Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Yasak savmışlar

Basın zevzekleri, özellikle de "arakçı sanal basın" zevzekleri, sanatçıların ve gazetecilerin ölüm haberlerinde lafın kolayını buldular:
Ölen yaşlı bir sanatçıysa, "çınar devrildi"…
Yok eğer ölen yaşlı bir gazeteciyse, "duayen"…
Biraz daha gençse, "usta"…
Çok fazla tanınmıyorsa da, "deneyimli"…
Ama ille de herkes ünlü. En gereksiz "elemanı" ünlü diye satıyorlar. En kıytırık dizinin ekranda hepi topu iki kere görünen figüranı, ünlü sanatçı. Çarçur pavyonlarda olmayan sesiyle şarkı söylemeye çabalayan "uvertür" hatun da ünlü sanatçı.
Adını da öyle hemen söylemiyorlar, birkaç kere "tıklayacaksın" da ancak öğreneceksin (yeni duyduk, okuru sürekli tıklamaya yönelten bu enayi tuzağına "trafik" deniyormuş.)
Adlı adınca öldü demek de ayıp sayılıyor, "hayatını kaybetti", sanki cüzdanını kaybeder gibi… "Aramızdan ayrıldı"… Hayrola, başka bir gazeteye mi geçti?
Hep böyle. "Konuşmayı bitiriyorum" yok, "görüşmeyi sonlandırıyorum"…
Tedavisi yapılıyor yok, tedavisi "gerçekleştiriliyor"…
Bu da Türkçe sayılıyor.
Ohkay vallahi size, ohkay!

***

Duayen gazeteci deneyimli Hasan Pulur çınarı devrileli üç sene olmuş…
Mezarı başında anmışlar.
Hava soğuk, İstanbul'un geleneksel kasım sevimsizliği, pis pis yağan yağmur her an kara çevirebilir, mezar başında altı kişi.
Utanmadan resmini de koymuşlar, özellikle saydım, altı kişi. Gazetenin gönderdiği bir de çelenk.
"Düzenlenen törenle" anılmış.
Ne töreni be, altı kişi elini açmış dua ediyor, hepsi bu.
Konuşma mı yapılmış, defter mi imzalanmış, bildiri mi yayınlanmış, merhumun bilmediğimiz hasletleri mi kamuoyuna hatırlatılmış? Öyleyse niçin yazmıyorsunuz?
Rahmetlinin kuşağından "ağır Babıali topları" neredeler? Çalışmış olduğu diğer gazetelerden "arkadaşları" neredeler?
Çünkü hava soğuk, kalkıp taa Aşiyan mezarlığına gitmek zor iş, herkesin de işi gücü var.

***

Çok söyledik, şu anma törenlerini ya gazetede yapın ya da Cemiyet'te. Kapalı yerde. O zaman daha çok kişi katılır. (Bayrampaşa'dan Cağaloğlu'na gidecek adam bulursanız.)
Siz de altı kişiyle gülünç olmaktan kurtulursunuz, rahmetlinin ruhu da muazzep olmaz.
Böyle gidecekse o altı kişi seneye üçe düşer, bir sene sonra da ikiye.
Anmak mı istiyorsunuz? Adına ödül koyun, okul açın, vakıf kurun, kitaplarını yayınlayın ya da yeni basımlarını yapın.
Eğer rahmetliyi gerçekten seviyorsanız ve yasak savmıyorsanız.
İsterseniz CHP'ye rahmetlinin adına belli bir tutarda bağışta bulunun, meşrebinize uyar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA