Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

İyi ki bırakmışım futbolu!

Evet! Bu duyguyu neredeyse her hafta sonu yaşıyorum...
İliklerime kadar hissediyorum bunu...
Kendi adıma seviniyorum.
Çünkü maçlara hiç bakmasam bile o saçma sapan ve kışkırtıcı patırtı gelip beni de buluyor.
O zaman...
Futbola öylesine takılmak yerine çok ciddiye alanlara ve en çok da takım taraftarlığının bir "marifet" olarak gösterildiği çocuklara üzülüyorum.

***

Bir düşünün...
Gözyaşının anlamını ve yerini insan acısı ve hakiki kayıplar üzerinden mi öğrenmeli bir çocuk, yoksa tuttuğu takımın kaybetmesi üzerinden mi?
Düşünün, bir çocuğun kalbini gürül gürül çarptıran aidiyet duygusu bu mu olmalı?
Ya öfke meselesi?
Aklı başında bir yetişkinin öfkesi çok değerli bir enerjiyi barındırır.
Öfkeyi adaletin süvarisi yapmak mesela ne güzeldir!
Ama adaletle futbolun hiç bağı yok, bunu bir türlü anlayamadınız!
Öyle olur olmaz şeylere ve hele hakeme, futbolcuya, teknik direktöre öfkelenip çok önemli bir şey yapıyormuş gibi ortalarda salınmak nasıl bir aldanış ve aldatılıştır, nasıl aklını kaybetmektir, düşünün...

***

Dönüp baktım, 16 yıldan fazla sürmüş futbol yorumculuğum.
2013 sonuna kadar insanların sevgi, bağlılık, sevinç gibi en değerli duygularını muazzam bir patırtı içinde boşa harcamalarına katkıda bulunmuşum.
Yalan yok!
Şimdi en çok bu işten el ayak çektiğim için memnunum.
Çoktandır, bir bütün olarak futbolla aram açık.
Anlaşmazlığım Türkiye'deki (hala en eskide kalan, en eski hileleriyle süren) futbol ortamıyla değil, insanın adalet duygusunu temelden zedeleyen endüstriyel/rekabetçi futbolun bizatihi kendisiyle...

***

Bir zamanlar, "futbol kitleleri uyutuyor olabilir ama kitlelerin de ara sıra uyumaya ihtiyacı var, yeter ki gördüğü kabus değil, güzel rüyalar olsun" derdim.
Fazla lacivert laflarmış.
Yanılıyormuşum.
Hele bizde kabus hiç bitmiyormuş!
Şimdi bu satırlar için yine sosyal medyada kim bilir ne laflar işiteceğim?
Alay edecekler, horlayacaklar.
Hatta içlerinden bu sözlerimi bile bir taraftarlık tutumu olarak yorumlayanlar çıkacak ve söylediklerine derinden inanacaklar.
Ama ne fark eder, benim içim çok rahat.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA