KÖŞEMİZİ arayan ya da E-mail ve fax yoluyla mesaj gönderen okurlarımızın büyük bir bölümü söze şu cümleyle başlıyor: "Aslında bu tür programları ben izlemiyorum ama çocuğum istediği için seyretmek zorunda kalıyorum..." Görünen o ki; evlerde kumanda aleti büyüklerin elinde ama "inisiyatif" tamamen çocuklara geçmiş. Örneğin, bazı çocukların "mama saati" bile belli programlara göre düzenleniyor. (Benim minik yeğenim Ertuğ, yaşındayken Ece Erken'in sabah programı başlamadan ağzına tek lokma koymazdı) Bu durumu fark edip, yapımlarının içine "çocukların ilgisini çekecek unsurları bilerek katan" uyanık televizyoncular var. Örnek olarak; Reha Muhtar, ana haber bülteni hazırlayıp sunduğu günlerde akışın içine "pireler ile develeri" bu yüzden katıyordu. Çocuklar sırf bu karakterleri görmek uğruna Reha Muhtar'ın haberlerini izliyor, büyüklerin başka kanallara geçmesini engelliyorlardı. Muhtar'ın haberlerinin reyting almasını sağlayan ana unsurlardan biri de buydu. Günümüzde de bunun örnekleri yaşanıyor. Kanal D'deki "Sihirli Annem" dizisinin bu denli reyting almasının başlıca nedeni, çocuk izleyicilerin inisiyatif kullanmaları... Reyting avcılarına buradan sihirli kelimeyi veriyorum: "Çocuk." Sakın ekran başındaki minikleri ihmal etmeyin. Ama suistimal de etmeyin!..