Hatırlar mısınız, bir zamanlar bürokrasi aşılamayıp, teknik olanaksızlıklar bir türlü ortadan kaldırılamadığı için, Türkiye Jürisi puanlama için Eurovision merkezine bağlanmakta bile güçlük çekerdi... Nereden, nereye geldik... Çarşamba gecesi Abdi İpekçi'de düzenlediğimiz yarı final gecesi, Türkiye'nin organizasyon yeteneğinin ve teknolojisinin ne kadar geliştiğini tüm dünyaya gösterdi. Başarıyla verdiğimiz bu sınavın, AB'ye katılım sürecimizi hızlandıracağını, hatta ülkemizde Olimpiyat düzenlenmesi yolunda verdiğimiz mücadelede bize önemli bir mesafe kazandıracağını düşünüyorum. Çarşamba gecesi Abdi İpekçi'de dekor ve ışıklandırma tek kelimeyle mükemmeldi. Özellikle yarışmanın rejisini kutlamak istiyorum. Yönetmenler, sanatçıların koreografilerini adeta ezberlemişler. Sadece Monaco'nun şarkısında bir kez siyaha düşüldü ve reklam dönüşünde zamanlama hatası nedeniyle Slovenya'nın şarkısının başı verilemedi.
Bir spor salonu olan Abdi İpekçi'nin akustiği, bir müzik yarışmasına uygun olmadığı için de bazı ses geri dönüşümleri ve yankılanmalar oluştu. Umarım cumartesi gecesi için bu konuda yeni teknik düzenlemeler yapılır. Şarkı aralarında yayınlanan ve Türkiye'nin tarihi-turistik yerlerini tanıtan klipler de özenle hazırlanmıştı. Özellikle, artık tüm dünyanın tanıyıp, bildiği yerlerin yanı sıra Kuş Cenneti, Karadeniz Yaylaları, Sümela Manastırı gibi nispeten daha az bilinen turistik yörelerimizin de ekrana getirilmesi olumlu bir düşünceydi. Buradaki tek eksik, bu yerlerin isimlerinin altyazıyla ekrana bindirilmemiş olmasıydı. Korhan Abay'ın aşırı sempatik görünme çabası, Meltem Cumbul'un yanlış seçilmiş kıyafeti ve George Clooney- Pamela Anderson ile ilgili "zorlama" espriler dışında sunucular da geçer not aldı. Çarşamba gecesi herkes için bir prova niteliğindeydi. Eminim cumartesi her şey çok daha güzel olacak. Başta TRT'nin yeni yönetimi olmak üzere, taşın altına elini sokan herkesi tebrik ediyorum.
