesine geçmektedir.
Peki bu analiz nasıl yapılıyor?
Bilinçli zihnimiz ne yazdığımızı bilinç altı zihnimiz ise nasıl yazdığımızı kontrol ediyor. El yazısı elimizle ilgili değil, beynimizle alakalıdır. Sinirsel uyarılar kolumuzdan aşağı doğru iner, elimize gelir ve parmaklarımızın kalemi nasıl oynatacağına yön verir. Mürekkep kağıda değdiği andan itibaren aslında, yazarın bedeninin düşünceleri ve ruhunu açığa çıkartmaya başlar. Çok iyi eğitilmiş bir grafolog, bedenin düşünce ve ruhundaki dengesizlikleri el yazısını analiz ederek ortaya koyabilir. Şimdi size iyi bir grafoloğun satırlar arasında okuduklarını görmenize yardımcı olacak bazı ip uçları vereyim.
Bakılacak noktalar:
Yukarı kıvrımlar, aşağı kıvrımlar, yazının büyüklüğü basıncı, yuvarlak veya açılı olması, t'lerin çaprazlandığı yerler ı'lara nokta konulan yerler, kenar boşlukları ve daha bir çoğu… Sonrasında bu bulguları üst üste topluyoruz. Not edilmesi gereken önemli bir husus ise grafologların insanları sadece yazılarına bakarak analiz etmediğidir, lütfen bu yazıyı okuduktan sonra düşünceli davranmaya devam edin. Kendi yazınızı analiz etmeye yarayacak bazı ip uçları vermeden önce belirtmeliyim ki herkesin yazısında iyi ve kötü ip uçları beraber bulunur. Yani bu aslında, mükemmellin içindeki kusurlu unsurlar gibidir. Burada bazı ipuçları vereceğiz fakat el yazısı analiziyle ilgili bir çok kaynak bulabilirsiniz.
Hazır mısınız? Uzun yıllardır yapılan çeşitli çalışma ve araştırmalar hamilelikten şizofreniye, tiroid dengesizliğinden intihar eğilimine, kanserden Parkinson'a bir kişinin el yazısının neler gösterebileceğini bulmuşlardır.
Titremeler
Devamlı ritmik, güzel bir el yazınız vardı ve zamanla bu özelliğini kaybederek bozulduysa çok yüksek ihtimalle fazla bilgisayar kullanmanıza bağlıdır. El yazınızda titremeler gelişti ise bunun sebebi bazı ciddi hastalıklar veya aşırı stres olabileceği gibi, esansiyel tremorlar dediğimiz basit sebeplere de bağlı olabilir. Parkinson ile esansiyel tremorun arasındaki fark, esansiyal olanın elinizi bir yere sabit dayadığınızda titremenin geçmesidir.
Yüksek tansiyon
Yüksek tansiyon şüpheniz mi var? El yazısının farklı basınçlarda devam etmesi bunun için bir bulgu olabilir, özellikle açık tondan koyu tona doğru yazıyorsanız bu durum yüksek tansiyondan kaynaklanıyor olabilir. Şüpheniz var ise el yazınıza bir büyüteçle bakın.
Alzheimer
Zihinsel fonksiyonlar bozuldukça el yazısı da bozulacaktır. Burada en önemli bulgu el yazısının düzensiz hale gelmesi ve harflerin aralarında bağlantılar oluşturarak birbirinin içine geçmesidir. Bununla ilgili en iyi örnek, internette yayınlanan Amerikan eski devlet başkanı Ronald REAGAN'ın Alzheimer öncesi ve sonrası el yazısının resimleridir.
Sinirsel hastalıklar
İleri depresyon ve şizofreni el yazısından rahatlıkla tespit edilebilir. Bir kelimenin içinde yazar, harflerin açlarını sürekli değiştirerek yazıyor ise bu, yazarın realite ile devamlı bağlantısının olmadığını gösteren en önemli delildir.
Depresyon
Neredeyse herkesin yazısında depresyonla ilgili en az bir bulgu vardır, o yüzden fazla üzülmenize gerek yok. Önemli olan sizin veya sevdiğinizin hazırladığı alışveriş listesinde (bir insanın düşünmeden ve en özensiz yazdığı yazı alışveriş listesidir) birazdan yazacağım bulguların varlığında daha dikkatli olmanız gerektiğidir.
1. İmzanızı attığınızda asla son harfinizin uzatmasıyla adınızın üzerini çizmeyin:
Bu potansiyel olarak, derin bilinçaltınızdaki kendi hayatınızda aslında bir yer hak etmediğinizi hatta dünyada yalnız olduğunuzu hissettiğinizi göstermektedir. Yazar aslında çizdiği o son çizgiyle bilinçaltındaki bu hisleri yok saymak istiyordur.
2. Yazının bütününün aşağı eğimli olması:
Bu da depresyonun diğer bir bulgusudur.
3. Duygusal açlık:
Yazarın bazı kelimelerin son harfinin uzantısını yukarı yuvarlatarak yazının üzerinden sola doğru uzatması, aslında bununla korucuyu bir çatı yapmaya çalışması olarak yorumlanır. Burada yazar aslında herkese bakmaktan veya kahrını çekmekten yorulduğu ve bunun için yardım dilendiği mesajını vermeğe çalışmaktadır.
4. d harfinin halka yapılarak bitirilmesi:
Üzücü ama bir çok insanda görünen bir alışkanlıktır. Bu durumda, yazarın ayna karşısında kendi kendini sorgularken oldukça sert ve acımasız olduğunu düşünülür. Ayrıca bu yazım şekli, yazarın kendisine daha iyi bakmasını gerektirdiğini de ifade eder.
Unutmayın ki kağıt üzerinde mürekkep dağların üzerindeki çiçekler kadar güzeldir. Mürekkep ve kağıt bazen tutkulu birer aşık, çoğu zaman kardeş ve genelde düşmanıdırlar. Bu düşmanlıktan korkup yazmaktan asla vazgeçmeyin.
@DrYerebakan
drhalid@gmail.com