Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Sıkıntıda eşitlik

Her faşist hareketin içinde mutlaka bir de "radikal kanat" bulunur.
Bunlar, hareketin "sosyal" yönünü daha doğrusu "kandırmacasını" fazla ciddiye alan iyi niyetli ama bön insanlardır.
Er ya da geç tasfiye edilirler.
Örneğin Nazi Partisi'nin bir "Ernst Röhm-Gregor Strasser fraksiyonu" vardı.
Nasyonal sosyalizm lafının sosyalizm kısmını ciddiye almışlardı.
Röhm eski bir yüzbaşıydı, halk çocuklarını komünistlerle çarpıştırmak ve onları haklamak üzere derleyip topluyordu (SA kıtaları) ama onlara ve halka sosyal haklar da istiyordu...
Röhm ve Strasser şu ünlü "uzun bıçaklar gecesinde" öldürüldüler.
Katiller, Hitler'in muhafız alayı olan SS üyeleriydi. SS örgütü henüz azmanlaşmamıştı.
Bu tasfiyede Röhm'ün eşcinsel olması da aranan bahaneyi sağladı.

***

Hitler'in kendi uyguladığı "kış yardımı" da (Winterhilfe) bu kandırmacalardan biridir.
Halktan eski giyecek, kürk, yün çorap vb. topluyorlardı, sözde yoksullara yardım...
Toplanan malzeme, eksi otuz derecede doğu cephesinde kakırdayan Alman askerlerine gitti.
Volkswagen de bu kandırmacanın en güzel örneğidir.
Volkswagen, bileceğiniz gibi, "halk arabası" demektir.
Her çalışanın ücretinden ve maaşından haftada 5 Mark, yani ayda 20 Mark zorunlu kesinti yapılıyordu. (Hani bizim ünlü "tasarruf bonolarını" hatırlayın... Rahmetli Cevher Özden, ilk servetini, geçim sıkıntısı çeken memur kesiminin elindeki bu bonoları "kırarak" yapmıştır.)
"Fünf Mark die Woche muss du sparen
Willst Du im eigenen Wagen fahren"
Haftada 5 Mark tasarruf et, kendi arabanla gez!
Bu toplanan parayla bir "halk tipi araba" üretilecek ve emekçilere dağıtılacaktı...
Üretildi ama dağıtılmadı. Savaşı bahane ettiler.
Volkswagen firması, ancak savaştan sonra, Almanya'nın küllerinden yeniden doğduğu dönemde seri halinde ucuz araba üretip halka satabildi. O zamanlar ucuzdu, o "kaplumbağa" modeli bugün altın değerindedir.
Sonra, Almanya kendini kurtarınca o ucuz modelden de vazgeçtiler tabii.

***

Şimdi arkadaş ille muhalefet edecek ya, eh, konunun sosyal içeriği de var, yazıyor:
"Koskocaman bahçeli, yemyeşil çayırlı, barbekülü, havuzlu, çocuklar için ayrılmış oyuncak parkı olan şahane villalarda oturanlarla, sokak arasında 80 metrekare nohut oda bakla sofa evlerde sıkış tepiş oturanlar için sokağa çıkma yasağı aynı mı geçiyor?"
Elbette aynı geçmiyor.
Peki nasıl bir çözüm öneriyorsun?
"Seninkiler" iktidara gelirse o villalarda oturanları oralardan sürüp çıkaracak mısınız yoksa her sıkışık yaşayanı bir villa sahibi mi yapacaksınız?
"Yoksullukta eşitlik" komünistlerin bulduğu formüldü, gümbür gümbür yıkıldı. Stalin herkese "adam başı 9 metrekare" yaşam alanı sağlamıştı, yani iki çocuklu bir aile 36 metrekarede yaşıyordu, komşularla mutfak ortak, banyo ve hatta memişhane de ortaktı.
Yoksa "her aileye 120 metrekare" diyerek bu işin "ortasını" mı bulacaksınız?
Onu, beğenmediğiniz TOKİ yapıyor, yapmaya çalışıyor.
Faşistler çok konuşuyorlar ama boş konuşuyorlar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA