Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

"Yeni orta sınıf" neyin nesidir?

Dünden beri, nereye gitsem Prof. Sencer Ayata'nın "CHP zaten desteğini aldığı yeni orta sınıf ile varoşlara gidip ittifak kuracak" şeklindeki sözleri konuşuluyor.
Prof. Ayata bir toplumbilimci...
Artık CHP Parti Meclisi üyesi de...
Belli ki, partinin "gelecekteki Türkiye" vizyonu ve seçim propagandasının oluşturulmasında da Prof. Ayata'nın önemli bir rolü olacak.
CHP'nin nihayet bürokratik tören jargonunu bırakıp sosyolojik bir dille konuşmaya başlaması güzel!
Bütün bunların bir hafta içinde oluvermesi biraz tuhaf tabii ama olsun!
Konuştuklarımıza baksanıza...
Yoksulluk iktisadı, varoşların siyasetteki belirleyiciliği, yeni orta sınıf, vb.
Hiç yoktan iyidir!

***

O halde...
Gelin, "Gandi Kemal'den bir şey olmaz, çok şey olur" veya "yandaşsın, hayır yoldaşsın" patırtısından uzak biçimde bu tartışmaya bir giriş yapalım.
Soru şu...
Yeni orta sınıf nedir; böyle bir sınıf var mı; varsa CHP'nin doğal destekçisi midir?
Bir kere (epistemolojik açıdan) şunu söylemek gerekir: Sınıf kavramı bir toplumsal kesimin üretim ilişkileri içindeki yerini anlatıyorsa eğer..
Orta sınıf denen şey "ortada" kalanların adıdır!
Aslına bakarsanız bu sınıfın "okumuş çocuklar" olmak ve hizmet üretmekten başka bir belirleyici özelliği yoktur.
Prof. Ayata, Milliyet'ten Devrim Sevimay'a demiş ki...
"Yeni orta sınıf mühendisler, öğretmenler, araştırmacılar, reklamcılar; finans ve iletişim sektöründe çalışanlar, tasarımcılar, mimarlar, sekreterler, satış elemanları ve genel olarak bütün beyaz yakalılardır. CHP bu kesimin desteğini zaten alıyordu."
***

Ne yalan söyleyeyim...
Homojen, tercihleri kalın hatlarla belirlenmiş ve "yeni" bir orta sınıfın var olup olmadığını anlamak için öyle uzun boylu okuyup araştırmak gerekmeyebilir.
Sokağa çıkıp bakmak bile yeter!
Düşünün...
Ne hizmet ve yaşam biçimleri, ne geçim dertleri, ne de dünyaya bakışları açısından öğretmenlerle reklamcıları yan yana getirebilirsiniz, değil mi?
O da bir yana...
Tasaları ve sevinçleriyle bile öğretmenler hâlâ ne kadar "eski" ve nasıl bütün özellikleriyle "memur"larsa, reklamcılar da o kadar "yeni" ve bireyciler!
O halde reklamcılarla öğretmenleri aynı partiye oy atmaya iten şey "sınıfsal bir dinamik" falan değil, basbayağı kültürel kaygılardır.
Mühendisleri ise hiç açmayalım!
Çünkü bu ülkede 1960'ların ikinci yarısından beri mühendislerin önemli bir kesimi çok ciddi bir sağ muhafazakâr çizgiye kan veriyor.
***

Milliyet'teki söyleşide şöyle bir not da var: Prof. Sencer Ayata "Yeni orta sınıf" denilince pratikte "Cumhuriyet Mitingleri'ne katılıp hem sağı hem solu hizaya çeken insanları" anlıyormuş.
Sol eğer gerçekten solsa, "hiza"ya gelmez!
Resmi ideolojik söylem veya sopayla "hiza" ya gelen fikre de sol denmez!
Bu gerçeği bir kenara yazalım önce...
Sonra da şu "yeni orta sınıfın ittifak yapmak üzere varoşlara gitmesi" konusuna kısaca göz atalım.
Fakat bir dakika...
Yerim bitmiş!
Yarına artık!

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA