Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Yüzünüz değişir

Nereden çıktıysa bir de Kazım Karabekir geldi gündeme...
Bu tabii Gülnaz Şırınga gibi hayali bir CHP kahramanı değildir, gerçek kahramanımızdır.
Kurtuluş savaşımızda Doğu cephesinin işini bitirmiş olan komutanımızdır.
Herkesin ondan yüz çevirdiği, İstanbul'un emriyle tutuklanmasının an meselesi olduğu günde, Mustafa Kemal Paşa'ya "Ben ve ordum emrinizdeyiz paşam" diyebilmiş adamdır!
Ne ki, utanmadan İstiklal Mahkemesi'nde de yargılanmış adamdır, Gazi'ye suikast tertibi gerekçesiyle! Çatır çatır beraat etmiştir.
Çünkü "İnönü diktası" onun üstünden de silindir gibi geçmişti...
Çünkü CHP'ye muhalif olan TCF'nin kurucusu ve genel başkanıydı (Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası)...
Bu parti ilerici ve cumhuriyetçiydi elbette ama "dini inançlara da saygılıydı"...
Bu parti kapatıldı.
Sosyalist ve komünist partilerle birlikte.
Türkiye'ye demokrasi gelmişti!
Çünkü çokbilmişlere sorarsak cumhuriyet demek zaten demokrasi demekti!
Hatıralarını yazdı, toplatıldı ve yakıldı.
Hani "Yorgun Savaşçı" dizisi gibi...
Ama günün birinde bu "hatırat" tekrar ortaya çıktı ve yayınlandı. Yeni baskısı piyasada bulunuyor, okumanızda yarar vardır.
Hani Yorgun Savaşçı'nın da günün birinde tekrar ortaya çıktığı ve TRT'de çatır çatır yayınlanmak zorunda kalındığı gibi.
Üstelik o arada acarlık eden bir özel televizyon kanalı, Yorgun Savaşçı'yı başka bir yönetmene yeniden çektirmiş, ortaya bir değil iki dizi birden çıkmıştı.
Sanat eserlerini, kitapları yakarak Hitler yok edemedi, siz mi edecektiniz?
Stalin, nefret ettiği Dostoyevski'yi tam dokuz kere yasakladı, dokuz kere serbest bırakmak zorunda kaldı.
Biri bütün marifetleriyle birlikte tarihin çöp sepetinde, öteki dimdik ayaktadır.

***

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Ankara'da bundan bir süre önce kurtuluş savaşı komutanlarımızı anma "paneli" düzenlenmiş.
Karabekir'in iki yıl önce kaybettiğimiz kızı Hayat Hanım şunu sormuş: "Peki babam bu kadar yararlı işler yaptı, bu kadar önemli biriydi de, neden 1927 ile 1938 arasında her gün karakola imza vererek yaşamak zorunda bırakıldı?" Devrin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ Paşa'nın "yüzü değişmiş"...
Azıcık da biz değiştirelim mi paşam?
Kazım Karabekir'in hatıralarında, Fevzi Paşa'nın (Çakmak) Mustafa Kemal Paşa hakkında ona neler demiş olduğunu okuyunuz...
Sizin nereniz değişir bilmem ama birilerinin dudağı uçuklar.
Bir de başucunuzda bulunan Nutuk'u açınız, orada Gazi'nin TCF kurucuları hakkında ettiği lafları okuyunuz.

***

Karabekir 1948 yılında ölmeseydi, 1950'de ne güzel bir cumhurbaşkanı olurdu...
Celal Bayar başbakan, Menderes tarım bakanı...
Alın ulan bir "distopya" da benden.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA