Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Seray’ın derdi beni gerdi

Madem magazin, hem de lumpen magazini hayatımızın her yerine sıvandı, biz de bugün magazin yapalım bari. Daha çok ilgi çeker.
Seray Sever diye bir hanım var, biliyorsunuz.
Eh, hep Serenay ya da Şeyma olacak değil ya... Eskiden bir de Rita Fink vardı, magazin basını onu çok sevmişti, uzun süredir sesi duyulmuyor...
Seray Hanım'ın "neci" olduğunu ben bilmiyorum, sunucu mudur, oyuncu mudur, şarkıcı mıdır, manken midir, bunların hepsi midir, yalnızca ünlü müdür, izleyemedim.
Hem de bizim okuldanmış, Boğaziçi'nden. Şimdi Google'a baktım da öğrendim.
Allah için güzel kadın.
Bu hanım günün birinde evlendi ve ikiz doğurdu.
Bu yaşta... Büyük başarı... Çok zahmet çekti, çok fedakârlık etti, sekiz kere tüp bebek denemesi yapmış... Allah bağışlasın, Allah onları analı babalı büyütsün...
Lakin çocukların isimleri bir tuhaf...
"Alya" ile "Sofia"...
Ana Müslüman, baba Müslüman. Ananın adı Seray, babanın adı Eray... Hem de kafiyeli vallahi. İlber ile Dilber gibi.
Peki bu kızların isimleri nasıl Alya ve Sofia olabiliyor?
Elbette her ana babanın çocuğuna istediği ismi koyma hakkı vardır, nüfus memuru kabul ettiği sürece mesele yoktur.
Ama bizim de şaşırma hakkımız olsa gerek.
Bir sürü Türk ve Müslüman ismi var, kıran mı girdi?

***

Bu "orijinallik" eğilimi seksenli yıllarda başladı, özellikle Melissa gibi isimlerle...
Bir Rum ismidir, Türkçe'si "Balkız" olur.
Sonra daha acayip işlerle yürüdü: Açelya, Difenbahya, Istreliçya... Yok devetabanı...
Öteden beri gelenektir, "solcular" kızlarına ya Elif ismini koyarlar ya da Zeynep... Erkek olursa da Devrim ya da Ekim...
Bir ara köylü hayranlığı modasına uyarak Kiraz, Üzüm gibi isimler de görülmüştü.
Böylece hem "halka inmiş" ("l" sesi ince okunacak) hem de Müslüman ismi koymaktan kaçınmış oluyorlardı, gericilikti ya!...
Bir ara da "bilmemnecan" modası çıktı. Baba kendi ismine "can" ekliyordu...
Muratcan, Halukcan falan tamam da Lütfullahcan, Seyfettincan falan biraz tuhaf kaçıyordu.
Burjuvazide de Nükhet, Ebru, Burcu, Merve falan gözdeydi. Başta da Tijen tabii.

***

Eğer Seray Hanım ile Eray Bey, Hıristiyan dinine mensuplarsa özür dilerim.
Ama o zaman ben olsaydım birini Catherine yapardım ötekini Madeleine. Eh bu da benim tercihim.
Bugün hoşluk yaptık, her ne kusurumuz varsa affola.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA