Show Tv'de bu hafta start alan "Kalplerde İkinci Bahar"ı, benzer yarışmalar içinde son derece şanslı görüyorum. Zira "eski tüfeklerin" acılardan ve anılardan süzdükleri deneyimleri, gençlerin uçucu aşk heyecanlarından çok daha sağlam ve değerli. Bu arada ekrana yansımayan son derece ilginç gelişmeler olduğu da kulağıma çalınıyor. Örneğin, yarışmada yeni aşkını bulmaya çalışan yaşı geçkince bir hanımefendi, yapımcılardan ilginç bir talepte bulunmuş. Demiş ki; "Ben filanca beyle aynı odada uyumak istiyorum..." Bu beklenmedik talep karşısında yapımcının afalladığını görünce de hemen devam etmiş: "Yanlış anlamayın. Benim eski eşim çok horlardı. Bu beyefendi ile madem hayatımın geri kalanını beraber geçirmeye niyetliyim, o zaman geceleri horlayıp, horlamadığını da bilmem gerekiyor..." Ne şirin değil mi? Bir de yarışmanın genç sunucusu Ebru Akel ile yaşlı yarışmacılar arasında kuşak farkından doğan bir dil anlaşmazlığı süregeliyor. Örneğin geçtiğimiz günlerde yaşlı yarışmacının sorduğu "Peki hanım kızım, bizim iaşelerimiz ne olacak?" sorusundaki "iaşe" kelimesinin anlamını çözmek, Ebru Akel için hayli güç olmuş...
Bu arada Perihan Hanım ile Haluk Bey'in evde sözlenen ilk çift olduklarını da belirteyim.