Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Bu köprü olmadı!

Yok! Hemen heyecanlanmayın! Boğaz'a 3. Köprü'den söz etmiyorum.
Dert ettiğim köprü inşaatı tamamlanmak üzere olan ve 29 Ekim'de açılışının yapılması planlanan Haliç Metro Köprüsü.
Mayıs ayının ortalarıydı.
Kafaya taktım, Haliç'in her yanını dolaşıp çeşitli açılardan köprüye bakmaya başladım.
Daha beş dakika geçmemişti ki, ne yalan söyleyeyim, içimden "yapıldığı yerin dokusu ve tarihiyle bu kadar mı ilgisiz, bu kadar mı uyumsuz bir tasarım olur?" diye geçirmek durumunda kaldım.
Sonra kendime "Modern mimariye meraklısın ama ne şehircisin ne de mimar; o yüzden fazla iddialı düşünmekten kaçın!" diyerek sakinleşmeyi denedim.
Beceremedim. Çünkü Kasımpaşa tarafından bakıp da yeni köprünün taşıyıcı kuleleri yüzünden Süleymaniye'yi göremeyince hem öfkelendim hem de hayal kırıklığına uğradım.
Köprünün inşaat hikâyesi, UNESCO itirazları ve projedeki değişikliklerle ilgili haberleri bir daha gözden geçirdim.
Oturup yazacaktım ki, Gezi olayları patlak verdi, gündem bir anda değişti. Bu "siluet faciası"na değinmek kısmet olmadı.
Şimdi fazla uzatmadan fikrimi dile getirmek istiyorum.

***

Kuşku yok, köprünün teknolojisi muazzam.
Gemi geçişleri için 50 metrelik açıklık sağlayacak açılıp kapanma özelliğine hayran kalan mühendisler olacaktır.
Tabii neden ille de asma köprü tercih edildi, sorusuna tatmin edici bir cevap veren yok, ayrı!
Yeni köprüye bir maket olarak baktığında Santiago Calatrava'nın çizgilerine benzer bir estetikle karşılaştığını söyleyenler de olabilir. Anlarım. Fakat maket başka, gerçek başka!
Sonuçta...
Bir şehre eklenen binalar şehrin tarihi silueti ve mimari dokusuyla uyumlu olsun denmiyor sadece ihtiyaca bakılıyorsa...
Haliç'te zaten birbirinden beter, birbirinden çirkin köprüler varken, yine güzel ve uyumlu bir köprü inşa etmeyi becerememiş olmamız içimizi biraz olsun burkmuyorsa...
"Süleymaniye'ye Karaköy'den bakmak yeter!" deyip konuyu kapatacaksak...
Lafım yok!
Metro köprümüz hayırlı olsun!
Ancak hakikat ortada!
"Ben yaparım, olur!" demekle olmuyor.
Üzgünüm, bu mimari tercih sınıfta kaldı!
Süleymaniye'ye, Eminönü'ne, Haliç'e; İstanbul'u seven, değer veren İstanbullulara ayıp oldu!
Göz alışır mı? Nelere alışmıyor ki!
Ama gönül alışmaz!

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA