Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Dilek tuttum amenna

Bu iş çorbaya döndü: AKP ile MHP arasında "seçim ittifakı" yapılacak ya, diğer partilere de ittifak olanağı sağlanıyormuş, fakat bu çok çeşitli şekillerde olabilecekmiş... Farklı modeller...
Yani nasıl? "Ayrı logo ayrı liste"...
"Ayrı logo ortak liste"... "Aynı logo ortak liste"...
Üstelik son anda "farklı formüller" de gündeme gelebilirmiş!
Kafam karıştı:
Yani şimdi AKP ile MHP ayrı logo ve ortak listeyle seçime girseler, CHP ile HDP de aynı logoyla (hangisinin logosu?) ama ayrı listelerle girseler, diyelim TKP ile bilmemne partisi de aynı logoyla ve ortak listeyle girse...
Seçim pusulası yamalı gurbet yorganına döndü, sandık başında vatandaş yandı. Geçersiz oyların sayısında da patlama görüldü demektir.
Bir tarihte komşumun bir temizlik yardımcısı vardı, kadın Mesut Yılmaz'a düpedüz âşıktı. Seçimden sonra komşum sormuş:
"Verdin mi oyunu ANAP'a?"
"Tabii ki de," demiş temizlikçi, "kıratın böğrüne mühürü bastım!" Bu zeki vatandaşın bu ittifak sistemiyle önümüzde seçimde oyunu kime ve nasıl vereceğini merak ederim.
Yok yok, daha kesinleşmiş bir şey yok, tartışılıyor.
Cumhurbaşkanlığı seçim pusulasında adayların fotoğrafları olacağına göre, orada endişe edecek bir şey yok, ayrıca sonuç belli sayılır.

***
Asıl ilginç ve önemli gelişme şu:
Partilerin göstermediği "münferit" cumhurbaşkanı adayları için 100 bin imza gerekiyor ya...
Bu imzaların noter kanalıyla nasıl toplanacağı tartışılıyordu...
O konu açıklığa kavuşuyor: Notere gitmek gerekmeyecek. Dilekçeler ilçe seçim kurullarına verilecek.
Yani masraf olmayacak, vatandaşın cebinden para çıkmayacak. (Benim çocukluğumda bir dilekçenin geçerlilik kazanabilmesi için altına "on altı kuruşluk damga pulu" yapıştırılması şarttı, 27 Mayıs'tan sonra bu kaldırıldı.) Bunlar herhalde "sanal kayıt" altına alınır, yani bilgisayara girişi yapılıp "anında" Yüksek Seçim Kurulu'na gönderilir, böylece kimin kaç imzaya ulaştığı ekranda "şıp" diye görülür...
Aksi takdirde ortaya bir de "mükerrer imza" meselesi çıkabilir.
Çünkü bunu da yaparlar vallahi!
Bir de, doğru dürüst bir dilekçe yazabilmekten aciz bir kısım vatandaşın yaratacağı harikalar, hoşluklar, mizah şaheserleri ve dolayısıyla geçersiz dilekçeler sorunu çıkacak, o da ayrı.
Peki, ortalıkta 100 bin imza toplayabilecek bir babayiğit görünüyor mu?
Rahmetli Zeki Müren aday olsaydı iş kolaydı (ya da Kemal Sunal diyelim.) Partisi tarafından aday gösterilmesi ya da mecliste yirmi kişi bulması mümkün olmadığına göre, Meral Hanım çaresiz bu yolu deneyecek.
Ha, bir de Doğu Perinçek bu imzalardan "bir milyon" adet toplayacağını iddia etmiş. Kazanınca hem Erdoğan'ı, hem Kılıçdaroğlu'nu, hem de Bahçeli'yi "başkan yardımcısı" yapacakmış.
YSK'nın günü gelip de şu aday ve imza sayılarını açıklamasını heyecan ve keyifle bekliyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA